İzmir Yaşam Alanları'nın yaptığı yazılı açıklamada, Çeşme Turizm Projesi'nin doğaya vereceği zararların, bölgede yer alan nadir ve endemik türlerin yok edeceğinin anlatıldığı kaydedilerek, “Gelinen noktada görüyoruz ki, anlatamamışız. İktidarın, ekonomik değeri olan her türlü yer altı, yerüstü kaynağını sermayeye peşkeş çektiğini, dereleri, tarım arazilerini, koyları tüm hukuki kazanımlara karşın parsel parsel sattığını görüyor, her yerde haykırmaya, direnmeye devam ediyoruz. Bölgemiz yerelinde iktidar olan CHP’nin de, merkezi iktidarın politikalarına bir biçimde sessiz kaldığını görüyoruz. CHP’nin il ve ilçe yöneticilerinin, aralarında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da olduğu İzmir milletvekillerinin, kendilerine verilen brifinglere, yapılan basın açıklamalarına, açılan davalara rağmen tehdidin büyüklüğünü kavrayamadıklarını, kentin karartılan geleceğine sahip çıkamadıklarını düşünüyoruz.”

'Açıklayamazsınız'

Kılıçdaroğlu'nun, “Bir beton ormanına dönüşmez ve büyük ölçüde korunursa elbette ülkeye döviz getirecek bir yatırıma negatif bakmayı düşünmüyoruz” açıklamasına tepki gösterilirken, “Açıklamaları kaygıyla izliyoruz. Çünkü projenin betonlaştıracağını da, yaşam alanlarını yok edeceğini de biliyoruz. Hazine arazilerinin arsaya dönüştürerek satılması konusuna yaptığımız itirazları görmezden gelen, yukarıda sıraladığımız onlarca doğal varlığımızın maruz kalacağı tehditleri göz ardı eden, oluşacak 1 milyonun üzerindeki nüfusun yaratacağı betonlaşma yoğunluğunun, ulaşım, alt yapı ve kültürel sorunlarını düşünmek bile istemiyorlar. Çeşme yarımadasının sermayedarlara allanıp, pullanıp pazarlanmaya çalışıldığını, Kanal İstanbul benzeri bir projeyle, yarım adanın dönüştürülme planlarını biliyoruz. Bu projenin, merkezi iktidarın ardında durduğu çok uluslu bir yağma olduğunu, biliyor, bir süre sonra İnciraltı projesi ile birleşeceğini öngörebiliyoruz. Büyük bir vebalin altında kalacaksınız. 'Betonlaşma olmayacaksa karşı değiliz' söyleminin sonuçlarını gelecek kuşaklara açıklayamayacaksınız” ifadeleri kullanıldı.

Dayanışma çağrısı

Açıklama, şöyle devam etti: “Yarımada’da 'rant alanı yaratmaya' karşı, Kanal İstanbul’da olduğu gibi, İzmir’de de büyük bir mücadele ağının örülmesinin gerekliliği her geçen gün daha yakıcı bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Ya sermayenin talan projelerinin izleyicisi, destekleyicisi olunacak, ya da Kazdağları’nda, Cerrattepe’de, İkizdere’de olduğu gibi Çeşme yarımadasında, İnciraltı'da bütünlüklü, onurlu biçimde savunulacaktır. Haydi, talana karşı birlik ve dayanışma.”