2011 yılında Japonya’nın kuzeydoğusunda meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen tsunami, Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde büyük bir felakete yol açtı. Santralin dört reaktörü hasar gördü ve radyoaktif madde sızdırdı. Bu olay, Çernobil’den sonra dünyanın en büyük nükleer kazası olarak tarihe geçti.

Kaza sonrasında, santraldeki reaktörleri soğutmak için kullanılan su, nükleer atıkla kirlendi. Bu su, ALPS (Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi) adlı bir sistemle arıtıldı. Ancak bu sistem, suyun içindeki bazı radyoaktif elementleri tamamen temizleyemedi. Bu elementlerden biri de trityum adlı hidrojen izotopuydu. Trityum, insan sağlığına zararlı olabilecek düşük seviyelerde radyasyon yayıyor.

Santral işletmecisi Tokyo Elektrik Güç Şirketi (TEPCO), arıtılmış suyu depolamak için binlerce tank kurdu. Ancak bu tankların kapasitesi sınırlıydı ve 2022 yılında dolacağı tahmin ediliyordu. Bu nedenle, Japonya hükümeti, arıtılmış suyun okyanusa bırakılmasına karar verdi. Bu karar, Nisan 2020’de açıklandı ve 2023 yılında uygulanmaya başlanması planlandı.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun raporu

Japonya’nın su tahliye planı, bölgedeki balıkçılar, çevreciler ve komşu ülkeler tarafından şiddetle eleştirildi. Bu kesimler, suyun okyanusa bırakılmasının deniz ekosistemine, balıkçılığa ve insan sağlığına zarar vereceğini öne sürdü. Ayrıca, Japonya’nın yeterli bilimsel veri sunmadığını ve uluslararası toplumla istişare etmediğini iddia etti.

İngiltere'de halk seçim için sandık başında İngiltere'de halk seçim için sandık başında

Japonya ise, suyun okyanusa bırakılmasının güvenli olduğunu ve uluslararası standartlara uygun olduğunu savundu. Bu konuda, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’ndan (IAEA) destek aldı. IAEA, Japonya’nın su tahliye planını incelemek için bir görev gücü oluşturdu. Bu görev gücü, Ekim 2023’te Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde bir güvenlik incelemesi yaptı.

IAEA, bugün yayımladığı raporunda, görev gücünün bulgularını açıkladı. Rapora göre, görev gücü, suyun tahliyesinin uluslararası güvenlik standartlarıyla tutarlı olduğunu tespit etti. Ayrıca, santralde kurulan tesis ve ekipmanların Japonya’nın planına ve ilgili standartlara uygun olduğunu doğruladı. IAEA, suyun tahliyesinin devam eden bir süreç olduğunu ve bunu gözlemlemek ve değerlendirmek için Fukushima Daiichi NPS Ofisinde sürekli bulunacağını belirtti.

Kaynak: DHA