Haber / Didar DEMİRCİ
Bağımsız Taşımacılık Sendikası (BTS) Başkanı Erdal Akyol hakkında açılan soruşturmalara ilişkin BTS İzmir Şube Yönetimi basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, uzun süredir sendikaya karşı bir baskının olduğuna dikkat çekildi. Yaptıkları basın açıklamaları, eylemler ve tren kazalarıyla ilgili ihmallerin yanı sıra TCDD’deki yolsuzlukları ortaya çıkarmalarının buna neden olduğunu ifade eden BTS İzmir Şube Yönetimi, “Biz suskun bir toplum yaratmak isteyenlere hiçbir zaman eğilmedik, buna izin vermeyeceğiz. Bizleri sarı sendikalarla karıştırıyorlar. Biz sendikacılık görevlerimizi yapmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
ADALET VE HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR
Öte yandan konuya ilişkin BTS Merkez Yürütme Kurulu da basın açıklaması yayınladı. Kuruldan yapılan açıklamada, “Sendikamız İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol’a basına verdiği demeç nedeniyle TCDD 3. Bölge Müdürlüğü tarafından açılan soruşturma ve sonrasında ceza verilmesinin ardından şimdi de kendisine bu cezanın verildiğini basınla paylaşması üzerine yeni bir soruşturma açıldı. Sendikamız İzmir Şube Başkanı Erdal AKYOL hakkında verilen bu hukuksuz kararı iptal etmesini beklerken yeni hukuksuzluğa imza atılmıştır. Anlaşılan o ki; sendikamızın kurumu düşünmesinden, yanlış karar ve uygulamaları kamuoyu ile paylaşmasından rahatsızlık duyulmaktadır. Bu rahatsızlığın nedeni faaliyet yürüttüğümüz ulaştırma iş kolunda son yıllarda artan keyfi uygulamalar, müteahhit odaklı yatırımlar, kamu kaynaklarının yandaşlara aktarılması, liyakatsiz atamalar, adaletsizlikler ve hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmamış olmasıdır. Bu karar ve uygulamaların sendikamız örgütlülüğü tarafından dile getirilmesi üzerine üye ve yöneticilerimize sürgün ve disiplin cezaları uygulanmaktadır. Sendikamız İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol hakkındaki bu işlemle; Onun sendikal kimliği, 25.06.2001 tarih ve 4688 sayılı yasa, Anayasa, Danıştay, Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları, Uluslararası Sözleşme hükümleri görmezden gelinerek, aynı zamanda adalet ve hukuk ayaklar altına alınmıştır” denildi.
