Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Dirik hakkında, Cumhuriyet muhabiri olduğu dönemde Türkiye’den Suriye’deki cihatçı gruplara sarin gazı yapımında kullanılan kimyasal silah hammaddesi sevkiyatı yapıldığına ilişkin iddiaları haberleştirdiği gerekçesiyle açılan davanın karar duruşması görüldü. Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın şikayetiyle açılan davada Dirik’e 10 ay hapis cezası verilerek hükmün açıklanması 5 yıl geriye bırakıldı. Basın toplantısının dışında haber yapmakla suçlanan Dirik, “Bu karar, gazetecilerin basın toplantısı dışında haber yapamayacağı anlamına gelir ki bunu kabul etmek mümkün değildir” dedi.
O dönem Cumhuriyet gazetesi muhabiri olan Hakan Dirik, 2015 yılında Türkiye’den Suriye’deki cihatçı gruplara sarin gazı yapımında kullanılan kimyasal madde sevkiyatı yapıldığına ilişkin iddiaları haberleştirmiş, dönemin CHP İstanbul milletvekilleri Eren Erdem ve Ali Şeker, 21 Ekim 2015 tarihinde düzenledikleri basın toplantısında savcılık iddianamesinde de yer alan sevkiyat iddialarını kamuoyuyla paylaşarak hükümeti açıklama yapmaya çağırmışlardı. Toplantının öncesi ve sonrasında haber kaynaklarıyla görüşüp iddianameyi haberleştiren Dirik, Erdem’in, “Bozdağ’ın duruşma savcısını tehdit ederek dosyayı kapattırdığı” yönündeki iddialarını da habere taşımıştı. Haberin yayımlanmasının ardından Bozdağ’ın şikayeti ile Dirik hakkında “basın toplantısında söylenmeyen şeyleri” haberleştirdiği gerekçesiyle dava açılmıştı. 9 yıl süren davanın karar duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Hakan Dirik’e 10 ay hapis cezası verilerek hükmün açıklanması 5 yıl geriye bırakıldı. Aynı davadan yargılanan Erk Acarer’in dosyasının ise ayrılmasına karar verildi. Duruşmanın ardından açıklama yapan Hakan Dirik, “Bu karar, gazetecilerin basın toplantısı dışında haber yapamayacağı anlamına gelir ki bunu kabul etmek mümkün değildir” dedi.
İSTİNAFA TAŞINACAK
Dirik’in avukatı Elif Ergin ise, 9 yıldır devam eden davada verilen kararın basın ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini belirterek dosyanın istinaf mahkemesine taşınacağını açıkladı. Savcılığın mütalaasını yalnızca 11 gün önce sunduğunu, mahkemenin ise savunma için 9 gün süre tanıdığını vurgulayan avukat, “9 yıl süren bir yargılamada bu kadar kısa savunma süresi verilmesi, adil yargılanma hakkının açık ihlalidir” dedi. Ergin ayrıca, bilirkişi raporu ve tanık dinleme taleplerinin de dikkate alınmadığına dikkat çekti.