İzmir'de arzuhalcilik mesleğinin son temsilcilerinden Mehmet Akarsu, Adliye'nin önünde 43 yıldan bu yana dilekçe yazıyor, geçimini daktilosundan sağlıyor.

gokce-adarTeknolojiye yenik düşen mesleklerden biri olan arzuhalcilik son dönemlerde can çekişiyor. Okur-yazar oranının az olduğu ve teknolojinin gelişmediği dönemlerde resmi kurumların önünde vatandaşların dilek ve şikayetleri daktilo ile kağıda yazarak geçimlerini sağlayan arzuhalciler, teknolojinin gelişmesiyle birlikte iş yapamaz hale geldi. İzmir'de Arzuhalcilik mesleğinin son temsilcilerinden biri olan Mehmet Akarsu 43 yıldır daktilosunu yalnız bırakmıyor.
Meslekte geçirdiği 43 yılını şöyle özetledi Mehmet Akarsu: “Tesadüf eseri bu mesleğe başladım. Dile kolay 43 yıl bir tabure üzerinde dirsek çürüttüm. Hukuk fakültesi okusam bu kadar bilgi sahibi olamazdım. Bazı avukatların benim bildiklerimi bilemiyor gibi geliyor. Her sabah beşte gelirim bu tabure üzerine. Bir çay ocağı dükkanı var arkamda önce onu açarım. Sonra da müşterilerimi beklerim. Bazen hiç müşterim gelmez. Öğlene kadar hiç sifte etmediğimi bilirim”

BU MESLEK ÖLDÜ


Kazandığı para ile 5 çocuk okuttuğunu dile getiren Akarsu, “5 tane çocuk okuttum. Hepsi evli şuan. Eskiden adliye çalışanı gibi saygı duyarlardı bize. Şimdi ise bizim adımızı bilen yok. Tüm herşey artık internet üzerinden. Teknoloji gelişiyor ama arkasında da bıraktıkları oluyor. Arzuhalcilik mesleği bitti. Bitmek üzere bile diyemiyorum. Öldü bu meslek. Ben ise son demleriyim. Alışmışız bu mesleğe, yaşımızda ilerlemiş kim nerede iş verecek? Eskiden olsa kuyruklardan adliye görünmezdi. Dilekçeler, mektuplar ne istenirse yazılırdı. Gözümüz gibi bakardık daktilolarımıza. Şimdi tamir ettirecek yer zor buluyoruz. Birkaç tane bulabilirsek dükkan gidiyoruz yaptırmaya. Kağıt pahalı, mürekkep pahalı zaten kazandığımız üç kuruş bir şey zaten para da onlara gidiyor” diye konuştu.
Arzuhalci Mehmet amca, kendisinden dilekçe isteyen müşterileri ile uzun diyaloglara girdiğinden söz ederken şöyle dedi:
“Geçen gün bir avukat geldi. Termiz davası ile ilgili bir dilekçe istedi. Fiyatı sordu. Söyledim. Fiyat karşısında beş lira vermek istedi bana. Bir dilekçe yazmak 30 TL'den başlar ama sesimi çıkartmadım. Dilekçeyi yazdım. Aldı baktı. Başlıklarına, içeriğine hepsini inceledi. Çıkartıp 50 TL verdi. Eskiden dört ayda bir araba parası kazanırdım. Başımızı kaşıyamazdık yoğunluktan. Hem çok çalışırdık hem de çok iyi kazanırdık. Kaliteliydi o zaman. Şimdi müşterilerin de işin de kalitesi kalmadı.”
Akarsu, ayrıca kendisinden yaşça küçük gençlerin de arzuhalciliği hiç duymadığından bahsediyor.

YASAKLADILAR


İzmir Adliyesi'nin caddesinde arzuhalcilerin oturmasını yasakladıklarını belirten Akarsu, “İzmir Adliyesi önünde geçen yıllarda bomba patlayınca bize de yasak getirdiler. Zaten eve götürdüğümüz üç kuruş para. Ona da zabıtalar, polisler gelip engel oluyor. Sabah sekiz ile dokuz arası gelirler. Cezayı kesip alırlar daktilonu. Eskiden İzmir Adliyesi önünde çok kişiydik. Şimdi bir ben kaldım. Benden sonrada kimse yapmaz.” dedi.