Cumhurbaşkanlığı 2022 Yıllık Programı‘nda duyurulan kalkınma planına göre, helal muayene ve helal turizm gibi yeni helal akreditasyon programları oluşturulacak. Türkiye Sağlık Turizmi Geliştirme Konseyi Kurucu Başkanı Emin Çakmak, önceki yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Ankara'da düzenlendiği 'Turizm Şurası'nda bu 'helal muayene' konusunun gündeme geldiğini ve 'sağlığın helali haramı olmaz' diyerek itiraz ettiğini söyledi. Çakmak, “Doktorunuz müslüman olabilir fakat kullandığımız aletlerin çoğu da hıristiyan olan ülkelerden geliyor. Onları ne yapacağız? Hayvanları kurban ederken kıbleye dönüp tekbir getiriyoruz ama bu cihazlar öyle imal edilmiyor ki helal sertifikası alsın” diye konuştu.

'BİR KİŞİ BİLE SÖYLEMEDİ'

Bugüne kadar onlarca seminere, sempozyuma katıldığını, dünyanın dört bir yanında onlarca ülkedeki sağlık tesislerini ziyaret ettiğini de vurgulayan Çakmak, “Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bugüne kadar tek bir kişi bile gelip bana 'Eğer sizin ülkenizde helal sağlık sistemi olsaydı tedavi için size gelirdim' demedi. 'Doktorlarınız müslüman mı, gayrimüslüman mı?' diye soran hiç kimse olmadı. Zaten 'helal' sistemden bahsediyorsak doktorun da müslüman olduğunu, şahadet getirdiğini, inançlı olduğunu ispatlamanız lazım. Biz doktorlarımıza, tıp diplomasının yanında 'Müslümandır, şahadetini getirmiştir' diye belge mi vereceğiz? Böyle bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.

YÜZDE 95'İ GAYRİMÜSLÜM

Bu yaklaşımın uluslararası anlamda da Türkiye'ye zarar verebileceğini ifade eden Çakmak, şöyle konuştu: “Bir tarafta küçük bir kesimden oluşan müslüman ülkelerini memnun edelim derken, diğer büyük ülkeleri irite edebilir ve çok daha büyük döviz bırakan bu kesimi kaybedebiliriz. 2019 yılında Türkiye'ye sağlık turizmi için 1 milyon 87 bin kişi geldi ve ülkemize 10.2 milyar dolar gibi bir döviz bıraktı. Yani kişi başı 9 bin 300 dolar harcamışlar. 2020'yi ise pandemiye karşın yüzde 50 kayıpla kapattık. 2021'de ise kayıp ilk 9 ayı göz önüne aldığımızda yüzde 30 civarında. Fakat yıl sonuna kadar arayı kapatıp, kayıp oranının yüzde 15'e kadar gerileyeceğini tahmin ediyorum. Yani 1 milyon hastaya yaklaşacağız. Ülkemize sağlık nedeniyle gelen yabancı hastaların yüzde 85'i Avrupa, kuzey ülkeleri, Afrika, ABD gibi ülkelerden. Geri kalan yüzde 15'lik kısmın ise en fazla yüzde 5'i Ortadoğu ülkelerinden geliyor. Yani en fazla 50 bin kişi Ortadoğu ülkelerinden geliyor. Bu kişiler de zaten saç ekimi ve estetik gibi 2-3 bin dolarlık harcama gerektiren konular için geliyor.” Murat ERVİN

Üç ülkeyle zirve

Emin Çakmak, İslam Dünyası Sağlık Turizmi gibi isimlerle yapılan zirvelere 3 ülkenin katıldığını belirterek, “Bizim hiç bir hastanemizde 'helal' veya 'helal olmayan' diye bir ayrım yok. Ama hastamız kadınsa ve kadın doktor isterse tabi ki bu isteğini yerine getiriyoruz. Bunu da normal karşılıyoruz. Zaten bu tür istekleri uygularken 'helal muayene' gibi bir anlayışı ön plana çıkarıp kamuoyu oluşturmak doğru olmaz” ifadelerini kullandı.

Almanya'ya gidiyorlar

Ortadoğu ve Körfez ülkelerinin sağlık konusunda tercihinin, teknoloji ve bilgi birikiminden dolayı Almanya olduğunu vurgulayan Çakmak, sözlerine şöyle devam etti: “Biz müslüman ülke olarak Almanya'ya tedaviye giden diğer müslüman ülke hastalarını bile ülkemize çekemiyoruz. İnsanlar sağlığı söz konusu olduğunda Hristiyan mı, Müslüman mı diye düşünmeden Almanya'yı tercih ediyor. Çünkü teknoloji, eğitim ve tecrübeyi göz önüne alıp karar veriyor.”