Haber / Umut KARAKOYUN
Eğitim-İş İzmir 4 No’lu (Yükseköğretim) Şube Yönetimi, akademik yıl açılışına Buca Çevik Bir Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk bırakarak başladı. Yeni akademik yılda yaşanacak sorunlara değinilen açıklamada, rektör atamaları eleştirildi. Eğitim-İş İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Haşim Karaman, 676 sayılı KHK ile demokratikliği zaten tartışmalı olan rektörlük seçimlerinin tamamen kaldırıldığını ve üniversitelerin doğrudan saraya bağlandığını ileri sürdü. Karaman; “YÖK’ü kaldıracağız derken, rektörlük seçimlerini kaldırma kararıyla demokrasinin, bilimsel özgürlüğün ve özerkliğin esamesi bile kalmadı. OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerle ilerici, devrimci, aydın, bilim insanlarımızın iş güvencelerine son verilerek üniversitelerden uzaklaştırıldı” dedi. Başkan Karaman, üniversite yönetimlerini AKP’yi taklit etmekle suçlayarak şunları söyledi: “Üniversite bileşenlerinin seçimleriyle değil, tek adam buyruğuyla atanan rektörlerin, özerk ve bağımsız olması gerekirken siyasi iktidar ile bağını açıkça belli ederek koltuklarını korumaya çalışan üniversite yönetimleri, şimdilerde AKP’nin müfredattan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını çıkartmasını taklit etmektedir.”
SEÇİMLERDE 5. SIRADAYDI
Rektör seçimlerinin kaldırılarak rektörleri atama yetkisinin doğrudan Cumhurbaşkanına verilmesinin kadrolaşmanın önünü açtığını vurgulayan Haşim Karaman, buna örnek olarak ise İzmir’deki üniversiteleri gösterdi. Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Katip Çelebi Üniversitesi eski rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atandıktan sonra, görevlerinden alındıklarını hatırlatan Karaman; “Son olarak seçimlerde 3. sırada oy almasına rağmen Cumhurbaşkanının takdiri ile DEÜ Rektörlüğü’ne atanan Kasman da YÖK tarafından hakkında açığa alınmış ve yerine seçimlerde kullanılan oyların yaklaşık yüzde 9’unu alarak 5. sırada yer alan Prof. Dr. Erdal Çelik vekaleten atanmıştır. Rektör Çelik’in ilk icraatı ise Eğitim Bir-Sen İzmir 2 No’lu Yükseköğretim Şubesi Başkanını Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Sekreter Vekili olarak atamak oldu. Kadrolaşmayı başka nasıl anlatabilir ve ortaya koyabiliriz” dedi.
BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM
Atama ve terfilerde liyakatin yok sayıldığına işaret eden Haşim Karaman, üniversite rektörlerine verilen yetkileri eleştirdi. Üniversitelerin, rektörlerin keyfince yönetildiğini ileri süren Haşim Karaman, açıklamasının sonunda birlikte mücadele mesajı verdi: “Keyfi bir idarenin ne derece hukuka bağlı, eşitlikçi, özgürlükçü ve adil olduğunu siz kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Üniversitelerin tüm bileşenlerine çağrımızdır. Tek başınıza fısıldadığınız bu sıkıntılar ve talepler, bir araya geldiğimizde, duymazdan gelinemeyecek gür bir haykırış olacaktır.” Umut KARAKOYUN
