Haber/ Didar DEMİRCİ

TOKİ’nin geçtiğimiz aylarda satışını geçekleştirdiği rekreasyon ve açık spor alanları hakkındaki kriz tazeliğini korurken, şimdi de 1/5000'lik plan değişikliği ile yapılan “özel eğitim alanı” rant iddiaları gündeme geldi.

Atakent Mahallesi’nde Efes Bergama Blokları ve villaları arasında bulunan ve 1989 yılından 2013 yılına kadar havuz, restoran ve spor alanı olarak kullanılan iki parsel TOKİ iştiraki Emlak Gayrimenkul Ortaklığı tarafından 2012 yılında Bilfen Okullarının sahibi Osman Öztürk’e satılmıştı.

Satılan ilk parselde, 14 bin metrekarelik yüzme havuzu (9850 ada 3 parsel), ikinci parselde (9848 ada 1 parsel-8 bin 240 metrekare) ise tenis kortları ve sosyal tesisin bulunduğu arsalar bulunuyordu. Bu iki parsel 2012 yılında toplamda 8 milyon 100 bin liraya Öztürk tarafından satın alındı.

Bu alanlar TOKİ tarafından satıldığında imar planında sosyal tesis, spor alanı, park ve yeşil olan olarak gözüküyordu.

Geçtiğimiz Temmuz ayında İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde 1/5000’lik imar planında yapılan değişiklikle 9846 ada 1 parselin imarı 'spor alanı'ndan ‘özel eğitim alanı ve park yeşil alanı’ olarak değiştirildi. Bunun üzerine 1071 konut ve 64 dükkanın bulunduğu 7 site adına harekete geçen yöneticiler, yapılan imar değişikliğinin iptali kampanya başlattı.

Atakent Venedik Sitesi olarak bilinen sözü edilen alanda toplam 7 yerleşkede 1071 konut ve 64 dükkan yer alıyor. Site yöneticileri adına gazetemize açıklamalarda bulunan Bülent Yağcı, yapılan imar değişikliğinin ranta yol açacağını ve site sakinlerinin bu alana özel okul ya da rezidans yapılmasına karşı olduklarını söyledi.

Okul ihtiyacı yok

İmarda park ve yeşil alan olarak belirtilen bölgenin, ‘Özel Eğitim Alanı’ olarak değiştirilmesinin kamu yararına olmadığını belirten Bülent Yağcı, “Sosyal tesis ve spor alanı olarak satıldı, alanlar da bunu kabul ederek aldılar. Hatta o dönem okul yapılacağı iddiaları gündeme gelince Bilfen Okulları'nın sahibi Osman Özkan Bey bir mektup yazarak satın alınan alanların hukuki statüsünün korunacağı, buraya site sakinlerinin onayı almadan herhangi bir yatırım yapmayacaklarını bildirdi. Ancak karar değiştirmiş olmalı, çünkü Bilfen okulları olarak imar değişikliğini isteyen kendileri. Bu girişimler üzerine önce 2019 yılında imar planından sosyal tesis ifadesi çıkarıldı, yerine spor alanı geldi. Bir yıl sonra da yapılan değişiklikle spor alanı ifadesi atıldı, özel eğitim alanı oldu. Yarın kimbilir başka ne değişiklik olur. Sosyal tesis alanı ve özel eğitim alanının satış fiyatları farklı ki bölgede yer alan okullar ihtiyacı karşılıyor. Yeni bir okula ihtiyaç olmadığından plan tadilatı yapılmasına da gerek yok” diye konuştu.

‘Hukuka başvuracağız’

Yağcı, yapılan değişikliklere dikkat çektikten sonra site yöneticileri olarak taleplerinin 2019- 2020 yılında yapılan bu imar değişikliklerinin iptal edilmesi olduğunu vurgulayarak, “Bu alanın spor ve sosyal alan olarak imara uygun kullanılmasını istiyoruz” dedi. Ayrıca ilanın askı sürecinin 9 Eylül (bugün) tarihinde sona erdiğini dile getiren yöneticiler, bu süreçte gerekli yerlere itirazlarını yaptıklarını, itirazlarının olumlu sonuçlanmaması halinde hukuki yollara gideceklerini söylediler.

