Haber/ Didar DEMİRCİ

İzmir’de 30 Ekim 2020 günü meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin yaraları hala sarılamadı. Deprem sonrası binaların hasar durumunu ölçmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri hasar tespit çalışması gerçekleştirdi. Bakanlığın yapmış olduğu hasar tespit çalışmaları sonrasında Bayraklı Mansuroğlu Mahallesinde bulunan, içerisinde 192 haneyi barındıran Özgür Sitesi sakinleri, özel bir şirkete binalarının risk analizini yeniden yapmasını istedi. Konuya ilişkin basına açıklama yapan Özgür Sitesi Yöneticisi Abdurrahman Nalcı, “Bu süreçte Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ilk etapta öncelikle ağır hasarlı binaların belirlenmesine yönelik hasar tespitleri yapıldı. Üç bloktan oluşan Özgür Sitesi hafif hasarlı binalar sınıfında değerlendirildi. Hasar tespit sonuçlarının muhtarlıklarda askıya çıkarılmasından sonra site yönetimince ve bireysel olarak itiraz hakkımızı kullandık. Binalarımızın hafif hasarın ötesinde hasar aldığını ve yeniden incelenmesini istedik. Bin bir güçlükle sahip olduğumuz, severek içinde yaşadığımız ama bugün girmeye korktuğumuz binalarımızın durumunu öğrenmek için performans testi yaptırdık. Sonuçlar korkmakta ne kadar haklı olduğumuzu bizlere gösterdi. İtiraz sonucunda B blok için gelen görevliler orta hasar raporu verdiler. A2 blok incelemesine gelen görevliler orta hasar verdiler. Diğer bloklara gelen bir görevli performans analizi yaptırdığımızı söyleyince “paranız çok galiba, boşa yaptırıyorsunuz” dedi” diye konuştu.

İkinci deprem hasarı arttırdı

13 Ocak 2021 günü Mansuroğlu Mahallesi muhtarlığında askıya çıkan listelerde A2 blok orta hasarlı olarak ıslak imza ile yer aldığını vurgulayan Nalcı, “Ertesi gün A2 blok az hasarlı olarak değiştirildi. Yanlışlıkla yazıldığını söylediler. Oysa Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sitesindeki resimlerde kolonlardaki diagonal çatlaklar açıkça görülüyordu. AFAD’ın deprem hasar tablosunda duvar çatlakları ve kolon kirişlerde kılcal çatlaklılar orta hasar kriteri olarak yazılmaktadır. A ve C bloklarımızın tümünde yoğun olarak kirişlerde bizim gözlemlediğimiz kılcal çatlaklar vardır. En son 4,7’lik depremden sonra bu çatlakların sayısında artışlar gözlenmektedir. Tamir edilerek oturulabilir bina tanımında yani hafif hasarlı gösteriliyoruz” dedi.

“Can kaybı yaşamak istemiyoruz”

Hafif hasarlı raporu verilen binaları için yetkililere çağrıda bulunan Nalcı, “Yetkililer bu binalara kendileri girip oturabilirler mi? Eşlerini, çocuklarını ve sevdiklerini kirişlerinde onlarca kılcal çatlak bulunan bu evlere basit tamiratlar sonunda bu evlere sokabilirler mi? Bakanlığımızın, AFAD’ın hasar kriterlerine göre orta hasarlı olan binalarımızın yeniden incelenerek hasar tespitinin yapılmasını istiyoruz. Bu haliyle tamirat tadilat yapılarak oturulabilecek raporu verilen binalarımızda can kaybı yaşamak istemiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesini de çalışmalarını hızlandırmaya, imar durumu ile ilgili mağduriyetimizi bir an önce sonlandıracak kararı almaya, tüm yetkilileri göreve, İzmir kamuoyunu bizim gibi kaygı içinde olan İzmirlilere destek olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Hırsızlık olmasın diye canlarını hiçe sayıyorlar

Depremin ardından binalardaki eşyaların güvenliğini sağlamak için hala evlerinde kalan Özgür Sitesi C blok sakinlerinden Oktay Değer, “Komşularımız çoğu evlerini terk etti. Binalarımız çoğu harabe şeklinde duruyor. Bizde mecburiyetten, çaresizlikten evimizde kalmak zorundayız. Ama her eve girip çıktığımızda can güvenliğimizin olmadığını biliyoruz” dedi. Oturdukları binanın hasar tespit raporlarına ilişkin bilgi veren Değer, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilk tespitinde hafif hasar verdi. Biz buna itiraz ettik. İkinci kontrolden sonra 3 bloktan oluşan sitemizde, B bloğa orta hasarlı, A ve C bloğa tekrar hafif hasar verdiler. Hafif hasarın da anlamı şu, evlerinizi tamir edip oturabilirsiniz anlamı taşıyor. Dışardan bakılınca hiçbir evde oturulamaz durumda. Sonrasında kendi imkanlarımızla kolon testi sonuçları yaptırdık. Sonuçları kötü geldi. Yani oturulamaz, 2018 yönetmeliğine uygun değil. Kendimiz rahatlamak için yaptık bunu” diye konuştu.

Öte yandan bakanlığın yapmış olduğu testlere güvenmedikleri için yeniden test yaptırdıklarının altını çizen Değer, “Bakanlık yetkilileri gelip, dışardan yüzeysel bakıp gidiyor. Biz kolon ve duvar çatlaklarına bakmıyoruz, kolon ve krişler bizim için önemli diyor. Yüzeysel bakılıyor. Güven vermiyor. Tüm bloklardan karot testi alındı.”