Market raflarından online alışveriş sitelerine kadar her yerde, tüketicilerin kararlarını etkileyen sayısız pazarlama hilesiyle karşılaşıyoruz. Satın alma sürecinde verdiğimiz kararlar çoğu zaman bize aitmiş gibi görünse de, markalar bilinçaltımıza dokunan stratejilerle bizi alışverişe yönlendiriyor. Peki, en sık kullanılan pazarlama hileleri neler?

Az kaldı panikleri: Kıtlık ve aciliyet duygusu

“Stokta son 2 ürün!”, “Kampanya bitmek üzere!” gibi ifadeler, beynimizin kaçırma korkusu (FOMO) duygusunu tetikler. Zaman baskısı yaratılarak, fırsatı kaçırmama isteğiyle hızlıca karar vermemiz sağlanır. Bu tür aciliyet vurguları, alışverişi mantıktan ziyade duygularla yapmamıza yol açar. Özellikle online alışverişte “stok kurnazlığı” ve “kısa süreliğine geçerli indirim” gibi uygulamalar, tüketiciyi ani satın alma davranışına iter.

Tuzak etkisi ve fiyat karşılaştırma oyunları

“Tuzak etkisi” (decoy effect) olarak bilinen bir başka pazarlama hilesinde, iki fiyat seçeneği arasına üçüncü ve genellikle tercih edilmeyecek bir seçenek eklenir. Bu, asıl satılmak istenen ürünün daha avantajlı görünmesini sağlar. Örneğin; küçük boy içecek 30 TL, büyük boy 50 TL, orta boy ise 48 TL olduğunda, tüketici büyük boyu daha mantıklı bulur ve onu seçer. Aslında, fiyatlar bilinçli şekilde yan yana getirilerek kararlarımız yönlendirilir.

Ücretsiz kargo tuzağı: Bedava’nın büyüsü

“100 TL üzeri alışverişlerde kargo bedava!” gibi kampanyalar, ihtiyacımız olmayan ürünleri de sepete eklememize yol açar. Çünkü “bedava” kelimesi beynimizde mantığın önüne geçer ve küçük bir avantaj için fazladan harcama yapabiliriz. Pazarlamacılar, bu psikolojik zafiyeti çok iyi bilir ve alışveriş limitlerini bilinçli olarak belirler.

Minguzzi cinayeti soruşturmasında 2 şüpheli daha tutuklandı Minguzzi cinayeti soruşturmasında 2 şüpheli daha tutuklandı

Mağaza ve site tasarımında gizli manipülasyonlar

Mağazaların yerleşimi, ışıklandırması, hatta çalan müzikler bile alışveriş davranışımızı etkiler. Sakin ve yavaş tempolu müzikler, mağazada daha uzun süre kalmamıza ve daha fazla ürün almamıza neden olur. Rafların yerleştirilme şekli, en pahalı veya en çok satılması istenen ürünlerin göz hizasına konulması da tamamen satış stratejisidir. Online alışveriş sitelerinde ise “sizin için seçtiklerimiz” ve “bunu alanlar bunları da aldı” gibi bölümler, sepete yeni ürünler eklememiz için tasarlanır.

Sosyal kanıt: Başkalarının tercihiyle yönlendirilmek

“Bu ürünü 2.000 kişi satın aldı”, “%95 kullanıcı memnuniyeti” gibi ifadeler, topluluğa uyma eğilimimizi tetikler. İnsanlar, başkalarının tercihlerine güvenme eğilimindedir. Özellikle sosyal medyada fenomenlerin veya ünlülerin tavsiye ettiği ürünler, kısa sürede satış rekorları kırar. Yorumlar ve puanlamalar da satın alma kararımızda büyük rol oynar.

Sadakat programları ve puan sistemleri

Markalar, sadakat kartları, puan biriktirme sistemleri veya “bir alana bir bedava” gibi kampanyalarla müşteriyi kendilerine bağlar. Aslında çoğu zaman bu programlar, daha fazla harcama yapmamız için tasarlanmıştır. Puanlar boşa gitmesin diye ihtiyacımız olmayan ürünleri bile satın alabiliriz.

Kaynak: haber merkezi