İzmir'in Bornova ilçesinde Müjgan Tekin, ağır otizmli kızı Şevval Tekin'in (18) yaşama tutunabilmesi için tüm kariyerini bıraktı. Marka müdürlüğünü bırakıp, kendini kızına adayan Müjgan Tekin sayesinde yüzmede uluslararası başarılar elde eden milli sporcu Şevval, İzmir'in de gururu oldu.

Müjgan Tekin (41) ve Cengiz Altan Tekin (45) çifti, 18 yıl önce kızları Şevval Tekin'i kucaklarına almanın mutlluğunu yaşadı. Ancak Tekin çifti, henüz bebekken kızlarının otizmli olduğunu fark etti. Şevval okula başlayınca hayatları daha da zorlaştı. Kızının okuma yazma öğrenememesi üzerine endişelenen Müjgan Tekin, sevgisini ve tüm ilgisini vererek bu durumu değiştirebileceğine inandı. 4 dil bilen ve aktif bir çalışma hayatı olan Tekin, bir gecede tüm kariyerini, yaptığı marka müdürlüğü işini bıraktı. Bir yaşam koçu gibi kendini kızına adayarak, tek bir harfi binlerce kez sabırla tekrarladı ve Şevval'in okuma yazma öğrenmesini sağladı. Ardından Şevval'i Ege Üniversitesi Yüzme Kulübü'ne yazdırdı. Şevval'in yüzmeye başlamasıyla İzmir'in gururu haline gelmesi de bir oldu. Çok iyi bir yüzücü olduğunun fark edilmesi üzerine henüz 6 yaşındayken bir aylık çalışmayla yarışmaya katılan Şevval, Türkiye Şampiyonası'nda ikincilik elde etti. Bir şirketin de desteklediği Şevval, 2016 yılında düzenlenen Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu (INAS) Avrupa Açık Yüzme Şampiyonası'nda ise 1 altın, 2 gümüş madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı. 11 yaşında milli sporcu olan genç kız, 21-23 Şubat 2018 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen Türkiye 2. Bölge Şampiyonası’nda 1 dakika 33 saniye 41 salise ile barajı geçmeyi başardı. Daha sonra, 26 Şubat- 4 Mart 2018 tarihlerinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde düzenlenen IPC Yüzme Sınıflandırma Turnuvası’na katıldı. Antalya’da sergilediği başarılı performansı üst seviyeye çıkartan milli yüzücü Tekin, 100 metre kelebek yarışında 1 dakika 30 saniye 29 saliselik derecesi ile bugüne kadarki en iyi derecesini yaptı. Bu derecesiyle Avrupa barajını geçip, 2020 Paralimpik Olimpiyatları'na katılma yolunda bir adım daha attı.

'TAM BİR SU AŞIĞIYDI'

Şevval’in aynı zamanda Nevvar Salih İşgören Turizm Otelcilik Anadolu Lisesi’nde son sınıf öğrencisi olduğunu belirten Müjgan Tekin, şöyle konuştu: "Henüz 3 aylıkken hastalığını anladım, çünkü 3 aylık bir bebeğin yapması gerekenleri hiçbir şekilde yapmadı. 6 yaşına kadar hiç konuşmadı, göz teması kurmadı. Şevval 7 yaşındayken ikinci kızım Ada’yı doğurdum. Şevval yeniden tüm bebeklik sürecini küçük kızımla beraber tamamladı. O konuşmaya başlayınca Şevval de konuşmaya başladı. Hala daha direnci çok yüksektir. Çok fazla obsesif davranış ve takıntıları var. Şevval, bebekliğinden beri hep yüzüyordu, ancak profesyonel olarak 6 yaşında yüzmeye başladı. Yazlık bir hayatımız vardı, yılın 6 ayı Didim’de yaşıyorduk. Tam bir su aşığıydı, aslında biz ona hiçbir şey öğretmedik, suyu çok sevdiği için kendi kendine öğrendi. 6 yaşında Ege Üniversitesi Yüzme Kulübü'ne yazdırdık. Çok iyi yüzmesine şaşırdılar ve bir ay çalıştırıp yarışa soktular, Türkiye ikincisi oldu, gümüş madalyayla geri döndü. 11 yaşındaysa milli sporcu unvanını aldı. Şevval, geçen yıl dünya barajını geçti, İtalya’da Avrupa şampiyonluğu var ve yurt dışında kendini defalarca ispatlamış bir sporcu." 

'HER ŞEYİ BIRAKTIM'

Şevval 6 yaşına geldiğinde her şeyin değiştiğini dile getiren Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "O zamana kadar ben çok yoğun çalıştım, ancak Şevval okula başlayınca hayatımız değişti. Öğretmen hemen fark etti. Zor hayatımıza da başlamış olduk. Sınıftaki çocukların tamamı kısa sürede okuma yazmaya geçti. Ama Şevval okuma yazmayı öğrenemedi. Ailem bana bu durumu kabullenmem gerektiğini söyledi ama bir anne olarak kabullenmek çok zor. 4 yabancı dilim var, iş sektöründe oldukça iyiydim, güzel para kazanıyordum. Bir anda her şeyi bıraktım ve sadece kızımla ilgilenmeye başladım. 24 saat yaşam koçu gibi gece gündüz kendimi kızıma verdim. Okuma yazma öğretmek için 1 harfi tam 10 bin kez sabırla tekrarladım. Sonunda Şevval üçüncü sınıfın sonunda okumaya yazmaya başladı. Öğretmenler inanamadı. Geldiğimiz noktada kızımın başarılarından dolayı çok mutluyum, birçok kişiye örnek olduk, ama her zaman keşke benim kızım sağlıklı olsaydı da hiçbir başarısı olmasaydı diyorum." 

'BAŞARININ MİMARI EŞİMDİR'

Polis memuru olarak görev yapan baba Cengiz Altan Tekin ise "Bu hayatla nasıl mücadele edileceğini Şevval bize öğretti. Çok zor şartlarda bugünlere geldik. Yüzme branşında başarılı olduğunu eşim sayesinde fark ettik. Yüzmenin yanında diğer antrenmanlarını da bir spor salonunda yürüttük. Antrenörlerinden Murat Özcan’ın da hassasiyetiyle güzel başarılar elde ediyoruz. Bu başarının en büyük mimarı eşimdir. Çok fedakar bir anne. Birlikte güzel bir başarı yakaladık. Şevval, okulunda da sporun faydasını gördü. Bir anne baba olarak en büyük mutluluğu yaşıyoruz. Allah bize iyi insanlarla çalışmayı nasip etti onun için emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz" diye konuştu. (DHA)

Kaynak: dha