Haber / Didar DEMİRCİ

Sütanne ya da sütana, sütnine… Osmanlı dönemlerine kadar dayanan eski bir kültür. Özellikle annesini kaybetmiş ve sütü olmayan annelerin evlatları için ikinci bir şans olan sütanneler, kendi çocuğu dışında diğer bir çocuğa da kendi sütünü vererek, hayatta kalmasına vesile oluyorlar. Yani anlayacağınız 9 ay karnında taşımasa da bu kutsal hareketle bir başka çocuğun annesi sıfatını edinebiliyorlar. Şimdilerde ise sütannelik işleyişi değişti. Bağlar yine güçlense de tek fark, bebekler direkt sütannenin memesinden beslenmiyor. Süt sağma makineleriyle sağılan süt, hijyenik koruyucu torbalarla bebeklere ulaştırılıyor. Ayrıca bu sütler, uygun saklama koşullarında belirli bir süre korunabiliyor. Bu yöntemle ilk çocuğunda, sütünü sağarak saklayan Açelya Görgü, bir süre sonra saklayacağı yer kalmadığı için bağışlama kararı aldı. Devlet hastanelerine, çocuk esirgemelere sütünü bağışlayacağını teklif etse de reddedildi. Bir süre sonra sosyal medyadan paylaşımda bulunarak, ihtiyaç sahibi annelere ulaşmayı akıl eden Açelya Görgü hem ilk süt çocuğunu buldu, hem de yüzlerce çocuğa umut olan ‘Modern Çağın Süt Annesi’ adlı sosyal medya topluluğunu oluşturdu.

'İZMİRLİLER ÇOK DUYARLI'

'Modern Çağın Süt Annesi' grubuyla anne sütüne ihtiyacı olan çocuklara sütünü bağışlayabilecek annelere ulaşmayı kolaylaştıran Görgü, İzmirli annelerin bu işe çok önem verdiğini dile getirdi. Görgü, “İzmir’de bu işe çok önem veriliyor. Anneler birbirlerini çok destekliyorlar. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Başka bir bölgede bu kadar yayılmıyor. İzmir’in bu işte bilinci yüksek. İnsanların birbirine yardım etme güdüsü çok güzel” dedi. Sadece sütü olmayan annelerin değil, eşini kaybetmiş ya da eşi hasta olan babaların da çocukları için kendisine ulaştığını anlatan Görgü, şimdiye kadar 700’ün üzerinde çocuğa sütanne bulduklarını aktardı.

UZAY İÇİN GECE MESAİSİ

Akşam saat 23.00 sularında kendisine ‘Açelya bir bebek var’ mesajı geldiğini söyleyen Görgü, doğumundan 6 gün sonra annesini kaybeden İzmirli Uzay bebek için nasıl sütanne bulduklarını şöyle anlattı: “Bana sosyal medyadan mesaj gelmeye başladı. Akşam 23.00’da. Sonra bir arkadaşım aradı, ‘Açelya benim çok yakın bir arkadaşım vefat etti. Onun yeni doğmuş bir oğlu var. Ona sütanne bulmamız lazım, sana emzirme danışmanımın telefon numarasını vereyim görüşür müsün?’ dedi. Hemen aradım! Vefat eden anne, emzirme danışmanının da arkadaşıymış. Onunla konuştuktan sonra paylaşımlara başladık. Sonra hızlı hızlı mesajlar gelmeye başladı. O gece ben saat 03.30’a kadar mesaj okudum. 450 kişiyle falan yazıştım. Konuştuklarım arasından yeni doğum yapanları seçtik. Çünkü bebek büyüyene kadar süt vermeye devam edecek. Ertesi gün sabah 7’de konuştuğumuz sütanne sütünü götürdü.”

Sosyal medyanın gücüyle birçok bebeğe hızlı bir şekilde süt bulunabildiğini aktaran Görgü, “Uzay bebek de o yüzden bu kadar hızlı bir şekilde süt bulabildi” dedi.

'Aileleri eşleştiriyorum'

Sosyal medyada çok fazla paylaşım yapmadıklarını, bu nedenle ‘aktif olmadıklarını’ düşünenlerin olduğunu açıklayan Görgü, “Bağış yapmak isteyen anne yazıyor, almak isteyen anne yazıyor. Hiç paylaşmadan birbirlerine uygun olanları eşleştiriyorum. Ama yine de en son kararı aileye bırakıyorum. Ben sadece aracı oluyorum. O yüzden paylaşmama hiç gerek kalmıyor. İşte Uzay bebek gibi spesifik bir şey olduğunda paylaşıyorum ya da bebeğin çok hastalığı varsa, yeni doğmuş ve emme süreci uzunsa paylaşıyorum” diye konuştu.