EKONOMİ

Geçim derdi, ikinci eli birinci sıraya taşıdı

Artan hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve düşen alım gücü, ikinci el piyasasını adeta can simidine dönüştürdü. Türkiye’de binlerce kişi artık yeni ürün almak yerine, internet üzerinden ikinci el alışverişe yöneliyor. Ekonomik kriz, vatandaşları ikinci el pazarına yöneltirken Türkiye’de ikinci el satış platformlarında son bir yılda ilan sayısı yüzde 60 arttı.

Abone Ol

Rojda DOLGUN/ Gelir adaletsizliği ve satın alma gücünün giderek düşmesi, halkın tüketim alışkanlıklarının değişmesine neden oldu. İhtiyaçlar için ikinci el pazarlarının tercih edilmesi, büyük yatırımcıları da bu sektöre yöneltti; alışveriş sitelerinin hacimleri hızla artış gösterdi. Özellikle son aylarda giyim, beyaz eşya ve elektronik eşya kategorilerinde ikinci el ilanlarında patlama yaşanıyor. İlan sitelerindeki verilere göre, 2024’ün aynı dönemine kıyasla 2025 yazında ikinci el satışlarda yüzde 60’lık artış görüldü.

Mobil uygulamalar, yapay zekâ destekli ürün eşleştirme algoritmaları, güvenli ödeme sistemleri ve kargo entegrasyonları sayesinde ikinci el alışveriş deneyimi, kullanıcılar için hem pratik hem de güvenli hale gelmiş durumda. 2020 sonrası Sahibinden, Letgo, Dolap, Gardrops gibi platformlar yalnızca bireysel kullanıcıları değil, aynı zamanda girişimleri, butik markaları hatta kurumsal firmaları da sistemin içine çekti. Dönüşümün arkasında teknolojik altyapı ve dijitalleşmenin etkisi var.

Geçmiş dönemde yaşanan beyaz eşyalara erişim probleminin günümüzde de farklı bir boyutuyla yaşandığına dikkat çeken Avukat Hülya Çağlayan şu değerlendirmelerde bulundu:

“Artık ekonomik olarak değerlendirdiğimizde, orta sınıf kalmadı. Orta sınıftaki insan sayısının çok azalmasıyla birlikte, insanların çok düşük gelir seviyesine sahip olduğu bir tablo var. Gelir seviyesi düştükçe insanların alım gücü ellerinden alındı. Beyaz eşyalar, mobilyalar gibi ürünlerin fiyatları da çok artınca insanların sıfır eşya almaya güçleri yetmiyor. Mecburen ikinci ele yönelme eğilimi ortaya çıkıyor. Toplumda yoksulluk var. İnsanların alım gücü olmadığı halde ihtiyaçların devam ettiği bir durum var. İnsanlar ihtiyaçlarını karşılamak için, en ekonomik olan ikinci el ürünlere yöneliyorlar.

YARDIMLAŞMAYI ENGELLİYOR

Eskiden kullanılmayan eşyalar ihtiyaç sahiplerine veriliyordu. Şimdi insanlar kullanmadıkları eşyadan gelir elde etmeyi düşündüğü için bu durum yardımlaşmayı engelliyor. Ekonomik kriz koşullarına bağlı olarak bir zorunluluk biçimi olarak ortaya çıktığı söylenebilir. Türkiye’de uzun yıllardır ekonomik kriz var. Gittikçe derinleşen ekonomik krizin etkileri, insanlara yansıyor. Ekonomik kriz koşullarının düzeldiği bir ortamda ikinci el ürünlere rağbetin olacağını zannetmiyorum. İnsanların maddi gücü varsa, kullanılmış eşyaları tercih etmezler. Bence sıfır eşya almak lüks sayılıyor. Eskiden, benim çocukluğumda insanların maddi gücünde yine problemler vardı. O dönem için herkesin evinde buzdolabı ve televizyon gibi ürünler olmuyordu. Beyaz eşyaların sayılı insanın evinde olması gibi bir durum söz konusuydu. Şimdi de ona benzer bir olay gerçekleşiyor. Maddi durumu çok iyi olan insanların evinde markaları iyi olan ürünler var. Ekonomik düzeyi düşük olan kişilerin evlerinde ise ya ikinci el ya da marka değeri düşük olan ürünler var. Bu durum özellikle kadınları, ihtiyaçlarını karşılayamayacak bir biçimde olumsuz etkiliyor.”

