Haber/ Didar DEMİRCİ

Biontech aşısında yaşanan karmaşa kafa karıştırdı. Önceki gün öğleden sonra Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önümüzdeki iki ay için aşında tedarik sorunu yaşanacağını söyledi. Peşinden Bilim Kurulu'nun Biontech aşısının ikinci dozunun 6-8 hafta sonra yapılmasının daha yararlı olacağı kararı açıklandı. Bakanlık bunun gerekçesi olarak da, "BioNTech aşısının birinci dozunun yapılmasından 12 gün sonra virüse karşı bağışıklığın oluşmaya başladığı" verisini gösterdi. Ancak uzmanlar ikinci dozun daha geç yapılmasının daha yararlı olduğu konusunda kesin veri olmadığını belirterek ilk dozu yapılanlara ikinci doz aşının mutlaka yapılması gerektiğinin altını çizdi. Dün sabah ise ilk doz Biontech'i olup dün gece ikinci doz için erteleme mesajı gönderilenlere yeniden aynı tarihlere yani ilk dozdan dört hafta sonrasına randevu verilmeye başlandı. İlk doz Biontech'i olacakların ise 6-8 hafta sonra aşılanacağı belirtiliyor.

İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı da yaşanan süreç hakkında açıklama yaptı. Çamlı, iki doz aşı arasındaki sürenin uzatılmasındaki temel 2 nedenin, olduğunu söyleyerek, “İlk olarak eldeki mevcut aşı ile çok daha geniş, çok daha fazla kişiye aşı yapmak ve yeniden aşı temin etmek. Ama bizdeki durum böyle bir şey değil! Bizdeki durum aşının olmaması. Dolayısıyla şu anda söylenene göre Haziran’dan önce BioNtech’in yeni aşısının gelmesi mümkün değil. Sinovac aşısı konusunda da verilen sözlerin tutulmadığı söyleniyor. Sputnik’in ne zaman geleceği belli değil. Dolayısıyla Türkiye’de şu anda aşı temini sağlanamıyor. Zaten bir süredir aşı randevusu almakta sorun yaşanıyordu. Eldeki mevcut doz 2’nci aşılara yetebilir. Ama henüz aşı olmamış vatandaşlar için de aşılamnın nasıl planlandığı kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
” ifadesini kullandı.

Patent yasası faktörü

Geçtiğimiz günlerde BioNtech firmasının ortağı ve mRNA aşısını geliştiren Prof. Dr. Uğur Şahin’in geliştirdikleri aşıyla ilgili ‘ilk dozdan sonra koruyuculuk oranı yüzde 95’ten 91’e düştü. Bu nedenle zamanla üçüncü doz aşıya ihtiyaç olabilir’ sözleri üzerine Çamlı, “Üçüncü doz meselesi tartışılabilir. Pandemi tüm dünyada çok ağır seyrediyor. Bu kadar ağır seyretmesine karşın ve pandemiden çıkış için en önemli silahın aşı olduğunun bilinmesine karşın ne yazık ki ticari ürün olarak karşımıza çıkıyor. Adam diyor ki, bizim ürettiğimiz kadar dünyaya verebiliriz. Yani başka ülkelerde bunun üretilmesine hala sıcak bakmıyorlar. Bunun konuşulması lazım, yani ‘ikinci doz mu, üçüncü doz mu’ yerine aşıda patentin kalkması lazım. Aşı dünyanın bir çok yerinde dünya nüfusuna yetecek miktarda hızla üretilmesi lazım. Aşı ticari patentli bir ürün olmaktan çıkıp bir sağlık hakkı bir yaşam hakkı olarak değerlendirilmeli” diye konuştu.

'Süre uzadıkça yeni varyantlar çıkıyor'

“Pandemiden çıkıştaki en önemli noktamız aşılama, toplumsal bağışıklığın elde edilmesi” diyen Çamlı, “Buna ne kadar geç ulaşırsak durum o kadar sıkıntılı. Çünkü yeni varyant virüsler oluşacak demektir. Aşılama süresi uzadıkça, virüs yayıldıkça yeni varyantlar çıkıyor. Varyantlar karşısında aşının ne kadar etkili olacağını bilmiyoruz. Aşılama sürecinin uzaması durumunda bu bağışıklığı elde etmemiz zorlaşıyor” dedi.