HABER/ Gökçe ADAR

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle; İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi avukatları yürüyüş düzenledi. İzmir Barosu önünden başlayıp Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin sonuna kadar yürüyen hukukçular, 'Dünya Yerinden Oynar, Kadınlar Özgür Olsa', 'Erkek Adaleti Değil Gerçek Adalet', 'Kadın Kadındır Çiçek Babandır' sloganları attı. Devletin görevinin kadınları, şiddet ve ayrımcılığa karşı korumak olduğunu hatırlatan avukatlar, “Devleti yönetenler bu görevi yerine getirmediği gibi, her gün kadın erkek eşitsizliğini körükleyen hukuka aykırı açıklamalarda bulunuyorlar” sözleriyle toplumsal eşitsizliğe dikkat çekti.

Mücadele sürüyor

İzmir Barosu Genel Sekreteri ve Kadın Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Perihan Çağrışım Kayadelen, “Kadınların erkek egemenliğine karşı eşit ve özgür bir dünya yaratma mücadelesinin miladı sayılan 1857 yılından bu yana 162 yıl geçti ve bugün hala Dünya nüfusunun yüzde 50'sini ve toplam işgücünün üçte ikisini oluşturan kadınlar, dünya gelirinin sadece yüzde l0'una ve tüm mal varlığının yüzde birine sahipler. Kadınlar, tüm dünyada çalışma alanlarında, istihdamda, karar alma mekanizmalarında, nüfusları oranında temsil edilmiyor. İşte o yüzdendir ki kadınların eşit ve özgür bir dünya mücadelesi bugün de hız kesmeden devam ediyor” dedi.

Görevini yapmıyor

Kayadelen, Dünya Ekonomik Forumu'nun, 144 ülkede yaptığı araştırma sonucu hazırlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2017 yılı raporuna göre, Türkiye'nin 131'inci sırada olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Ülkemizdeki bu eşitsizliğin yarattığı en yakıcı sorun ise kadına yönelik şiddet olarak karşımıza çıkıyor. 2018 yılında, Türkiye’de erkekler tarafından 440 kadın öldürüldü; 188 kadın cinsel tacize, 61 kadın tecavüze uğradı. 347 çocuk, erkekler tarafından istismara uğradı ve aralarında kız çocuklarının da bulunduğu 516 kadın, seks işçiliğine zorlandı. Kadınların eve mahkum edilerek uğradığı ekonomik şiddetin ise herhangi bir istatistiği yok. Başta, Anayasa olmak üzere uluslararası sözleşmeler ve yasalara göre devletin görevi; kadınları, şiddet ve ayrımcılığa karşı korumak, kadın erkek eşitliğini sağlamak iken ne yazık ki devleti yönetenler bu görevi yerine getirmediği gibi, her gün kadın erkek eşitsizliğini körükleyen hukuka aykırı açıklamalarda bulunuyorlar.”

Yanlarındayız

Kadınların her zaman yanlarında olacaklarını vurgulayan Av. Perihan Çağrışım Kayadelen, şöyle devam etti: “8 Mart vesilesiyle siyasi iktidardan, göstermelik imzalar atmak yerine bu alandaki tüm kamu kurumları ve kadın örgütleriyle işbirliği yaparak kadına yönelik şiddete ve cinsiyet ayrımcılığına dair tüm etkin ve uygulanabilir önlemleri almasını talep ediyoruz. İzmir Barosu olarak dün olduğu gibi bugün de Kadın Hakları Merkezimizle ve tüm meslektaşlarımızla itaat etmeyen, direnen ve mücadele eden kadınların yanında olacağımızı, haklarımızın ve hak ihlallerinin takipçisi olmaya devam edeceğimizi duyuruyoruz.

Öldürülen hemcinslerini andılar

İzmir'de, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi biraraya gelen 150 kadın, cinayete kurban giden hemcinsleri için, 'flash mob' gösterisi yaptı. Yaklaşık beş dakika süren dans gösterisinin devamında, başta Özgecan Aslan olmak üzere öldürülen kadınların isimleri sırayla anons edildi. Öldürülen kadınların isimlerinin söylendiği anlarda, kadınlar üçerli, beşerli gruplar halinde ayağa kalktı. Son kadının da ayağa kalkmasının ardından hep birlikte, "Sevgili kardeşlerim öldürülen tüm kadınlar için ayağa kalkıyorum. Susmayacağıma, unutmayacağıma, eşit ve özgür bir yaşam için mücadeleden vazgeçmeyeceğime, elinizi asla bırakmayacağıma yemin ederim. Yaşasın kadın dayanışması" andı okundu. Etkinlik, alkışlarla ve kadınların birbirine sarılmasıyla son buldu.