Haber/ Didar DEMİRCİ

Ege Üniversitesi (EÜ), korona virüs salgını dolayısıyla online eğitim kararı almıştı. Bu karar doğrultusunda derslere 26 Ekim tarihinde başlayacağını duyuran üniversite, geçtiğimiz yıllarda geliştirdiği EGEDERS sistemi üzerinden derslerin yapılacağını açıklamıştı. Dün sabah saatlerinde canlı derslerine girmek için çabalayan öğrencilerin çabası karşılıksız kaldı. EGEDERS sisteminin çökmesi üzerine ne öğrenciler ne de öğretim üyeleri sisteme giriş sağlayamadığı öğrenildi. Üniversite tarafından yapılan resmi açıklamayla öğrencilerin ZOOM, Microsoft TEAMS gibi alternatif uygulamalardan kesinlikle ders yapılamayacağı söylenmişti. EÜ öğrencileri, sistemin çökmesi nedeniyle ders işleyemedi. Konuya ilişkin sosyal medyadan tepkilerini dile getiren öğrenciler, #egeüniversitesi hashtagi ile sistemin hata verdiği görüntüyü paylaşarak tepkilerini gösterdi. Aynı durum geçen hafta Dokuz Eylül Üniversitesi'nde de yaşanmıştı. Reklamlarla duyurulan Dokuz Eylül Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (DEÜZEM) üzerinden ders almaya çalışan öğrenciler hata uyarılarıyla karşılaşmış, şikayetlerini DEÜ resmi twitter hesabında paylaşılan uzaktan eğitim tanıtım filminin altında paylaşmıştı. İzmir'in iki köklü üniversitesinde de uzaktan eğitim fiyaskosunun yaşanması, “Hiç mi hazırlık yapılmadı? Kimse bugünleri düşünmedi mi?” sorularını akıllara getirdi. Öğrencilerin uzaktan eğitime erişimlerinin önündeki maddi engellerin yanı sıra, uzaktan eğitime erişebilecek imkanı olan öğrenciler de teknik altyapı olanaklarının yetersizliği nedeniyle uzaktan eğitimden yararlanamadığına dikkat çeken Eğitim Sen Genel Merkez Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan da, MEB ve YÖK’ün elini taşın altına koyması gerektiğini dile getirdi.

Hazırlık yapmadılar

Daha ilk günden sistemin çökmesinin ve daha öncesinde bu şekilde yaşanan sistem hatalarından ders çıkarılmadığını söyleyen Bozdoğan, üniversitelerin yeterli kaynak ve teknik donanım imkanına sahip olmadığı için bu sorunların yaşandığına dikkat çekti. Bozdoğan, bu sorunların ilerleyen sürelerde daha da artacağı konusunda uyardı. Üniversitelerin uzaktan eğitim merkezleri olduğunu dile getiren Bozdoğan, söz konusu merkezlere yeterli teknik ve maddi kaynağın ayrılmadığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Yaz döneminde okulların uzaktan açılacağı belliydi. Ancak bu konuyla ilgili hazırlık yapmadılar. Uzaktan eğitim merkezlerinin güçlenmesi için bir bütçe ayrılmadı. Bu nedenle teknik altyapısı güçlenmeyen uzaktan eğitim sistemi oluşan yoğunluk nedeniyle sıkıntı çıkmasına neden oluyor. Öte yandan yaz döneminde yeterli hazırlık yapılmamasından kaynaklı eğitim içeriklerinde eksiklikler var. Öğrencilerin uygulamalı eğitimlerinin nasıl olacağıyla ilgili bir sistem mevcut değil.” 

6 milyon öğrenci EBA dışında

Bozdoğan, öğrencilerin üçte birinin uzaktan eğitme erişiminde sıkıntıları olduğunu dile getirerek, “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) EBA verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre 11 milyon öğrenci EBA’ya kayıtlı. Yani bu şu demek oluyor neredeyse 6 milyon öğrenci EBA dışında! Ayrıca açıklanan verilerde öğrencilerin yüzde 64’ü EBA’ya akıllı telefonlar aracılığıyla giriş yapıyor. Bu şu demek; öğrencilerin yüzde 64’ünün kişisel bir bilgisayarı yok! Kişisel bilgisayarın olmaması öğrencinin rahatlıkla ders içeriklerini kaydedip dosyalayacağı bir imkanı olmadığı anlamına gelir. Bu da uzaktan eğitimdeki gerçek amaca hizmet etmez” diye konuştu. Bozdoğan, devletin tıpkı yüz yüze -örgün eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde de sorumluluğu üstlenmesi gerektiğinin ve eğitimde yer alan herkese tüm olanakları sağlaması gerektiğinin altını çizerek, “Buradaki temel sorumluluk bireylerin kendilerine bırakılmış, eğer ekonomik durumu iyi değilse uzaktan eğitime ulaşamıyor. Bu konuda MEB ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), eğitim hizmetinin tüm yurttaşlara eşit ve ücretsiz sunulması sorumluluğunu kabul etmeleri lazım ki sorun çözülsün” dedi.