Platformlar üzerinden online satış yapan Remzi Odabaşı insanların ekonomik koşullardan dolayı ikinci ele yöneldiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Bana göre insanların ikinci el ürünlere yönelmesinin temel sebebi parasızlık. İnsanlarda para kalmadı. Şu devirde ekonomik sıkıntılar çok olduğu için insanlar ikinci el ürünleri tercih ediyor. Kendimden örnek verecek olursam ikinci el bilgisayar aldım. Çünkü güvenilir ve ekonomik bir ürüne denk geldiğimde sıkıntı yaşamayacağımı biliyorum. Faturalı ürünlerin yanı sıra gayet az kullanılmış ürünler de fiyat olarak ucuz oluyor. Bu yüzden insanlar daha çok tercih ediyor olabilir. Durumun kendisi hem kriz koşullarına bağlı bir zorunluluk hem de mantıklı olanı seçmek. İnsanlar ellerindeki parayı olabilecek en iyi şekilde harcamak istiyorlar.

İHTİYAÇ DEĞİL LÜKS SAYILIYOR

Çalışırken farklı internet platformları aracılığıyla alış ve satış yapanların sayısının geçmiş yıllara oranla arttığını gözlemliyorum. 2020- 2021 yıllarına oranla ikinci el piyasası çok arttı. Aslında bir taraftan da eskiden öğrenciler ya da işte düşük gelirler sadece ikinci el alışveriş yapıyorken artık memurlar gibi orta sınıfın da yaptığını görüyoruz. Yani insanlar eskiden memur maaşı ile biraz daha rahat geçinebiliyorlardı ama şimdi maalesef öyle değil. Kuşak fark etmeden insanların ikinci ele yöneldiği bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Objektif olarak baktığımızda sıfır eşya almak bir ihtiyaç. Ama Türkiye şartlarında değerlendirdiğimizde, artık lüks sayılıyor.”

HER İLAN BİR GEÇİM MÜCADELESİ

Research and Markets’in “Türkiye Recommerce Market Intelligence Report 2025” raporuna göre, 2024 yılı itibarıyla Türkiye’deki ikinci el e-ticaret pazarı büyüklüğü 1,63 milyar dolara ulaştı. Türkiye Recommerce Market Intelligence Databook – Q2 2025 Güncellemesi adlı rapora göre de, Türkiye’de ikinci el pazarının 2025 itibarıyla 1,86 milyar dolar değerine ulaşacağı öngörülüyor. Rapora göre 2020–2024 dönemi için sektörün yıllık yüzde 17,7 büyüdüğü, 2025–2029 arasındaki dönem için de yüzde 12 büyüyeceği ifade ediliyor. 2029 yılı sonunda ikinci el satış pazarının 2024 yılındaki 1,63 milyar dolar değerinden yaklaşık 2,93 milyar dolara çıkması öngörülüyor.

Ticaret Bakanlığı’nın bu yıl yayımladığı “Türkiye’de E-Ticaretin Görünümü Raporu”na göre ise 2024 yılında ikinci el satışlarda işlem hacmi 9 milyar 800 milyon TL’ye ve işlem sayısı 17 milyon 500 bin adede ulaştı. Sürdürülebilir e-ticaretin büyük kısmını yüzde 53,3 ile giyim, ayakkabı ve aksesuar sektörü oluştururken, bu sektörü sırasıyla yüzde 16,3 ile elektronik, yüzde 6,9 ile anne ve bebek ve yüzde 6,2 ile oyun, oyuncak ve hobi sektörleri izledi. TÜİK verilerine göre, geçen yıl Ocak-Haziran döneminde 3 milyon 224 bin 873 olan ikinci el otomobil satışı, bu yıl aynı dönemde yüzde 7,8 artışla 3 milyon 477 bin 433 adede ulaştı.