İzmir'in kalbinde yer alan antik Smyrna Agorası, bu kez binlerce yıllık kalıntılarıyla değil, bir bilim insanının kente duyduğu derin hayranlıkla gündemde. Lyon 3 Üniversitesi’nde görev yapan Yunan-Roma tarihi ve epigrafi uzmanı Prof. Dr. Claudia Madalina Dana, üç yıl önce başladığı İzmir yolculuğunda yalnızca bilimsel keşifler yapmadı, aynı zamanda kente ve kültürüne gönül verdi.
Romanya doğumlu olan ve eğitimini Paris Sorbonne Üniversitesi’nde tamamlayan Claudia Madalina Dana, akademik kariyerini Fransa’da sürdürürken Smyrna Agorası kazılarıyla tanıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle, Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Akın Ersoy’un liderliğinde yürütülen çalışmalarda özellikle Agora Bazilikası’nda ortaya çıkarılan antik duvar yazıtları (grafittiler) Claudia Madalina Dana’nın özel ilgi alanına girdi..
TAŞLARA KAZINAN HAYATLAR
Claudia Madalina Dana, Agora Bazilikası'nda yürütülen çalışmalar sırasında yalnızca bilimsel verilerle değil, geçmişten bugüne uzanan çok katmanlı insan hikâyeleriyle karşılaştığını söylüyor, “Bu yazıtlar, sadece kelimeler değil; bir dönemin ruhunu, insanlarının ne düşündüğünü, nasıl yaşadığını gösteriyor. Her biri, geçmişin sıradan insanlarının gündelik hayatına dair küçük ama çok kıymetli ipuçları taşıyor. Duvarlara kazınmış basit bir ifade bile, o dönemin ruhunu anlamak açısından son derece değerli. Tüm bu parçaları bir araya getirdiğinizde, sadece arkeolojik bulgulara değil, bir zamanlar yaşamış gerçek bir kente dokunuyorsunuz. Antik dünyanın gündelik hayatına bu kadar yakından tanıklık etmek benim için eşsiz ve heyecan verici bir deneyimdi.”
İZMİR'DE YAZILACAK KİTAP, DÜNYAYA ULAŞACAK
İzmir’de geçirdiği süre boyunca akademik çalışmalarını sürdüren Claudia Madalina Dana, özellikle seramiklere kazınmış veya boyanmış yazıtlar üzerine yoğunlaştırdığı araştırmalarını bir kitaba dönüştürecek. Uluslararası akademik çevrelerde ilgi çekecek bu yayının, İzmir’deki arkeolojik mirasın dünya bilimine katkısını bir kez daha ortaya koyacak. İzmir’in bilimsel ortamı ve meslektaşlarıyla kurduğu dostlukları kariyerinde “dönüm noktası” olarak tanımlayan Claudia Madalina Dana, kazı sürecinde edindiği bilgilerin Fransa’da verdiği derslerin içeriklerine de doğrudan yansıdığını söyledi.
SMYRNA AGORASI'NDAN İLHAMLA
Smyrna Agorası’nda geçirdiği zamanın yalnızca bilgi değil, ilham da verdiğini söyleyen Claudia Madalina Dana, bu süreçte soyut kavramların somut hale geldiğini dile getirdi: “Tarihi kitaplardan okumak başka, o taşlara dokunarak yaşamak başka. Smyrna Agorası’nda geçirdiğim her gün, bana geçmişi daha canlı, daha gerçek kıldı. Bu alan, bana sadece bilgi değil, ilham verdi.”
“İZMİRLİLER BU DEĞERİN KIYMETİNİ BİLMELİ”
İzmir’de geçirdiği zaman boyunca kenti yakından tanıma fırsatı bulduğunu belirten Claudia Madalina Dana, İzmirlilere tarihî miraslarına sahip çıkmaları çağrısında bulundu. “Bu kent, binlerce yıllık zengin bir geçmişe ev sahipliği yapıyor. Bu mirasın tam ortasında yaşıyor olmak büyük bir ayrıcalık. İzmirliler bu değerin farkında olmalı ve gelecek kuşaklara aktarmak için çaba göstermeli,” dedi. Claudia Madalina Dana, sözlerinin devamında İzmir’in sahip olduğu kültürel ve arkeolojik mirasın sadece Türkiye’ye değil, tüm insanlığa ait ortak bir değer olduğunu vurguladı.
