Haber/ Didar DEMİRCİ

Cumhurbaşkanı kararıyla resmi gazetede yayımlanarak, istanbul sözleşmesinin  feshedildiği duyuruldu. Karar üzerine, İstanbul Sözleşmesi İzmir Kampanyası,  Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanarak tepki gösterdi.

Kadına yönelik şiddete, trans fobiye, çocuk istismarına karşı seslerini yükselten İstanbul Sözleşmesi İzmir Kampanyası adına basın açıklamasını okuyan Deniz Uslu, şu sözlere yer verdi:

"“Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile kaldırıldı.

Biz Türkiye devleti hali hazırda İstanbul Sözleşmesi’nin tarafıyken kanımızı donduran kadın ve LGBT+ cinayetlerine şahit olduk. İstanbul Sözleşmeni uygulamaktan aciz bu iktidar şimdi kadınların elindeki tek dayanak olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı aldı. Bu kararla kadınların ve LGBT+ yaşam haklarına doğrudan saldırarak biz İstanbul Sözleşmesi için mücadele edenlere savaş açtı.

Nicedir “Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” diyen iktidara karşı halkın yarısı olan biz kadınlar aslında çok net cevaplar verdik. “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” dedik.

“İstanbul Sözleşmesini Uygula” dedik.

“Haklarımızdan ve Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz” dedik.

Sanki aylardır bu taleplerimizi bulunduğumuz her mecradan iletmemişiz gibi, hem de tüm Türkiye’de meydanlar dolusu kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediğimizi haykırdığımız 8 Mart’ın hemen ardından, bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığını Resmi Gazete’den öğrendik.

İstanbul Sözleşmesi kimsenin iki dudağının arasında değildir. Milyonlarca kadının hayatı ve hakları tek bir adamın kararına sığamaz, milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkum etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz!

Sözleşmeden çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır.

Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. Evde, işte, sokakta korkmadan yaşamak, çalışmak, yürümek istiyoruz. Şiddete uğramaktan, öldürülmekten korkmadan yaşamak istiyoruz. Her kadının kendini güvensiz hissettiği bu ülkede, şiddetle etkin bir mücadelenin, daha etkili önlemlerin, koruma mekanizmalarının konuşulması gerekirken, İstanbul Sözleşmesinden çıkılması tarihi bir hatadır.

Bu karar Türkiye tarihine bir utanç sayfası olarak geçecektir. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kadınların kazanımlarına yapılmış en büyük saldırıdır. Şimdi biz buradan bu kararı alan iktidara diyoruz ki; siz  çekin biz İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmiyoruz. Hayatımızdan, kazanılmış haklarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz. İktidarın kadınlara karşı açtığı bu savaşa karşı tüm kadınları haklarımızı savunmaya ve mücadeleye çağırıyoruz."