Hukuki itirazlar neler?

Yöneticiler, imar kanunun ek madde 8’de yer alan ‘Parsel bazında; nüfus, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran imar planı değişiklikleri yapılamaz. Bin metrekareden az olmamak kaydıyla oluşmuş adalarda; ada bazında nüfusu, yapı yoğunluğu, kat adedini, bina yüksekliğini arttıran veya fonksiyon değişikliğini getiren plan değişikliklerinde ihtiyaç duyulan kültürel tesis, sosyal ve teknik altyapı kullanımları; adanın merkezine en fazla 500 metre yarıçaplı alanda karşılanmak zorundadır” hükmünü hatırlatarak, yapılan imar değişikliğinin hukuka aykırı olduğunu vurguladı.

Kampanya başlattılar

Venedik Sitesi sakinleri imar planı değişikliğinin iptal edilmesi için hukuki yollara başvurmanın yanı sıra sosyal medyada da örgütlenerek kampanya düzenlediler. Facebook hesabından ve change.org sitesinden başlatılan kampanya devam ediyor.

“Atakent İmar Planı Değişikliği İptal Edilsin” başlığıyla başlatılan kampanyada şu bilgilere yer verilerek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'a çağrıda bulunuluyor.

“İzmir Büyükşehir Belediyesinin 17/7/2020 tarihli, 05.487 numaralı “Karşıyaka ilçesi, 9846 ada, 1 parselin kullanım kararının ''Özel Eğitim Alanı'' ile “Park ve Yeşil Alan'' olarak düzenlenmesine ilişkin, Bakanlığın NİP-35858679 işlem numaralı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği” kararının, kararda kamu yararı olmaması nedeniyle İPTALİNİ istiyoruz.

1 – Özel okul alanı olarak düzenleme yapılan bölgede Aysel Baysak Anaokulu, Emlakbank ilkokulu, Emlak Bankası Erdoğan Kibarer Ortaokulu ve Atakent Anadolu Lisesi bulunmaktadır. Yeni bir okula ihtiyaç olmadığından plan tadilatı yapılmasında kamu yararı bulunmamaktadır.

2 – İmar değişikliğine konu parsel 2038 sokak kenarında olup başka bir yola bağlantısı yoktur. Şu anda bölgede bulunan 5 meyhane ve birahane, Aysel Baysak Anaokulu ve Emlak Bankası Erdoğan Kibarer Ortaokulunun kapıları bu sokağa olup ulaşımları bu sokaktan olmaktadır. Şu anda dahi 2038 sokak mevcut okul ve meyhanelerin yoğunluğunu karşılamamaktadır. Bu sokakta trafiği daha da artıracak olan bu değişiklikte kamu yararı bulunmamaktadır.

3 – Özel okul olarak planlanan parsele 10-15 metre uzaklıkta 5 adet büyük meyhane ve birahane yer almaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma Ve Ad Verme Yönetmeliğinin 5. Maddesinin 1.fıkrasının c bendi “…. eğlence yerlerine ise en az 100 m uzaklıkta olması… sağlanmış olması,” şartı da aranmaktadır. İmar değişikliği ile “Özel Eğitim Alanı” yapılmak istenen parselde eğitim kurumu açılması hukuken uygunsuzdur.

4 – Plan değişikliğinden önce davaya konu taşınmaz planda sosyal donatı alanı ve turizm alanı olarak planlanmıştır. Sosyal donatı alanına ayrılan taşınmazda fonksiyon değişikliği yapılması bu bölgede oturan insanların yetersiz sosyal donatı alanında yaşamaya mahkum edecektir, plan değişikliği yapılmasında kamu yararı bulunmamaktadır.

Saydığımız bu nedenlerden ötürü, bölge halkının yaşam kalitesini düşürecek olan bu kararın İPTALİNİ istiyoruz.”