DİLEK GAPPİ

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı (COP26), 31 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlendi ve Glasgow Atılım Gündemi uluslararası planı burada tanıtıldı. Aralarında Türkiye, ABD, İngiltere, Hindistan, Kanada, Çin ve Mısır'ın da bulunduğu 40'ın üzerinde ülke, Glasgow Atılım Gündemi'ne imza koyarak destek verdi. Zirvede, küresel emisyonların yüzde 50'sinden sorumlu 5 hedef şöyle belirlendi: Temiz kaynaklardan elektrik üretimini her ülkede uygun maliyetli ve güvenilir şekilde sağlanması
Ulaştırma sektöründe sıfır emisyon araçlarının kullanılması, çelik sektörünün sıfır emisyona yaklaşması, düşük karbonlu hidrojen üretiminin 2030'a kadar uygun maliyetli hale getirilmesi ve iklime dirençli bir tarım sektörünün oluşturulması.
Hedefler arasında yer alan ulaştırma sektöründe sıfır emisyon araçların kullanılması hedefinde Avrupa Birliği ve Amerika hızla yol alıyor. Türkiye ise bir türlü adım dahi atamıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın araştırmasına göre, günümüzde yakıt yakma kaynaklı global emisyonun yüzde 24’üne ulaşım sektörü yol açıyor. Sektör değişime özellikle toplu ulaşım araçları ile başlamalı. Ancak elektrikli otobüsler, Türk teknolojisi, Türk işçisinin emeği ile bu topraklarda üretilmesine, dünyanın dört yanına satılmasına rağmen Türkiye’de yüksek maliyet kıskacına takılıyor.

KABUS BİTTİ

Bir gazeteci olarak mutlu olduğum anlardan biri, harıl harıl çalışan üretim tesislerini gezmek. Türkiye’nin üretim genlerinden uzaklaşması, pandemi, ekonomik krizler derken, nihayet fabrika sahalarına geri dönüyorum! Elektrikli araç merakı bir tesadüfle birleşince kendimi, bir zamanların dev ismi markası TEMSA’nın Adana’daki üretim tesislerinde buluyorum.

Dünya pazarının dev ismi olan firma, yaşadığı derin krizin ardından Türkiye pazarında yeniden gücünü artırmanın peşinde. Bilindiği gibi 2019 yılında bir finans kuruluşuna satılan Temsa’da üretim bir yıl kadar durmuştu. Konkardato ilan edildi, işçiler maaşlarını almaya devam ederken, Sabancı Holding sattığı Temsa’yı, Skoda’yı bünyesinde bulunduran PPF Group’la ortak olarak geri aldı.
Şimdi elektrikli otobüsün yanı sıra PPF Group’un troleybüs, tramvay, tren vagonları tecrübesinden de yararlanmak istiyorlar. TEMSA’yı yoğun üretim sürecinde görmek sevinç yaratıyor.

SKODA GÜCÜ

“Türkiye, toplu taşım filolarında elektrikli otobüslere geçerek karbon salınımının azaltılmasında büyük adımı atabilir mi?”
Genç CEO Tolga Kaan Doğancıoğlu ve Genel Müdür Yardımcıları Caner Sevginer, Fatih Tunçbilek rehberliğinde Adana’da Temsa tesislerini, özellikle de elektrikli otobüs üretimiyle ilgili bölümleri gezerken yöneltiyorum bu soruyu. Dünyadaki gelişmeleri yakın takip eden genç Doğancıoğlu elektrikli otobüste Almanya, Fransa ve ABD pazarında açık ara fark yarattıklarını ama Türkiye’nin bu alanda geç kalmaya başladığını söylüyor. Grubun Skoda markasının etkin olduğu özellikle Orta ve Doğu Avrupa pazarında da güçlerini artırmaya hazırlanıyorlar. Adana’daki tesislerde elektrikli araçlarda kullanılan pil ve batarya paketleri üretilmeye ve geliştirilmeye devam ediliyor.
Evet dünyaya sürekli elektrikli otobüs satarken, Türkiye’de henüz siftah yok. Araçlar bazı şehirlerde deneme sürüşleri yapıyor. Fabrika bahçesinde Amerika’ya, İsviçre, Fransa’ya gidecek araçlar sıra sıra duruyor. Yalnızca Fransa’da TEMSA markalı 5 bin araç yollarda. Elektrikli otobüs üretiminin, yüzde yüzü Avrupa ve Amerika’ya ihraç ediliyor. Firma, elektrikli otobüste ABD’de yüzde 10 pazar payına sahip.

GLOBAL EMİSYONUN DÖRTTE BİRİ

TEMSA yetkilileri, dünyaya elektrikli otobüs satarken, Türkiye’de henüz satışları yok çünkü yüksek maliyetli. Bir otobüsün satış fiyatı 350 bin Euro’dan başlıyor. Bugünlerde TL’ye çevirmek dahi zor. Mali açıdan güçlük çeken yerel yönetimler, elektrikli otobüsler için kaynak ayıramıyor.
Ancak dizel yakıtlı olanlara göre iki kat pahalı olarak gözükse de dizel bir otobüsün 7 yıllık yakıt bedeline bir elektrikli otobüs satın alınabiliyor. Yerli ve milli bir servet olan TEMSA bu dönüşüm için hazır.
Yüzde 100 elektrikli olan Avenue Electron, yılda ortalama 528 bin litreye varan yakıtın önüne geçiyor. Bu da yaklaşık 1.400 ton CO2’ye eşdeğer. Bir diğer araç MD9 electriCITY ise, yılda ortalama 378 bin litreye varan yakıtın önüne geçilmesini sağlıyor. Bu da yaklaşık 1.000 ton CO2’ye eşdeğer.



