Grafen, karbon atomunun bal peteği örgülü yapılarından bir tanesine verilen isimdir. Karbonun grafit (kurşun kalem, katı yağlayıcılar vb.) ve elmas gibi gündelik hayattan çok iyi bilinen allotroplarının yanında nanotüp ve fulleren gibi yeni sentezlenen formları da mevcuttur. Özellikle karbon nanotüpler ve C60 (fulleren) molekülleri ilk sentezlendikleri yıllardan günümüze kadar katı hal fiziğini son derece aktif araştırma alanları arasına girmiştir. Bal peteği kristal yapısında, sp2 melezleşmesi yapan; grafitin, nanotübün ve C60'ın ana yapıtaşı olan grafen ise ancak 2004 yılında sentezlenebilmiştir. İngilizce'de "Graphite" ve "ene" kelimelerinden türetilen "graphene" terimi türkçede grafen olarak karşılık bulmuştur. 2010 Nobel Fizik Ödülü, "iki-boyutlu grafen malzemesine ilişkin çığır açan deneyleri için" Andre Geim ve Konstantin Novoselov'a verilmiştir.[1]
Grafen Nedir?
Grafen, karbon atomlarının düzlemsel bir şekilde düzenlenmesiyle oluşan, tek bir atom kalınlığında olan bir yapıdır. Bu yapı, karbonun farklı bir allotropu olarak kabul edilir. Grafen, karbon atomlarının altıgen bir desende dizilmesiyle oluşur ve nanomühendislikte, elektronikte ve malzeme biliminde çeşitli uygulamalara sahip olabilir.
Grafenin Özellikleri Nelerdir?
Grafen, birçok olağanüstü özellikle tanınır. Tek bir atom kalınlığında olması, esnek ve dayanıklı olmasını sağlar. Aynı zamanda yüksek iletkenlik, termal stabilite ve optik özelliklere sahiptir. Grafen, elektroniğin gelecekteki teknolojilerinde önemli bir rol oynaması beklenen bir malzemedir.
Grafenin Kullanım Alanları Nelerdir?
Grafenin çeşitli kullanım alanları bulunmaktadır. Elektronik sektöründe, daha hızlı ve daha verimli cihazlar için kullanılabilir. Ayrıca, enerji depolama, malzeme güçlendirme ve sağlık sektöründeki uygulamalarıyla da dikkat çeker.
