İzmir Engelli Kadınlar Birliği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi fiziksel istismara, şiddete maruz kalan toplumsal yaşama katılımda sorun yaşayan kadınlar için açıklamada bulundu.

İzmir Engelli Kadınlar Birliği Konak Meydanı’nda biraraya gelerek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi açıklama yaptı. Grup, hem kadın hem de engelli olan, bu nedenle cinsel fiziksel istismara, şiddete maruz kalan toplumsal yaşama katılımda, temel hak ve özgürlüklere ulaşmakta zorlananlar için basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı İzmir Engelli Kadınlar Birliği adına Emel Gölge okudu.

ŞİDDETE MAĞRUZ KALIYORUZ


Gölge, engelli kadınlar hem cinsiyetleri hem de engelleri yüzünden çoklu ayrımcılığa maruz kaldığına dikkat çekti. Gölge,“Bilindiği gibi 8 Mart emekçi kadınlar farkındalık günü olarak yaşanmaktadır. Bu mücadele günü nedeniyle bizler de yaşadığımız sorunlarımızı ve bu sorunların çözüm önerilerini sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Ülkemizde engelli kadınların ve kız çocuklarının insan hakları temelinde toplumun diğer bireyleriyle eşit olarak toplumsal yaşama tam ve etkili katılımlarını sağlayan bir çok yasal düzenlemeler bulunmakta. Ancak düzenlemelerin uygulamaya geçirilmemesi nedeniyle bizler, bir çok hak kayıplarına uğramakta hatta evimizden dışarıya bile çıkamamaktayız" dedi.


KADINLAR İSTİHDAMA KATILMALI


Engelli kadın ve kız çocukların, okur yazarlık ve okula gitme oranları oldukça düşük durumda olduğunu da aktaran Gölge, şöyle devam etti: “Kızlarının hayatta çok az imkânı olacağını düşünen ebeveynler de onları okula göndermek istememekte. 2010'da yapılan engellilerin sorun ve beklentileri araştırmasına göre: Engelli kadınların yüzde 54,9’u okuryazar değildir. TÜİK istatistiklerine göre de: okuma yazma bilmeyen engelli kadınlar ile engelli erkekler arasındaki oransal fark yüzde 25 olarak hesaplanmaktadır. Birleşmiş Milletler’e göre dünyadaki engelli kadınların sadece dörtte biri iş gücüne dâhildir. İş bulma ihtimalleri engelli erkeklerinkinin yarısı kadardır. İŞKUR 2014 istatistiklerine göre işe yerleştirilen her 5 erkeğe karşın sadece bir kadın istihdam olanağı bulmaktadır. Engelli kadın özelinde erişilmiş herhangi bir istihdam kotası bulunmamaktadır, bu da engelli kadınları istihdam konusunda dezavantajlı konuma sokmaktadır. Hiç bir geliri olmayan Engellilere tanınan ekonomik haklarda aile içinde kişi başına düşen gelir kriteri esas alındığından ekonomik yönden engelli kadınlar eşlerinin, babalarının eline bakmaya mecbur tutulmaktadır. Engelli kadınların Siyasete ve Karar Mekanizmalarına Katılımı da oldukça düşük oranlardadır.”