İzmir Barosu'nun açıkladığı çocukların maruz kaldığı cinsel dokunulmazlığa ilişkin suç verilerine göre, 2020 yılında yapılan toplam görevlendirme bin 78 iken, 17 Kasım 2021 itibariyle yılın bitmesine 44 gün kala bu rakam bin 470’e ulaştı. Bakanlık ve ilgili kuruluşlar tarafından açıklanması gereken verilere ve istatistiklere ulaşılamadığı belirtilen raporda, “Pandemi gerekçesiyle okulların kapatılması çocuklara yönelik ihmal ve istismar risklerini arttırmış, ihbar edilme oranlarını düşürmüş, çocukların eğitimden kopuşlarını hızlandırmıştır. Yoksulluk nedeniyle çocuklar çalışmaya yönlendirilmiş, kız çocuklarında da erken evlendirilme risklerini artmıştır” denildi.

‘BİR GÜN BİLE KALMADI’

Çocuğun cinsel istismarı suçu, cinsel taciz suçu ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarının, İzmir Barosu’nun zorunlu vekillik kapsamında yaptığı avukat görevlendirmelerine ilişkin ayrı ayrı sunulan veriler ve karşılaştırmaların yer aldığı raporda, şu ifadeler kullanıldı: “2020 yılının Haziran ayında, kademeli normalleşmeye geçişin etkileri istatistiklerde net olarak görülmektedir. Örneğin, çocuğun cinsel istismarı suçu pandeminin ilan edildiği Mart 2020’de 58 iken, en uzun süreli kapanmanın yaşandığı Nisan 2020’de 24’e düşmüş, Mayıs 2020’de 64 olmuş, Haziran 2020’de 90 olguya ulaşmıştır. Diğer suç tiplerinde de paralel artışlar gözlemlenmektedir. 2020 yılında çocukları cinsel istismarı suçu için İzmir Barosu tarafından yapılan toplam görevlendirme bin 78 iken 17 Kasım 2021 itibariyle yılın bitmesine 44 gün kala bu suç için yapılan görevlendirme sayısı bin 470’e ulaşmıştır. Bu artış karşısında yitirilecek bir gün dahi kalmadığı açıktır.”

‘CEZASIZLIĞA SON VERİLMELİ’

Mağdur çocuk sayısındaki artış karşısında vakit yitirmeksizin acil eylem planı geliştirilmesi gerektiği vurgulanan rapor, şöyle devam etti: “Tarafı olduğumuz BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Lanzarote Sözleşmesi, Anayasa ve Çocuk Koruma Kanunu’ndaki hükümlerin uygulanması kapsamında; çocuğa yönelik şiddet için 7/24 ulaşılabilecek aktif ve derhal yanıt veren bir ihbar ve destek hattı oluşturulmalıdır. Mağdurların kolay ve hızlı bir şekilde adalete erişimleri için önlemler alınmalı, profesyonel, çocuğun üstün yararını temel alan, çocuk dostu ve güçlendirilmiş hukuki yardım almaları sağlanmalıdır. Kadın ve çocuklara yönelik olarak artan ev içi şiddete ve cinsiyete dayalı şiddete ilişkin gerek medya, basın, yayın araçlarıyla gerekse de uzaktan eğitim programı kullanılarak farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları arttırılmalıdır. Çocukların çevrimiçi risklere, dijital zorbalığa, siber suçlara, siber takip, siber taciz, siber sömürü ve çevrimiçi cinsel istismara maruz kalma riskini ortadan kaldıracak politikalar geliştirilmeli, çocuklara ve bakım verenlere dijital okur yazarlık dersleri verilmelidir. Cinsiyete dayalı şiddet verileri ivedilikle toparlanmalı, kayıt altına alınmalıdır. Cezasızlık politikasına derhal son verilmeli, yasalar gerektiği gibi uygulanmalıdır.”