İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Tülin Eraslan, TBMM'deki 18 Mart Çanakkale Anması’nda, kadın tiyatrocuların sahneye çıkarılmadığı iddiasına ilişkin yapılan açıklamaların tatmin edici olmadığını belirterek, sorumluların istifa etmesi gerektiğini savundu.

TBMM'de düzenlenen 18 Mart Çanakkale Anması'nda, kadın tiyatrocuların sahneye çıkarılmadığı iddiasına Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'ndan tepki geldi. Federasyon tarafından Türkiye'deki 43 kadın sivil toplum örgütü adına ortak açıklama yayımlandı. Açıklamada imzası bulunan İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Eraslan, Afife Jale’nin tiyatro sahnesine çıktığı 3 Nisan 1919’dan 99 yıl sonra, 29 Mart’ta TBMM’de düzenlenen 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin anması sırasında kadın- erkek eşitliği, demokrasi, insan hakları ve kadının insan hakları adına utanç verici olay yaşandığını öne sürdü. Eraslan, "TBMM’de 18 Mart Çanakkale Zaferi Anması'nda sahneye çıkması engellenen tiyatrocu, 3 gündür prova yapmalarına karşın 1 saat kala kadınların sahneye çıkamayacağının söylenmesi üzerine gözyaşlarını tutamadıklarını ifade etti. Oyunun sahnelenmesine bir saat kala TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın talimatıyla oyuna müdahale edildi. Daha önce de kadınların erkeklere sarılmaması istenerek, oyundaki vedalaşan asker, anne, eş uğurlaması, cepheye mermi taşıyan kadın bölümleri çıkartılarak içeriğe müdahale edilmiş ve oyundaki slaytlar da çıkartılmıştı. Bu içerik sansürü nedeniyle 12 dakikalık oyun 4 dakikaya düşürüldü. Son olarak da kadınların sahnede yer almaması istendi. Kadın oyuncular, protokol ve katılımcıların görüş mesafesi dışındaki merdivenlerde şiir okumak zorunda bırakıldılar" dedi.

'AÇIKLAMALAR TATMİN EDİCİ DEĞİL'


Kadın tiyatrocuların, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "Kızlarımız arkada duracak değil mi, aferin" diyerek, eliyle de salonun arka tarafını işaret ettiğini anlattıklarına kaydeden Başkan Eraslan, şöyle devam etti: ​"Erkek oyuncular, 'Sizin olmadığınız yerde bizim ne işimiz var' diyerek, kadın oyunculara destek vermeye çalıştılarsa da Devlet Tiyatroları yöneticilerinin devreye girmesi sonucunda oyun son haliyle sahnelendi. Erkek oyuncular sahnede oyunu sergilerken, kadın oyuncular protokol ve katılımcıların doğrudan görüş mesafesi dışında arkada merdivenlerde tutuldu. Kamuoyunda infial yaratan bu ayrımcılık ve içerik sansürü üzerine yapılan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü açıklaması da TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı açıklaması da tatmin edici değildir. Tam tersine, kadın oyuncuların sahneden kopartılıp, TBMM tören salonunun iki tarafında ve katılımcıların arasında durmak ve sadece şiir okumaya eşlik etmek zorunda bırakıldığını doğrulamaktadır. Kadın oyunculara yönelik bu uygulama anayasaya aykırı olmanın ötesinde ayrımcılıktır, aşağılamadır, insan onurunu ayaklar altına almaktır. Biz kadınlar, kadınlara dönük bu dehşet verici muameleyi kınıyor, bu oyunda rol alan tüm sorumluların ortaya çıkarılmasını, Türk Ceza Kanunu açısından suç oluşturan bu ayrımcılık nedeniyle yargılanmalarını, derhal istifa ederek siyaset ve bürokrasi sahnesinde bir daha da yer almamalarını istiyoruz."