Haber/ Didar DEMİRCİ

Korona virüsün ayrım gözetmeksizin herkese zarar verdiğini dile getiren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Konak Eski Sümerbank önünde düzenledikleri eylemde, “Türkiye’de olduğu gibi sadece ve sadece alın teriyle geçinen, pandemiye karşı sahada, hastanelerde birebir mücadeleden kaçınmayan, işçi sınıfı ve emekçilerin yaşam hakkını yok sayarak, karı ve üretimi önceleyen kapitalist sistem pandemiyi işçi sınıfı hastalığı haline dönüştürmüştür” dedi.

İŞÇİLER ÖLÜME MAHKUM EDİLDİ

İktidarın ve yandaşlarının kendilerine 3 günde bir test yaptırdığını vurgulayan Sarı, “Biz emekçiler ölüme mahkum ediliyoruz. Başta Sağlık emekçileri olmak üzere sahada çalışan belediye emekçileri, fabrikada çalışan işçiler, çarklar dönsün diye hiçbir önlem alınmadan çalıştırılmaktadırlar. Zorunlu hizmet ve mal üreten işyerleri, hariç üretimin durdurulması gerekirken AVM’ler, spor etkinlikleri, düğünler, asker uğurlamaları, patronların çarkları dönsün diye turizmin kontrolsüz açılması, yaşanan  felaketin habercisiydi. Covıd-19 salgınının bütün toplumsal hayatı tehdit ettiği bir süreçte ne olursa olsun “çarklar dönmek zorundadır” diyen iktidarın çalışanlar karşısında aldığı sınıfsal tutum işçiler açısından unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

RİSK ARTIYOR, PANDEMİ YAYILIYOR

İşçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik değerlendirmeler yapılırken öncelikle konuyla ilgili risklerin tespiti, sonrasında ise riski bertaraf edecek düzenlemeler çerçevesinde alınması gereken tedbirlerin neler olduğu ve son olarak da bu tedbirleri kimlerin alması gerektiğinin saptanması şeklinde bir yaklaşımın esas alınması gerektiğine dikkat çeken Sarı, “İlişkili olabilecek diğer düzenlemeleri ise destekleyici/tamamlayıcı hükümler olarak göz önünde bulundurmak gerekir. Özellikle İzmir halkına hizmet veren belediye emekçileri başta olmak üzere, BMC, Çiğli Organize tekstil fabrikaları, özel sekterde çalışan işçiler, kargo çalışanları, PTT çalışanlarında risk artmakta ve pandemi yayılmaktadır” ifadelerini kullandı.

TÜM ÇALIŞANLARA ACİL TEST TALEBİ

Ücretsiz izin ücreti adı altında işçilere ödenen bin 168 lira tutarındaki sefalet ücreti kabul edilemez diyen Sarı, “Tüm işçi ve emekçilerin bu süreçte su, elektrik, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması sosyal devlet ilkesinin olmazsa olmazıdır. Çalışırken iş kazalarında, meslek hastalıklarında, salgınlarda ölmemek için işçi sağlığı ve iş güvenliği alanını temel örgütlenme ve mücadele alanı olarak ele almak, bu birikim rejiminin değiştirilmesi için kaçınılmaz gereklilik olduğu bilinciyle hareket etmek, işte bütün şiarımız bu olmalıdır” dedi. Sarı, son olarak öncelikli taleplerinin tüm çalışanlara acil test yapılması olduğunu söyledi.