Haber/ Gökçe ADAR
Aliağa Belediyesi'nde işten çıkartılan 35 yaşındaki Mehmet Emin Şavur, işten çıkarıldıktan sonra akciğer kanserine yakalandığını söyledi. DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası'nın işten çıkarılan işçiler için düzenlediği dayanışma konserinde fenalaşan ve hastaneye kaldırılan Şavur, kanser olduğunu öğrendi. Yaklaşık 20 gündür İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'nde kalan Şavur, yaşadığı maddi sıkıntıları da paylaştı. Şavur, “Altı buçuk seneden beri Aliağa'da çalışıyordum. 14 Haziran günü, aldığımız bir telefonla iş hakkımızın feshedildiğini öğrendik. İki-üç gün içerisinde üç arkadaşımla birlikte çıkarıldık. Çıkarılan arkadaşlarımızla birlikte sendikamızdan çadır talebimiz oldu. Ardından direniş çadırımızda direnişimize başladık. Ertesi günlerde de çıkarılan işçi sayısı arttı” dedi.

İşten çıkarıldıktan sonra baş ağrısı ve nefes darlığı problemiyle hastaneye kaldırıldığını dile getiren Şavur, “Çıkarılan işçiler için bir konser düzenlenmişti. O konser sırasında fenalaştım, hastaneye kaldırıldım. Ertesi gün Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildim. Akciğer kanseri teşhisi konuldu. Doktorum, son dönemde yaşadığım stresin ve üzüntünün neden olduğunu söyledi. İlk başta ağrı kesici ilaçlar ve serumlarla tedaviye başladım. Sonra kemoterapi gördüm. Şimdi evden hastaneye kemoterapi görmeye geleceğim” diye konuştu.

Yaşadığım kolay değil

Kanser hastası olmasının nedenin Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'ın olduğunu öne süren Şavur, sözlerine şöyle devam etti: “İlk kanser olduğumu öğrendiğim zaman neye üzüleceğimi şaşırdım. İşsizliğime mi yanayım? Hastalığıma mı yanayım? Çocuklarımın geleceğine mi yanayım? Tüm yaşadıklarımın nedeni Serkan Acar'dır. Çünkü ben, daha öncesinde böyle bir hastalık, rahatsızlık yaşamadım. Her hafta sporumu yapardım.Yaşadığımız süreç; hiç kolay bir süreç değildi. Ramazan ayının ortasında işten çıkarmalar başlamıştı. Gerek maddi, gerekse manevi olarak çok sıkıntılar yaşadık. Aldığım işsizlik maaşımla ailemi geçindirmeye çalışıyorum. O da bir süre sonra kesilecek. Biri 6, biri 9 yaşında iki çocuğum var. Kızım önümüzdeki hafta okula başlayacak. Onun masrafları var. İşte bu sıkıntılar bana kanser olarak döndü” ifadelerini kullandı.

Mücadelem sürecek

Serkan Acar'ın işçi çıkarmalarını tasarruf olarak değerlendirdiğine ilişkin sözlerine de karşılık veren Şavur, “Amaçları; ucuz iş gücü, güvencesiz çalışma, kölelik düzeni yaratmaya çalışmak. Kendi kadrolarını oluşturmaya yönelik çalışmalar düzenlemek. İşçi tasarrufu; Türk Ceza Kanunu'nda da, İş Kanunu'nda da çıkarılan işçiler sonrası yerine işçi almamak olarak tanımlanıyor. Serkan Acar'ın tasarruf yapabilmesi için işçi almaması gerekir. Acar'ın yaptığı DİSK üyesi işçilere yönelik bir saldırıdır” dedi.

Hasta da olsa mücadelesinden vazgeçmeyeceğini ifade eden Şavur, şu ifadeleri kullandı: “Mücadelemi sağlığımdan ötürü bırakmayacağım. Hastaneden çıktıktan sonra da, direniş çadırıma gideceğim. Sloganlar atacağım. Bu bir ekmek davası. Biz aç kalırız ama yine de kararımızdan dönmeyiz. Biz, çadırı kurduğumuzda, haklı davamızı kazanıncaya kadar direnişe devam edeceğimizi söyledik. Bizler bu mücadeleyi kazanacağız ve yapılan hiçbir haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Serkan Acar'ın Aliağa'yı satmaya yönelik çalışmalarını duyurmaya devam edeceğiz. Yaşasın sınıf dayanışma, yaşasın onurlu mücadelemiz.”