Haber/ Didar DEMİRCİ

İzmir Tabip Odası, konferans salonunda düzenlediği basın açıklamasında korona virüs nedeniyle zor bir süreçten geçildiğini ve bu süreçte sağlıkçıların iş yükünün üzerine bir de yöneticilerin baskısının eklendiğini dile getirerek, “Kovid-19 pandemisi bütün ağırlığı ile devam ediyor! Hekimler ve sağlık çalışanlarının enerjisi ve sabrı tükeniyor” dedi. İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının görevinin hastalıkları tedavi etmek olduğunu, buna karşılık pandemi gibi olağanüstü toplum sağlığını ilgilendiren konularda sonuna kadar mücadele etmenin mesleğin etik sorumluluklarından biri olduğunu bildiklerini vurguladı. Çamlı, “Ancak olağan sağlık hizmetleri dönemindeki performans baskısı, gerekli olmayan sağlık hizmeti tüketimi ve hekim emeği üzerinden yaratılmaya çalışılan 'hasta-müşteri memnuniyeti', SABİM -CİMER şikayet hatları ve yönetici baskılarının üzerine şimdi de çığ gibi büyüyen vaka sayıları ile pandeminin virüs yükü bindirilmiştir” diye konuştu.

Nefes alamıyoruz

Korona virüs pandemisinin zayıflatılamadığının ve yaygınlaşma eğiliminin arttığının altını çizen Çamlı, İzmir Tabip Odası olarak bu dönemde öncelikli taleplerinin hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu boğucu ortamın görülmesi ve artık nefes alamayacak hale gelip tükendiklerinin farkına varılması olduğunu söyledi. Çamlı, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının görmezden gelindiğini ve bu şekilde pandemi sürecinin yönetilemeyeceğini dile getirerek, “Hekimler için alkışların yerini uzun süredir hüzün almıştır. Hemen her gün onlarca meslektaşımızın hastalık haberini alıyoruz, birileri televizyonlardan, twetter mesajlarından başarı hikayeleri anlatırken bizler ölüyoruz” ifadelerini kullandı.

İstifaların gerekçesi

Koşulların pandemiye uygun olarak iyileştirilmediğini; eşitlik, adalet anlayışından uzak görevlendirmelerle mağduriyetlerin yaratıldığını; hekimlerin yakın geleceğe dair kaygılarının arttığını açıklayan Çamlı, sözlerine şöyle devam etti: “Bu günlerde, sesini duyuramayan, umudunu yitiren hekimlerin emeklilik ya da istifa sayısındaki artış ciddiye alınmalı ve önemsenmelidir. Kötü yönetim ve her şeyi ben bilirim anlayışının ürünü olan bu tabloların sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’ndadır. Aylardır özveriyle çalışan hekimleri emeklilik ya da istifa noktasına getiren, yöneticilerin beceriksiz ve empatiden yoksun, çözüm üretmeyen dayatmaları ve vurdumduymazlıklarıdır. Meslektaşlarımızı görevlerinden uzaklaşmamaya, Sağlık Bakanlığı’nı ve ülkeyi yönetenleri ise yasaklama, kısıtlama ya da cezalandırmayı aklına bile getirmeden hekimlerdeki bu sıkışmışlığın ve tükenmişliğin farkına varmaya davet ediyoruz. Hekimleri ve sağlık çalışanlarını korumayı başaramaz, maddi ve manevi desteği sağlayamazsanız, toplumu hiç koruyamazsınız.”