E. Tamer GÖREN TükoDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi

Sevgili okuyucular;

Bugünden itibaren 9 Eylül Gazetesi'nin bizlere ayırdığı bu bölümde TÜKETİCİ HAKLARI alanında bilmediklerimizi, doğru bildiğimiz yanlışları ve bilinçli tüketici olmak için sahip olmamız gereken bilgileri 15 günde bir sizlerle paylaşmayı amaçlıyoruz.

EVRENSEL TÜKETİCİ HAKLARI

Birleşmiş Milletler'e üye ülkeler, 15 Mart tarihini “Dünya Tüketici Hakları Günü” olarak kabul etmiş, 15-21 Mart tarihleri arasını da “Tüketici Hakları Haftası” olarak belirlemiştir. Bu kapsamda; birçok etkinlik yapılmakta ve tüketici hakları konusu, yazılı ve görsel basında çokça yer almaktadır. Öncelikle şunu söylememiz gerekir ki Tüketici Hakları ilk defa 1962 yılında Amerikan senatosunda gündeme gelmiş ve 1975 yılında Evrensel Tüketici Hakları kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletlere üye ülkelerin herhangi birinde yaşıyor da olsanız, sizi yöneten siyasilerden aşağıda belirtilen konuları talep etmek hakkınız olduğunu bilmenizi istiyoruz. 

- Temel gereksinimlerinin karşılanması hakkı: Barınma, beslenme, ısınma, aydınlanma, içecek ve kullanacak su bulma, haberleşme, ulaşım tüketicilerin en temel ihtiyaçlarıdır. Her tüketici, bu temel ihtiyaçların karşılanmasını talep edebilmeli ve uygun şekilde kullanabilmelidir.

- Sağlık ve güvenliğinin korunması hakkı: Satışa sunulan her türlü mal ve hizmetin insan yaşamı ve sağlığı açısından kullanıcısına zarar vermeyecek durumda olmasıdır.

- Ekonomik çıkarlarının korunması hakkı: Tüketiciye kıyaslama imkanı verecek çeşitte mal ve hizmetin en uygun fiyattan sunulması, satış sonrası her türlü teknik destek ve servis hizmetlerinin yeterli düzeyde olması yanında; satıcının kötü niyetine karşı korunmasıdır. Rekabetin tam olarak işlemediği pazarlarda devlet tarafından aksaklıların giderilmesi için yapacağı düzenlemeler ile uygun kalite ve fiyatlarda mal ve hizmetlerin tüketicilere sunulmasının sağlanmasıdır.

- Bilgilendirilme hakkı: Tüketicinin mal ve hizmeti satın alırken doğru karar verebilmesinin sağlanması için tüketicinin gerekli bilgilere ulaşabilmesi ve zararlı, yanıltıcı reklamdan, etiketten, ambalajdan korunmasıdır.

- Eğitilme hakkı: Tüketicilerin kendi hak ve yararlarını koruyabilmesi, tüketici bilincine sahip olması için eğitim kurumlarında eğitilmesidir.

- Tazmin edilme: Satın alınan mal veya hizmetten dolayı tüketicinin uğramış olduğu zararın giderilmesi, satın alınan malın ayıplı (bozuk, eksik, hatalı vb.) çıkması durumunda, ayıplı malın geri alınması, yenisi ile değiştirilmesi, kusurlu hizmetin yeniden görülmesi, gerekirse tazminat ödenmesi hakkıdır.

- Temsil edilme hakkı: Tüketicilerin haklarını kullanılabilmeleri ve koruyabilmeleri, mağduriyetlerinin giderilmesinde bir araya gelerek güç birliği oluşturmaları ve hükümetlerin ekonomik ve siyasi politikaların da dikkate alınma ve kamu kurumlarında temsil edilebilmesidir.

- Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı: Sağlık koşullarına uygun bir çevrede yaşama, çevresel tehlikelerden korunma, günümüz ve gelecek nesiller için doğanın korunması hakkıdır.

- Sürdürülebilir tüketimin sağlanması hakkı: Yaşam biçimini sahip olduğu ürünlerle ifade eden bireylerin sayısının hızla yükseldiği toplumlara “tüketim toplumu” demek mümkündür. Dolayısı ile tüketime bağlı üretim politikalarını yerli ve milli çerçevede ele almak, üretimin aşırı tüketimi karşılayamadığı durumlarda tüketici davranışlarının değiştirilmesini öngörmektedir.

- Elektronik ticarette tüketicinin korunması hakkı: Genel ağ (internet) üzerinden yürütülen e-ticaret, mobil bankacılık, e-devlet vb. uygulamalarda tüketicilere ait bilgilerin güvenliğinin sağlanması, korsan yazılım -siber saldırı- internet korsanlarına karşı tüketicilerin korunması için alınması gereken tedbirleri kapsar.

YASALAR NE DİYOR?

Şimdide biz tüketicilerin evrensel tüketici haklarını kullanmamız konusunda yasalar ne diyor ona bakalım?

Anayasamızın 2. Maddesi; 

- ....toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, …. demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Anayasamızın 167. Maddesi;

- Devlet, …….piyasalarda fiili ve anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.

Anayasamızın 171. Maddesi; 

- Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.

Anayasamızın 172. Maddesi;

- Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirleri alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.

Anayasamızın 172. Maddesinin düzenlenme biçimi dikkat çekicidir. Hükmün düzenlenme biçimine göre devlet, bu yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır. Çünkü anılan düzenleme, kaleme alınış biçimiyle EMREDİCİ bir düzenlemedir. O halde Devleti, bu konuda göreve davet eden her tür girişim, yasaldır, meşrudur.

