Haber / Gökçe ADAR

İzmir’de 30 Ekim tarihinde meydana gelen 6.9’luk deprem sonrası, depremden etkilenen bir grup depremzede, İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği’ni (İZDEDA) kurmuştu. Kurulduğu andan itibaren İZDEDA, depremzedelerin sesi olmuş, yerel yönetim temsilcilerine sorunlarını daha iyi anlatabilmek için köprü rolü üstlenmişti. İZDEDA, depremzedelerin yıkılan evlerinin yeniden inşası için emsal artış konusunu gündeme getirmiş ve gerek AKP gerekse CHP İzmir temsilcileriyle masaya oturmuş, konuya dair çeşitli basın açıklamalarında bulunmuştu. 26 Kasım Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir’e gelip, 8 depremzedeye anahtar teslim etmesi ve bu teslimin sembolik olduğunun ortaya çıkması sonrası evlerinin bitmediğini gören yaklaşık farklı 500 depremzede de, İZDEDA’dan bağımsız ‘Proje Alanları Mağdurları’ adı altında bir platform kurarak, evlerini teslim alabilmek için ayrı bir mücadele içerisine girmişlerdi. 15 Ocak Cumartesi günü, ‘Proje Alanları Mağdurları’ platformu, evlerinin hala bitmediğini ve çaresiz olduklarını yetkililere duyurmak için bir basın açıklaması yapmıştı. Aynı gün ve tarihte farklı bir yerde İZDEDA’nın da ayrı bir basın açıklaması olmuştu. Söz konusu basın açıklamalarının aynı gün ve aynı saate ayarlanmış olması iki gruptaki depremzedeleri karşı karşıya getirdi.

TUTANAK TUTULDU

İZDEDA Başkan Yardımcısı İncilay Irmak’ın İZDEDA’nın basın açıklamasına değil de, ‘Proje Alanları Mağdurları’ platformunun basın açıklamasına katılması üzerine, Irmak hakkında İZDEDA tarafından tutanak tutuldu. İZDEDA Başkanı Haydar Özkan’ın imzasının bulunduğu tutanakla, Irmak’ın savunması istenerek, derneğe karşı geldiği ifade edildi. Tutanakta, “İzmir Depremzedeleri Derneği kuruluş amaçlarından biri olan tarafsızlık ilkesi ve bir diğeri olan dernek tüzüğümüzün 2’inci maddesini fiilen ve alenen bilinçli olarak çiğnediniz, depremzedeleri, proje alanı ve diğer depremzedeler olarak ayrımcılık yaparak, neye ve kime hizmet ettiği belli olmayan oluşumlar içinde bulunarak, dernek devlet ilişkilerini zedelediğiniz için dernek tüzüğünün 5 maddesinin 2 bendinde ve 4 bendinde yazılı fiili işlemiş bulunmaktasınız. Bu fiiller hakkında yönetim kuruluna savunmanızı bekleriz” ifadeleri yer aldı.

‘ALEYHİNE AÇIKLAMA YAPTIN’

Öte yandan söz konusu tutanakta Irmak hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti’nin depremzedeler için yapmış olduğu konutları ve devlet büyükleri ve yapmış oldukları iş ve eylemler aleyhinde basın açıklaması yaptığınız ekte bulunan gazete sayfalarında tespit edilmiştir” ifadesi dikkat çekti. İZDEDA Başkan Yardımcısı İncilay Irmak, şöyle konuştu: “Tutanakla, hem şahsıma hem Proje Alanları Mağdurları platformundaki arkadaşlara hem de basın mensuplarına çirkin ithamlar yapılmış. Tutanakta, ‘dernekle devlet arasındaki ilişkiyi zedeleyen’ diye bir cümle kullanılmış. Ne kadar afaki ve ne kadar bölücü ifadeler. Kendisinin bakış açısını da böylece yansıtıyor. Ben o açıklamaya, İZDEDA Başkan Yardımcısı olarak gittim zaten. ‘Biriz bir bütünüz’ demek için. Diğer platformdaki arkadaşlarıma, İZDEDA başkanı başka bir yerde aynı mağduriyetlerle uğraşıyor ama İZDEDA da sizin yanınızda demek için gittim. Çok farklı düşünceler oluştu.”

Özkan: Kim ayrımcılık yaptı?

İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, olayla ilgili şunları söyledi: “Ben bu derneğin başkanıyım. O da benim yardımcı ancak haber vermeden böyle bir açıklama içerisinde bulundu. Haber verseydi, en azından ben de aynı saate denk gelmemesi için çözüm üretirdim. Bunu da söyledim. ‘Keşke saat 15.00-16.00 gibi yapsalardı daha çok katılım olurdu’ dedim. Ayrımcılık yaptığımı ileri sürüyorlar. Cumartesi günü yalnızca 2. Proje Alanı’nıyla ilgili açıklama yaptılar. Deprem yalnızca, o proje alanındaki depremzedeleri mi vurdu? Diğer proje alanlarından neden bahsetmediler? Ayrımcılığı kim yapmış oldu? Ben bir bütünlük içerisinde, depremzedelerin sorunlarına çözüm üretmek için çabalıyorum.”

Devlete mi karşı geldik?

Proje Alanları Mağdurları platformu temsilcileri, yaşanılan duruma tepki gösterdi. İncilay Irmak’ın hedef gösterildiğini, aslında amacın platform temsilcilerine gözdağı vermek olduğunu ifade etti. Platformda bulunan depremzedeler, “Yapılan çok büyük ayıp. Asıl depremi yaşayan ve en büyük maddi manevi kaybı yaşayan bizleriz. Aynı gün ve aynı saatte yaptığımız basın açıklamasında bizim ifadelerimiz daha çok ses getirince bir karın ağrısı duymaya başladılar. İlla mağdur olduğumuzu dile getirmek için İZDEDA’ya mı üye olmamız lazım. Biz devlete karşı mı geldik? Bizim tek amacımız evlerimize sorunsuz yerleşebilmek” diye konuştu.

Doğanlar Apartmanı’nda dört sanık kusurlu bulundu

İzmir'de, 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde, 15 kişinin öldüğü 12 kişinin de yaralandığı Doğanlar Apartmanı ile ilgili davada 2'si tutuklu, 4 sanığın 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak' suçundan yargılanmalarına devam edildi. Ek bilirkişi raporunda, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesi için gerekenler yapmadığından, yapının yıkılmasında yapı müteahhidi Çetin Doğan'ın ve denetleme işinin teknik ve idari gereklerini yapmadığından, yapı fenni mesulü Bedriye Işıldak'ın asli kusurlu olduğu belirtildi. Raporda, yapı sürveyanı Gündüz Uysal ve betonarme proje müellifi Mehmet Sedat Boyacı'nın ise tali kusurlu olduğunun altı çizildi. Duruşma, 28 Mart 2022 tarihine ertelendi. DHA