Galataport, İstanbul’un en değerli ve prestijli projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Doğuş Grubu ve Bilgili Holding tarafından inşa edilen ve 2021 yılında açılan Galataport, kruvaziyer limanı, otel, alışveriş merkezi, müze ve kültür merkezi gibi birçok fonksiyona sahip. Ancak Galataport’un sahibi olan Ferit Şahenk’in, bu dev proje için Katar Varlık Fonu ile satış görüşmesi yaptığı iddia edildi. Peki, bu iddia doğru mu? Galataport’un satışı ne anlama geliyor? İşte haberimizdeki detaylar.
Ferit Şahenk, Galataport’u satmak için Katar Varlık Fonu ile görüşüyor mu?
Bloomberg’in haberine göre, Ferit Şahenk, Galataport’un satışı için Katar Varlık Fonu Qatar Investment Authority ile görüşüyor. Bloomberg’e konuşan kaynaklara göre, Şahenk, Katar Varlık Fonu’nun Galataport’u satın alma konusundaki ilgisini ölçmek için başvuruda bulundu. Şahenk, inşası için 1,02 milyar euro (1,1 milyar dolar) kredi kullandığı Galataport’un olası satışından elde edeceği geliri kredinin kapatılmasında kullanmayı planlıyor. Görüşmelerin henüz erken aşamada olduğunu ve bir anlaşmayla sonuçlanmayabileceğini belirten kaynaklar, konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmadığını da söylediler.
Galataport’un satışı ne anlama geliyor?
Galataport’un satışı, Ferit Şahenk’in nakit ihtiyacını karşılamak için yaptığı bir hamle olarak yorumlanabilir. Şahenk, Türkiye’nin en zengin iş insanlarından biri olarak biliniyor. Ancak son yıllarda Doğuş Grubu, bankalarla borç yapılandırması yapmak zorunda kaldı. Bu nedenle Şahenk, bazı varlıklarını satmak veya ortaklık kurmak zorunda kaldı. Örneğin, 2020 yılında Şahenk, İstanbul’daki lüks alışveriş merkezi İstinye Park’ın yüzde 30 hissesini Katar Varlık Fonu’na satmıştı. Galataport’un satışı da bu stratejinin bir devamı olarak görülebilir. Ancak Galataport’un satışı, aynı zamanda Türkiye’nin mal varlıklarının yabancılara satılmasına dair bir eleştiriye de neden olabilir. Zira Galataport, İstanbul’un tarihi ve kültürel bir bölgesinde yer alıyor ve yılda milyonlarca turisti ağırlıyor. Bu nedenle Galataport’un satışı, Türkiye’nin egemenliği ve çıkarları açısından da tartışılabilir bir konu olabilir.
