İzmir'de sokak hayvanları için etkin projeler üretecek yeni bir vakıf kuruluyor. Bize El Ver hareketi, 1 yıl boyunca bağışlarıyla vakfın yeşermesine yardım edecek bin gönüllü arıyor.

Türkiye'de her gün artan sokak hayvanı nüfusu, bir yandan sahipsiz canların yaşam koşullarının zorlaşmasına, diğer yandan ise her türlü istismar ve şiddete açık hale gelmelerine neden oluyor. Hükumet bu konuda istenilen adımları atmakta gecikirken yerel yönetimler de görevlerini ihmal ediyor veya yetersiz yapıyor. İzmir'de başlatılan Bize El Ver hareketi; sokaktaki canlar için elini taşın altına koyacak bin gönüllü arıyor. Bin gönüllü ile kurulacak vakıf bir yandan sokaktaki mevcut hayvanların bakıma, tedaviye, mamaya kavuşmalarını sağlamayı diğer yandan da etkin kısırlaştırma ile nüfusu kontrol altına alıp azaltmayı hedefliyor. Vakıf, uzun vadede ise sadece hayvanlar için değil çevre için, eğitim için ve memleketteki diğer sorunların çözümü için de çalışacak.
Hareketi başlatan 21. yy Karşıyaka Koleji Kurucu ortağı ve hayvansever Akın Usanmaz, “Bin tane vicdanlı insan aranıyor. Ayda 100 lira verecek ve bunu en azından bir yıl boyunca sürdürebilecek. Haftaya okulumda 500 veliye bu projeyi tanıtacağım. Hatta 'bin kişi bulamazsak okulu satar giderim' diyeceğim. Bin kişiyi bulmak zorundayız. Şu anda 50-60 kişi oldu. 250 kişiyi rahatlıkla bulabiliriz. Onların da birer tanıdıklarını getirmeleri ile ilk etapta 500 kişiye ulaşabiliriz” dedi. Usanmaz şöyle devam etti: “Memleket ve Canlar İçin Birlik Vakfı gibi bir isim düşündük. Bu vakfın birinci hedefi hayvanlara yönelik hizmetler. Ancak çevresel sorunları çözmek için de yola çıkıyoruz. Ve üçüncü ayağında ise Türkiye'nin eğitimdeki sorunlarını çözecek projeler üreteceğiz. Şehit çocukları ve yoksul çocukların ücretsiz okuyabileceği özel okullar kuracağız mesela. Yalnızca hayvanlar için yola çıkmıyoruz. Memleket ve canlar için yoldayız.”

AMBULANS-OTOBÜS


Hayvansever Usanmaz vakfın ilk aşamadaki projelerini ise şöyle açıkladı: “Öncelikle bir otobüs temin edip, bunu bir ameliyathaneye çevireceğiz. Okulun önünde öğrenci ve ressamlarla otobüsün dışını resimler, mesajlar ve sloganlarla boyayacağız. İlk etapta Menemen Emiralem'deki köylerden başlayacağız. Otobüsümüzle gideceğiz, köylülere konferanslar vereceğiz. Bilinçlendireceğiz. Bölgede gördüğümüz hayvanları kısırlaştıracağız, hasta olanları tedavi edeceğiz. Yem-matikler yapıp bu bölgelere koyacağız. Eski Foça gibi hayvanseverleri bulabileceğimiz yerlerde de, onlara 'vakfa destek vermeyin ama bu yem-matikleri siz doldurun' diyeceğiz ve destek toplayacağız. Şehir içinde de kedi-matikler yapacağız. Bu hem sokak hayvanlarının beslenme ihtiyacını karşılayacak hem de çevreyi daha temiz tutacak bir yöntem olacak. Tabii ki yem-matikleri düzenli periyotlarda doldurup kontrollerini yapacağız, başıboş bırakmayacağız. Ayrıca projelerimize destek vermek üzere çeşitli firmalarla sponsorluk anlaşmaları yapacağız. Bizim gücümüz de bir yere kadar olacak tabii ki; belediyelerle de işbirliği şansı arayacağız. Biraz daha güçlendiğimizde belirli yerlerde yem fabrikası kuracağız. Sokak hayvanları için mamaları biz üreteceğiz. Vakfın gelirleri de amacına uygun kullanılacak. Gelir ve gider raporları her ay internetten yayımlanacak. Seneye de, kuracağım okulların gelirini vakfa ve canlara aktaracağım.”

Bu proje herkes için


Akın Usanmaz vakfın sadece hayvanseverler için değil herkes için kurulacağını da belirterek, “Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir yemekte noter bir kadın, 'ben hayvanları sevmem' dedi. Ben de ona 'o zaman siz bin lira vereceksiniz' dedim. Ben bu projeyi herkes için yapıyorum. Hayvanlar ısırmasın diye de yapıyorum mesela. Bu, ülkemizin bir sorunudur. Ben Müslümanım diyen Allah'ın yarattığı her varlığı sevmek zorunda. Yanına yaklaştırmazsın, korkarsın o ayrı bir şey ama yaşam hakkını tanımalısın. Biz üç beş hayvansever mama toplamak için yola çıkmıyoruz. Türkiye'nin önemli bir sorununa çözüm bulmak için yola çıkıyoruz. İzmir'de bu hareketi bir noktaya getirirsek bunu Türkiye'ye yayarız.”