İzmir Barosu, müfredat değişikliği ile ilgili öneri ve değerlendirmelerini içeren bir rapor hazırladı. Olumlu ve olumsuz görüşlerin yer aldığı 27 maddelik rapor, Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderildi

Umut KARAKOYUN

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Atatürk Araştırma Merkezi ve Yasa Komisyonu tarafından kurulan çalışma grubu, son günlerin tartışmalı konularından biri olan müfredat değişikliği ile ilgili görüş, öneri ve düşüncelerini bir raporda topladı. Olumlu ve olumsuz görüşleri içeren 27 maddelik rapor, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) gönderildi. Hazırladıkları raporu düzenledikleri basın toplantısı ile kamuoyuyla paylaşan Baro, eşitlikçi eğitim programlarının oluşturulmasını istedi. Baro Başkanı Aydın Özcan, taslak olarak sunulan müfredatta Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet'in niteliklerine vurgunun azaltıldığını ileri sürdü. 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim kademelerinin tamamında uygulanacağı ifade edilen müfredatla ilgili konuşan Başkan Aydın Özcan; “Eğitim müfredatı hazırlanırken öncelikle bilimsel, demokratik, laik, bireyin yanı sıra toplumsal faydayı da gözeten, insan hak ve özgürlüklerine dayalı, eşitlikçi eğitim programlarının oluşturulmalı. Yeni müfredatta, Atatürk’e ve Cumhuriyetin temel niteliklerine yapılan vurgu azaltılmış. Oysa Atatürk, Cumhuriyet Türkiyesi’nin bir simgesidir” dedi.

İDEOLOJİK HEDEFLERE UYGUN
Yapılan tespitte hem olumlu hem de olumsuz eleştirilere yer verilirken raporla ilgili açıklama yapan Aydın Özcan, 15 Temmuz kalkışma hareketinden sonra, milli birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, 'şu günlerde Atatürk ilke ve devrimlerini müfredat kitaplarından çıkartmak yerine daha doğru ve etkin anlatılmak yolu tercih edilmeli' önerisinde bulundu. Özcan; ''Yaratıcı ve eleştirel düşünen, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklerini ön planda tutan, adalet duygusu gelişmiş bireylerin yetiştirilmesini hedefleyen eğitim programları oluşturmak önceliğimiz olmalı. Türkiye’nin mevcut eğitim politikasının temelinde laik-bilimsel eğitim anlayışından çok, eğitim sisteminin iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak biçimlendirilmek istenmesi yatmakta'' dedi. İzmir Barosu Çocuk Haklar Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İlke Erol ise din dersindeki mezhep ayrımlarının kaldırılmış olmasını olumlu olarak değerlendirdiklerini belirtti.

44'ten 49'a geriledi
Hazırlanan raporda daha çok Fen Lisesi açılması gerektiği belirtilirken, Fen Bilgisi laboratuvarlarının da aktif hale getirilmesi gerektiği vurgulandı. Yine, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PİSA) sonuçlarına da atıfta bulunulan raporda, eğitimdeki olumsuz tablo 'Ülkemiz ve eğitim sistemimiz, 2012 yılında PİSA sonuçlarına göre 44. sıradayken 2016 yılında 49. sıraya düştü' ifadesiyle özetlendi. Raporda dikkat çekilen bir diğer konu ise Fatih Projesi'ydi. Fatih projesinin başarısızlıkla sonuçlandığı görüşüne yer verilen değerlendirmede, tablet ihalesinde yer alan şirketlerin ise zenginleştiği vurgusu yapıldı.