AKÜ İÇİN AR-GE

Elektrikli otobüs üretmek için yıllardır Ar-Ge ve inovasyona büyük yatırım yapıldığını söyleyen TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Bir otomotiv şirketi olmanın ötesinde otomotiv odaklı teknoloji şirketi vizyonuyla hareket ediyoruz. TEMSATech bünyesinde elektrikli araçların yanı sıra otonom araçlar ve şarj istasyonları gibi farklı alanlarda projeler geliştiriyoruz. Yurtdışına ihraç ettiğimiz elektrikli araçlarda kullanılan pil ve batarya paketlerinin Adana’daki tesisimizde geliştirip üretiyoruz” diyor.
Yakın geçmişte bir yıl kadar boş kalan haliyle hüzün veren TEMSA’yı şimdi harıl harıl üretim yaparken görmek gerçekten güzel.
CEO Doğancıoğlu’ndan başlayarak, yetkililerin, işçilerin yüzlerinde çalışmanın, başarmanın mutluluğu var.
Neredeyse her alanda sürekli ithalat yaparak yabancı bir ülkenin sanayisini, işçisini değil; aksine dünyaya ihracat yaparak kendi sanayisini kendi işçisini koruyan, tüm zorluklara rağmen üretimden vazgeçmeyen TEMSA’dan yüzümde benzer mutlulukla ayrılıyorum.
Faiz, döviz, tahvil döngüsü üzerine ülke ekonomisini döndürdüğünü sananlara krizlerden gerçek çıkış için bir model olarak TEMSA üretim tesislerini yerinde görmelerini şiddetle tavsiye ediyorum.

10 KAT DAHA AZ YAKIT

Elektrikli araçlar, toplu taşımada kullanılan dizel araçlara göre yıllık 10 kat daha az yakıt maliyeti yaratıyor. Doğancıoğlu’na “Türkiye akaryakıttan aldığı yüksek vergiden vazgeçmemek için mi sizce gecikiyor” diye soruyorum. Genç CEO, “Geciktiğimiz kesin. Paris, 2025’ten sonra şehir içine dizel araç sokmayacağını açıkladı. Türkiye’nin elektriklenme yolculuğu da gecikecek diye endişe ediyoruz. TEMSA olarak bu yolda hızlı da bir mesafe kat ettik. Eğer bu zihinsel dönüşümü gerçekleştirirsek hem ithal ettiğimiz akaryakıtın maliyeti azalacak hem de döviz kazandırıcı faaliyetlerle ekonomiye katkı sağlayacağız” yanıtını veriyor.

İNSANSIZ ARAÇ

TEMSA’da fabrikayı gezerken, insansız otobüs üretimine yönelik AR-GE çalışmalarını da izliyoruz. Bu alanda henüz daha yolları var. 2014 yılında elektrikli otobüs çalışmalarına başladıklarında bunu hayal gibi görenlerin çok olduğuna dikkat çeken yetkililer, 5-6 yıl sonra otonom araçların yollarda yerini almaya başlayacaklarını vurguluyorlar. Bu otobüsler öncelikle havaalanları ve belirli rotaları olan alanlar için düşünülüyor.

METRO VE TRAMVAY VAGONU

PPF Group’un bünyesinde Skoda markası da yer alıyor. Grup, tramvay hatları ve vagonlar konusunda tecrübeli. Doğancıoğlu, yakın gelecekte, metro ve tramvaylar için vagon üretimine de başlayacaklarını vurguluyor.

DEPO 40 DOLARA DOLUYOR

Yüzde 100 elektrikli olan Avenue Electron’lar yaklaşık 16 tonluk araçlar. Şarj süreleri 3.5 saat. Şarj edildikten sonra 450 km yol alıyor. Bir depo yaklaşık 40 dolara doluyor. Aküler 8 ana parçadan oluşuyor. Bu otobüsler özellikle Amerika koşullarına göre dizayn ediliyor.

BELEDİYELER DESTEKLENMELİ

TEMSA CEO’su Tolga Kaan Urgancıoğlu, Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerle verdiği taahhütlere göre 2030’da ülkemizde üretilen her 100 aracın 30’unun sıfır emisyonlu olması gerektiğini belirtiyor. 2040 yılında ise üretilen tüm ağır ticari araçların sıfır emisyonlu olması öngörülmekte. Toplu ulaşımdaki geçiş büyük önem taşıyor ancak belediyeler şehir içi filolarına elektrikli otobüsleri eklemekte zorlanıyor. “Elektrikli otobüs almaya niyetli olanın kaynağı yok. Kaynağı olan belediyeler de henüz elektrikli otobüsle ilgilenmiyor” diyen Urgancıoğlu, hükumetin vereceği teşviklerle yeni bir döngü yaratacağına işaret ediyor.

Fransa’da 5 bin, ABD’de 1300 TEMSA otobüs yollarda
TEMSA Skoda Sabancı Ulaşım Araçları A.Ş. CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, 66 ülkede 15 bini aşkın Temsa marka aracın yollarda olduğunu belirterek, “Fransa’da yollarda olan Temsa otobüslerinin sayısı 5 bin dolayında. ABD’de 1300 otobüsümüz dolaşıyor. ABD’de yüzde 10 pazar payına sahibiz. ABD’ye yılda 300-350 otobüs gönderiyoruz” bilgisini veriyor.