İzmirli güvenlik görevlisi Egemen Arık, 20 yıldır yağlı boya tabloları yapıyor. Sabah atölyesine akşam ise işine giden Arık, “İki sergi açtım. Belediyelerden destek bekliyorum” dedi.

gokce-adarİzmir'de yaşayan güvenlik görevlisi Egemen Arık, ilkokul yaşlarından beri yağlı boya resimleri yapıyor. Arık, “İlkokulda fırçayı elime aldım. Resim öğretmenim ilkokulda başarılı olduğumu söylerdi. Öğretmenim, beni resim yapmama teşvik etti. Ortaokulda güzel resim yapan iki kişiydik. Diğer arkadaşım okudu resim öğretmeni oldu ama atanamadı. Ben sulu boya çalışıyordum. O arkadaşım bana tuvali ve fırçayı öğretti. Ve yağlı boya resim yapmaya başladım. O günden bu güne fırçayı hiç bırakmadım. Resme başladığım zaman şövalem yoktu, yerde resimlerimi yapıyordum. 17 saat yerde hiç kalkmadan çalıştığımı biliyorum” dedi.


AİLESİ OKUTAMADI


Maddi yetersizlikten dolayı okuyamadığını dile getiren Arık, “Ailemin maddi durumu yeterli değildi beni Güzel Sanatlar'da okutmak için. Okuyamadım. Askerden döndükten sonra güvenlik görevlisi olarak özel bir şirkette işe başladım. Resim tutkumdan hiç vazgeçmedim. Daha sonra özel bir kursa gitmeye başladım. Kurstaki hoca çok fazla çizim çalışmaları istiyordu. Gündüz kursa gidip, akşamları güvenlik görevlisi kulübesinde resimler yapıyordum. Ama yetişemedim ve kursu bırakmak zorunda kaldım. Ardından Bornova'da kendime küçük bir atölye açtım. Resimlerimi atölyemde yapmaya başladım. Sabah atölyeye geliyorum biraz çalışıyorum ardından çalıştığım iş yerine gidiyorum” şeklinde konuştu. Arık, şöyle devam etti: “Kendimi resim sanatında göstermek istedim ama önüme hep maddi yetersizlikler çıktı. Çevre edinemedim kendime. Birçok belediyeye başvurdum ama alaylı olduğum için önemsenmedim. İstanbul'da sergi açmam için birçok teklif aldım ama gidemedim. İzmir'de ise sergi için başvurduğum, dilekçe verdiğim her yer benden diploma istiyor. Alaylı olduğum için beni hep geri plana atıyorlar. Resim sanatında öncelik bence yetenek olmalı. Buca Belediyesi'nde ve Karşıyaka Belediyesi'nde sergi açtım. Karşıyaka'da sergimi bodrum katına benzeyen bir salonda açtım. Rutubetli ve soğuktu. Hiç ilgi görmedim. İzmir, sanat yönünden zayıf.”


Emeğin bir karşılığı olmalı


Yaptığı resimlerin kendisi için çok büyük anlam taşıdığını belirten Arık, “Resim yapmak benim için bir aşk gibi, sevgili gibi, eş gibi, ağabey gibi... Bazen internette fotoğraf buluyorum iki tane farklı fotoğrafı tablomda birleştiriyorum. Tablolarımı çok seviyorum. Ama bu emeklerimin karşılığı olmayınca sıkıntı yaşıyorum. 1600 lira maaş alıyorum. 600 lira atölye kirama veriyorum. 400 lira da her ay boya masrafım oluyor. Geri kalan para ile geçinmeye çalışıyorum. Yaptığım tablolarımı satmak istiyorum. Yerel belediyelerden destek bekliyorum” dedi.