Kanser olan küçük kızını kaybeden, oğlunun da daha karnındayken aynı hastalıktan muzdarip olduğunu öğrenen Gülbahar Çekim, yine de yüzünden gülümsemeyi eksik etmiyor.

gokce-adarAğrılı 23 yaşındaki Gülbahar Çekim, on yedi yaşında doğurduğu kızını, yedi ay önce yakalandığı kanser hastalığından kaybetti. Kızının rahatsızlığını öğrendiğinde ikinci bebeğine sekiz aylık hamile olan Çekim, doktoru doğuma sayılı günler kala ikinci bebeğinin de boynunda kötü huylu bir tümör oluştuğunu söyledi. Ağrı'dan İzmir Tepecik Devlet Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi'ne sevk edilen Gülbahar Çekim, “Yaşadığım tüm zorluklara rağmen, yüzündeki gülümseme ile serviste yatan çocukların annelerine örnek oluyorum. Çocuklarımız için moralimizi yüksek tutmalıyız” dedi.

Servise gelince öğrendim


17 buçuk yaşında kucağına aldığı ilk bebeği Emral'ın kanser olduğunu 4 yaşındayken öğrendiklerini söyleyen Çekim, o günleri şöyle anlattı: “Kızımın baş dönmeleri 4 yaşındayken başladı. Emarda beyninde tümör olduğu anlaşıldı ve ameliyat oldu. 20 gün sonra raporu çıkınca doktor, Dokuz Eylül Üniversitesi Radyoloji Onkoloji'ye benim gitmemi söyledi. İzmir'e geldik. Tepecik Hastanesi Çocuk Onkoloji Servisi'ne yatışı yapıldı kızımın. Servise geldim, burada yatan çocukların saçlarının kaşlarının olmadığını görünce kızımın kanser olduğunu anladım.”

48 saat uykusuz kaldım


Bu sırada sekiz aylık hamile olduğunu söyleyen Çekim, karnındaki bebeğin boynunda kitle tespit edildiğini ifade etti. Kızı onkoloji servisinde yatarken doğum yaptığını anlatan Çekim, “Doktor bebek sağlıklı olursa doğduğunun ertesi günü ameliyata alacağını söyledi. Ben oğlum Fırat ile uğraşırken, servisteki hemşireler para toplayıp kızıma bakıcı tutmuşlar. Oğlumun raporu çıktı. Kanser olduğunu öğrendim. İki çocuk, iki yatak. Yeni doğum yapmışım ağrılarım bir yandan. Çok zor günler geçirdim. 48 saat uykusuz geçirdiğimi biliyorum. Kızım çok kötüydü. Bir gün kalp seviyesi 180'den 80'e düştü. Doktor kızımın öldüğünü söyledi. İnanmadım. Kanadı kırık kaldım.”
Kızının ölümünden sonra oğlu ile kaldığını ve oğlunun iyileşmesi için dualar ettiğini dile getiren Gülbahar Çekim, “Fırat ameliyat oldu. Boynunda ki tümör alındı. Şimdi Fırat'ın iyileşmesi için dualar ediyorum. Ama ne olacak bilmiyorum çünkü karaciğerine sıçradığını söylediler. Şimdi onu araştırıyorlar. 14 aylık şuan Fırat, 14 aydır kemoterapi alıyor” diye konuştu.

Yanımda ağlamaya utanıyorlar


Her iki çocuğunda da kanser hastalığı çıkmasının sebebinin araştırıldığını belirten Çekim, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşadıklarıma rağmen hiçbir zaman isyan etmedim. Buradaki annelere moral vermeye çalıştım. Ağladıkları zaman benim yanımda utandıklarını söylüyorlar. Sen iki çocuğa baktın ama hala yüzündeki gülümsemeyi kaybetmedin diyorlar. Beni hastanede örnek gösteriyorlar. Benim yanımda güçsüz olduklarını söylüyor diğer anneler. Burada küçük çocuklar eğlensin diye, hep müzik açıp oynuyorum. Sırf onlar mutsuz olmasın diye. Kendi içimde yaşıyorum sıkıntımı.”
Kitap yazmayı düşündüğünü söyleyen Çekim, çocukları hasta olan umut olmak istediğini dile getirdi.

“SEVİL HANIM ANNEM GİBİ”


Ağrı'dan İzmir'e geldiklerinde kalacak yerinin olmadığını ve Hasta Çocuk Evleri Derneği Başkanı Sevil Ozan sayesinde kaldıklarını dile getiren Çekim, şu ifadeleri kullandı: “Manevi olarak ailem çok destek oluyor. Ama burada Hasta Çocuk Evleri Derneği Başkanı Sevil Hanım bir anneden daha çok ilgileniyor. Benim öz annem gibi. Sevil Hanım arıyor, giyinin çıkartacağım sizi biraz dışarıya diyor. Mavişehir'de ki Alışveriş Merkezi'ne götürdü bizi.”