EÜ ve İKÇÜ'nün ardından DEÜ Rektörü de görevden alındı. Seçimlerde 3. sırada olmasına rağmen atanan Kasman, hafızalarda akademisyenleri görevden uzaklaştırma kararı ile kaldı.

Haber / Umut KARAKOYUN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesi ile atamaları yapılan rektörler, birer birer görevden alınıyor. Erdoğan'ın Ege Üniversitesi Rektörlüğüne atadığı Prof. Dr. Mustafa Cüneyt Hoşcoşkun hakkında önce Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından soruşturma başlatıldı. Ardından açığa alınan eski rektör, 25 Ağustos'ta çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edildi. Hakkında FETÖ/PDY soruşturması kapsamında yakalama kararı çıkarılan ve aranan Hoşcoşkun'un ardından İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektörü Galip Akhan, görevinden istifa ettikten sonra emniyet birimleri tarafından sorguya alındı. Akhan'dan sonra bir şok da Dokuz Eylül Üniversitesi'nde (DEÜ) yaşandı. Barış bildirisine imza attıkları için haklarında soruşturma başlatılan akademisyenleri, 'soruşturmanın selameti açısından' görevden uzaklaştıran DEÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Kasman, aynı gerekçe ile görevden alındı. Hakkında yürütülün bir soruşturma kapsamında, YÖK tarafından görevden alınan Kasman, DEÜ Rektörlüğü için akademisyenlerin katılımıyla 2016 yılı Temmuz ayında yapılan seçimde üçüncü olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atanmıştı. Kasman'ın görevden aldığı akademisyen Prof. Dr. Ayşen Uysal, durumu; “Ne kadar trajikomik bir dönemden geçtiğimizin resmidir aslında yaşananlar” sözleri ile özetledi. Kasman’ın yerine, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Çelik vekaleten DEÜ Rektörlüğüne getirildi.

SORUŞTURMALAR KENDİSİNE DÖNDÜ

Prof. Dr. Uysal; “Aylardır o kadar çok kişiye soruşturma açtılar ki, artık soruşturmacı üniversite olarak anılmaya başladılar. O soruşturmalar kendisine döndü. Dönemi, bundan daha iyi resmeden bir manzara yok sanırım” dedi. Ege Üniversitesi’nde de Barış bildirisine imza attıkları için görevden ihraç edilen Prof. Dr. Zerrin Kurtoğlu, o dönem görevde olan Hoşcoşkun’un durumunu, şöyle değerlendirdi: “Bu haberler karşısında kendimi kötülükle yazılmış kötü bir romanın okuru gibi hissediyorum. Roman kahramanları ise Hoşcoşkunlar, Kasmanlar, İbişler.... Ve eminim hepsi cinnet geçirmekteler. İktidarın önünde eğilirseniz, düşürdüğünüz ilk şey, onurunuz olur. Onurunuzu kaybettiğinizde ise geriye insan olmak adına bir şey kalmaz. Biz barış akademisyenlerini, kendi iktidar sevdaları için iktidara kurban olarak sunanlar, kurban ettiklerinin akademisyenler değil akademinin bizzat kendisi olduğunu bile bile bunu yaptılar. İktidar onları infaz memuru olarak kullandı ve şimdi işbirlikçilerini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Artık onlar da sürek avının hedefindeler. Ama yağma yok, onlardan gerçek hesabı, gerçeklerin hesabını yine bizler soracağız.”