Milli Tarım Projesi kapsamında mera ve çayır alanlarının ücretsiz tahsis edileceği belirtilmesine rağmen, İzmir’de mera alanları için ihaleye çıkılması endişe yarattı. Yöntem konusunda kuşkular artarken, meraların hazine mülküne dönüştürülerek satışından kaygı duyuluyor.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2018 yılında hayvancılık yapmak isteyenlere yönelik çıkarttığı mevzuatta ‘Milli Tarım Projesi kapsamında Devlet Arazileri ve Meralarını ücretsiz kiraya verme’ maddesi olmasına rağmen, Foça-Tire-Menemen meraları 26-27 Mart 2018 tarihinde ihale edilecek.
Söz konusu ihalelerin, yanlış uygulama ve sonuçlara yol açacağı endişeleri dile getiriliyor. İzlenen yöntemin kooperatifleri dışarıda bırakma, meraların zamanla satışı gibi riskli sonuçlar doğuracağına işaret ediliyor.
İzmir Tarım Grubu Üyesi, Ziraat Yüksek Mühendisi Okay Serçinoğlu uyarılarını şöyle dile getirdi:
“Ülke hayvancılığının bel kemiği olan doğal çayır ve meralar, 1940’lı yıllarda 44 milyon hektarla ülke topraklarımızın yarısından fazlasını kaplarken, günümüzde yaklaşık 14-15 milyon hektarlara geriledi. Yine 1940’da bir hayvan birimi (HB) başına 3.38 ha mera alanı düşerken, son yıllarda bu değer 1.18 ha’a kadar düştü. Ancak birim alanda otlayan hayvan sayısında 3 katlık bir artış yaşandı. Bu gelişmeler, öncelikle çayır-mera alanlarında işgal, tecavüz ve kontrolsüz otlatma gibi sonuçlar yarattı. En azından elimizde kalan alanların ıslah çalışmaları ile gerçek potansiyellerinin ortaya çıkarılması ve verim düzeylerinin korunması temel hedef alınmalı. Yem bitkileri kültürü mutlaka geliştirilmeli.”

[caption id="attachment_105252" align="alignleft" width="366"]okay-sercinoglu Ziraat Yüksek Mühendisi Okay Serçinoğlu[/caption]

Serçinoğlu, İzmir Tarım İl Müdürlüğünce 26-27 Mart 2018 tarihinde çıkılacak ihalenin yapılmaması ya da yapılacaksa bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğine inandıklarını belirterek, önerilerini şöyle sıraladı:
“Meralar tüm kamuya aittir ve amenajmanı konusunda kiralama usulü doğru bir işlem değildir. Kamu kavramından kasıt devlet olmayıp tüm halkımızdır. Olması gereken işlem, denetime dayalı ücretsiz tahsis edilmesidir. Kiralama ihale işlemleri durdurulmalı ve tahsisler söz konusu olacaksa üretici örgütlerine tahsis işlemleri başlatılmalı. Çünkü meraların üretici birlikleri dışında kalan gerçek veya tüzel kişilere gelir amaçlı kiralanması, zamanla cins değişikliğine gidilerek mera sicilinden çıkartılmasına yönelik kuşkuları artırıyor. Mera cins değişikliğine kesinlikle izin verilmemeli. Meralar sicil kaydından çıkarılarak hazine mülkü haline getirilmemeli.”

‘Bizim Çiftlik’ model olmalı


Meraların, halkın ortak malı olduğunu ve geniş kitlelerin faydalanacağı şekilde kullanılması gerektiğini belirten İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük ise “Alanların sadece şirket ya da şahıslara kiralanması doğru değil. Islah edilmesi şartıyla Kooperatiflere tahsis edilerek meraların olduğu bölgedeki üreticilerin tamamının kullanması sağlanmalı” dedi.
Türkiye’de hayvancılık faaliyetlerinin yüzde 70’inin köylerde küçük aile işletmeleri tarafından yürütüldüğünü belirten Eskiyörük, “Köyünde 3-5 hayvanıyla yaşamını sürdüren aile işletmelerinin geleceği tehlikeye girdi. Ayrıca köylerde, yerleşim alanı içerisinde hayvancılık yapılması hem insan hem de hayvan sağlığı için uygun değil. Bu sorunların giderilmesi için meralar, Tire Süt Kooperatifi’nin hazırladığı Bizim Çiftlik Projesi’nde olduğu gibi ortak işletmeler kurulması için kullanılmalı” diye konuştu.

[caption id="attachment_105251" align="alignnone" width="800"] İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük[/caption]

Belediyelere ya da kooperatiflere tahsis


Foça Ziraat Odası Başkanı Ercan Yüksektepe, 'Büyükşehir Yasası' ile tüzel kişiliği, bütçesi ve mal varlığı olan köylerin ilgili belediyelere devredildiğini hatırlatarak, buraların mahallelere dönüştürüldüğünü söyledi. Yüksektepe “Bu nedenle meraların ıslahı konusunda, proje ve/veya otlatma planı yapılması koşuluyla büyükşehir belediyeleri ya da kooperatiflere tahsis edilmesi uygun olacaktır” diye konuştu.

Karaburun örneği


İzmir’in Karaburun yarımadasında mera alanlarında cins değişikliği yapılarak bu alanlar zeytinlik ve diğer orman ağaçlandırılması şartıyla özel şahıslara tahsis edildi ve bölgede hayvancılık tamamen bitti. Bu gelişmeye dikkat çeken İzmir Tarım Grubu genç nüfusun da bölge dışına göç ettiğine işaret ediyor.

Hayvan varlığında son tablo


Türkiye İstatistik Kurumu 2016 yılı verilerine göre Türkiye’de 14 milyon 222 bin 228 adet büyükbaş, 41 milyon 329 bin 232 adet küçükbaş ve 309 bin 708 adet tek tırnaklılar olmak üzere toplam 55 milyon 861 bin 168 adet hayvan varlığı bulunuyor. Ege Bölgesi'nde ise 2 milyon 195 bin 064 adet büyükbaş, 4 milyon 790 bin 436 adet küçükbaş ve 50 bin 284 adet tek tırnaklı hayvan mevcut. Hayvan türleri bakımından, İzmir büyükbaş, Manisa küçükbaş ve Aydın ise tek tırnaklılar açısından öne çıkıyor.

Kaliteli yem ihtiyacı artıyor


Türkiye’de bulunan hayvan varlığının yaşam ihtiyaçlarının karşılanması için, yaklaşık bir hesapla, yıllık 72 milyon 765 bin 269 ton kaliteli kaba yem gereksinimi bulunduğu ifade ediliyor. Ancak, ülkemizde üretilen toplam kuru ot miktarı 21 milyon 689 bin 734 ton düzeyinde ifade edilirken büyük bir açık ortaya çıkıyor. Hayvan yemi olarak çayır ve meraların büyük önem taşıdığı, doğal meralara dayalı bir hayvancılık politikası izlenmesi gerektiği açık.