ÖZEL/GÖKÇE ADAR
İzmir'de yaşayan Selin Dalkılıç, down sendromlu olarak dünyaya geldi. Ailenin ilk çocuğu olan Selin, down sendromu haricinde yaşadığı sağlık problemleri nedeniyle zor bir bebeklik geçirdi. Selin, doktorlarının 'kalbinde problem var' demesiyle, iki buçuk yaşında kalp ameliyatı oldu. İlkokulu, kaynaştırma öğrencisi olarak bitiren Selin, sınıfta sınıf arkadaşlarının düzeyinde okuma ve yazmayı öğrendi. Ortaokul ve liseyi de, kayıt olduğu okulun özel öğrenciler için açtığı özel eğitim sınıflarında tamamladı. 16 yaşında ise ergenlik dönemine giren Selin, ergenliğinden birkaç ay sonra adeta yeni doğmuş bir bebek gibi; konuşmak, yemek yemek, tuvalet ihtiyacını gidermek gibi pek çok ihtiyaç ve işlevini unutmaya başladı. Selin'i gözlemleyen ailesi ise şaşkına dönerek, ne yapacaklarını bilemedi.

ANNESİ YENİDEN ÖĞRETTİ
Gün geçtikçe işlevlerini unuttuğu için konuşmayan, yemek yemeyen, oturduğu yerde tuvalet ihtiyacını gideren bir kişi haline dönüşen Selin, ailesi tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin nöroloji ve psikoloji bölümlerine götürüldü. Selin'in ağır bir ergenlik dönemi geçirdiğini söyleyen doktorlar, Selin'e 'Tükenmişlik Sendromu' teşhisi koydu. Ayrıca doktorlar, ağır ergenlik geçiren bir kişinin değişen hormonlar sebebiyle unutkanlık yaşabileceğini ifade ederek, Selin'in alacağı herhangi bir ilacın veya bir tedavisinin olmadığını söyledi. Selin'in annesi Nuray Dalkılıç da, 16 yaşına gelmiş kızına öğrettiği her ne varsa, yeniden öğretmeye başladı. Anne Dalkılıç, “Selin, çok ağır bir ergenlik dönemine girdi. 16 yaşına kadar öğrendiği bütün ihtiyaçlarını ve işlevlerini unuttu. Endişelendik, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne götürdük, nöroloji ve psikoloji bölümünden doktorlar baktı. Önce, 'Tükenmişlik Sendromu' teşhisi kondu, sonrasında geçirdiği ergenlik dönemiyle birlikte değişen hormonlarının unutkanlık yapabileceğini söylediler. Herhangi bir ilacın, tedavinin olmadığını ve yeniden her şeyi sıfırdan Selin'e öğretmek zorunda olduğumu söylediler. 16 yaşından sonra Selin'e tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi yeniden tuvalet ihtiyacını, yeniden yemek yemek ihtiyacını öğrettim. Konuşmayı, yazmayı, okumayı o zamana kadar sonradan öğrendiği ne varsa her şeyi öğrettim. Yeniden, sıfırdan bir bebek gibi her şey ile ilgilendim” ifadelerini kullandı.



'ISRARIM BAŞARI GETİRDİ'
O dönemde, İzmir Down Sendromu'yla tanıştığını ve derneğin Selin için en büyük şansı olduğunu söyleyen Dalkılıç, şu ifadeleri kullandı: “Selin'e her şeyi öğretmeye devam ettiğim süreçte, İzmir Down Sendromu Derneği ile tanıştım. Selin'e iyi gelebileceğini düşündüm. Derneğin faaliyetlerine katılmaya başladım. Dernek, down sendromlu çocuklar için pek çok etkinlikler düzenliyordu. Derneğin; tiyatro, sinema gibi etkinliklerine Selin'le gitmeye başladım. Dernek ile Uşak Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü Umut Otobüsü adlı bir tiyatro oyunu vardı. Bir sene boyunca oraya gittik ama Selin tam bir sene boyunca hiç bir söylenene, öğretilmek istenen rollere, komutlara tepki vermedi, konuşmadı. Ama ben ısrarla gittim. Bu ısrarım başarı getirdi. Selin, uzun bir sürenin ardından topluluğa uyum sağlamaya başladı. Şimdi, İspanya, Fransa ve Türkiye'nin ortak olduğu 'Act-Able Erasmus + Projesi' kapsamında; tiyatro, kukla, şan, dans ve ritim dersleri alıyor. Artık tüm oyunlara katılıyor, tepki gösteriyor. Dernek ve projeler bizim şansımız oldu.”