Anayasanın 2. Maddesinde ifadesini bulan ve tek tek sayılmak suretiyle açıklanmış bulunan Cumhuriyetin nitelikleri arasındaki HUKUK DEVLETİ olma vasfı, anayasal bu yükümlülüğün yerine getirilip getirilmediği hususunda bizatihi Devletin denetlenmesine elverişli bir karaktere bürünmüştür. Hukuk devleti olmanın en önemli vasıflarından biri de anayasaya ve emredici hükümlerine sadık kalmaktır.

Aynı zamanda Anayasal birer kuruluş olan tüm politik yapıların, 172. Maddesinin hayata geçmesini sağlamak üzere, politik yükümlülük altında olduklarına inanmaktayız. Bu çerçevede, tüm politik yapıların, tüketicilerin kendilerini koruyucu önlemleri almak konusunda ki girişimlerini desteklemek ve yardımcı olmak konusunda görevli olduğunu düşünmekteyiz. Anayasa gereği kamu/kurum ve kuruluşları da tüketici örgütleri ile ortaklaşmak, tüketici örgütlerini tanıtmak ve birlikte çalışmalar yapmakla yükümlüdürler. Bu görevin ifası sırasında, tüketici örgütleri üzerine düşen tüm yükümlülüklerini, kendi kurallarına tabi olarak yerine getirecektir.

TÜKETİCİLER NASIL KORUNUYOR?

Sevgili yurttaşlar, hepimiz potansiyel birer tüketiciyiz. Çarşıda, pazarda, mağazada, internet üzerinde, pazarlamacılar aracılığıyla birçok ürün piyasaya arz edilmekte, ihtiyaçlarımızı en ekonomik ve uzun süre kullanabilecek şekilde tedarik etme gayreti içerisinde hareket etmekteyiz. Serbest piyasa koşullarında ihtiyaçlarımızı tedarik ederken, 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) tüketicileri korumaktadır. Bu yasa, AB müzakereleri kapsamında çıkarılan uyum yasalarından biri olup, AB tüketici mevzuatı ile yüzde 98 oranında uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Yani, AB üyesi ülkelerdeki tüketiciler nasıl korunuyorsa Türkiye'de de aynı şekilde korunuyor. En önemli fark, Avrupa'da alıcı ile satıcı arasında çıkan sorunlarda uzlaşma kültürünün ön plana çıktığını görüyoruz. Yani, müşteri memnuniyeti odaklı bir yaklaşım söz konusudur. Bizdeki durum ise şöyle; mevcut yasa, tüketicinin hak ve menfaatleri ile satıcının sorumluluk ve ödevlerini kesin çizgilerle belirlemiş olmasına rağmen, satıcılar tarafından tüketici haklarının göz ardı edilerek, savsaklanması veya nereye baş vurursan vur anlayışının ülkemizde hakim olduğunu görmekteyiz. Bu durum ise, tüketicileri yormakta ve enerjimizi tüketmektedir. Bilinçli tüketici olmak zorundayız. Alışverişe başlamadan önce hak ve menfaatlerimizi bilmeli, karşılaştığımız sorunlarda gerekli adımları atarak haklarımızı korumalıyız. Alış verişi yaptıktan sonra karşımıza çıkan sorunlarda acaba haklarım nedir? Şeklinde sorgulama gayreti içerisine girmek yanlış bir davranış şekli olmaktadır. Çünkü, alış veriş esnasında almamız gereken önlemlerde gecikmiş veya eksik işlem tesis etmiş olabilmekteyiz.

Bu sayımızda, evrensel tüketici hakları ve tüketicilerin korunması ile ilgili yasal düzenlemeleri tanıttık. Bizi takip etmeye devam ediniz...

Kamu yararına dernek statüsünde olan TükoDer daima yanınızda...

Haklarına sahip çık, TükoDer’e üye ol!...

TÜKODER HAKKINDA

Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) 25 Ekim 1990 tarihinde İstanbul’da kurulmuştur. Derneğin amacı, Tüketici haklarının korunması ve geliştirilmesidir. Bu doğrultuda örgütlenerek tüketici bilincini oluşturmak, evrensel tüketici hakları paralelinde, tüketicilerin kendilerini koruyabilecek bilinç düzeyine gelmesi için çalışmalar yapmaktır. TükoDer, sadece bireysel tüketici sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapar. Kampanyalar düzenler, davalar açar, tüketicilerin ekonomik, demokratik hak ve talepleri konularında kamuoyu oluşturur. TükoDer, ticari kuruluşlardan bağış kabul etmez, yayın organlarından reklam ve ilan almaz. TükoDer siyasi ve ticari hiçbir bağımlılığı olmayan, üyelerinin ve tüketicilerin gönüllü katkı ve yardımlarıyla çalışmalar yürüten, 48 şubesi ve 20 bin civarında üyesi olan bağımsız bir tüketici örgütüdür.

Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) İzmir Şubesi, 18 Mayıs 1995 tarihinde kurulmuştur. 1500’ün üstünde üyeye sahip olan şubenin amacı, İzmirli tüketicilerin sorunlarının çözümüne yardımcı olmak ve haklarının korunması için çalışmalar yapmaktır. Derneğimiz, görsel ve yazılı basında, tüketici yasası ve evrensel tüketici hakları veya genelde tüketicilerimizi ilgilendiren konularda görüşlerini çekinmeden açıklayan ve gücünü tüketicilerden alan bir dernektir.

Online üyelik başvurusu için;

https://www.izmirtukoder.org.tr/uye_basvuru.aspx

Web: https://izmirtukoder.org.tr

E-posta: [email protected]

Web Mail: [email protected]

Tel: 0 232 445 44 87