Milyonlarca kullanıcının cep telefonlarında yer alan ve sanal falcılık hizmeti sunan "Faladdin" ile "Binnaz" isimli mobil uygulamaların mimarı olan kurucu Sertaç Taşdelen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen kapsamlı bir soruşturmanın merkezine oturdu. Başsavcılık, Taşdelen hakkında gözaltı kararı verirken, aynı zamanda şüphelinin tüm banka hesaplarına ve mal varlıklarına el konulmasına hükmetti. Bu gelişme, Türkiye'nin teknoloji ve girişimcilik ekosisteminde deprem etkisi yarattı.
Soruşturmanın temelinde, popüler fal uygulamaları aracılığıyla "fal bakma" eyleminin ticari bir faaliyete dönüştürülerek bilişim sistemleri üzerinden haksız gelir elde edildiği ve bu suç gelirlerinin yasa dışı yollarla yurt dışına transfer edildiği iddiaları yer alıyor. Başsavcılığın bu adımı, dijital platformlar üzerinden yürütülen ve hukuki gri alanlarda faaliyet gösteren uygulamalara yönelik yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Savcılıktan kapsamlı operasyon: bilişim sistemiyle suç geliri iddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma, sıradan bir ticari faaliyetin ötesinde, organize bir yapı iddiasını gündeme getirdi. İddianamede yer alan temel suçlama, Sertaç Taşdelen'in kurduğu bilişim sistemi aracılığıyla, yani Faladdin ve Binnaz uygulamaları üzerinden, sistematik bir şekilde gelir elde ettiği yönünde. Savcılık, bu gelirin "haksız" ve "suç geliri" niteliğinde olduğunu değerlendiriyor.
Operasyonun derinliği, sadece bir gözaltı kararı ile sınırlı kalmadı. Mahkeme kararıyla Taşdelen'in kişisel ve şirketleriyle bağlantılı olduğu düşünülen tüm finansal varlıklarına tedbir konuldu. Bu durum, soruşturmanın mali boyutunun ne kadar ciddi olduğunu ve savcılığın para hareketlerini detaylı bir şekilde incelediğini gösteriyor. Bilişim suçları ve mali suçlar konusunda uzman ekiplerin yürüttüğü operasyon, dijital dünyanın karmaşık finansal ağlarını mercek altına alıyor.
Fal bakmak suç mu? hukuki boyut mercek altında
Bu operasyon, kamuoyunda "fal bakmak suç mu?" sorusunu yeniden gündeme getirdi. Türk hukuk sisteminde, bireysel olarak ve ticari bir kazanç amacı gütmeden yapılan falcılık faaliyetleri genellikle bir suç olarak tanımlanmıyor. Ancak, bu eylemin bir bilişim sistemi kurularak, geniş kitlelerden sürekli ve ticari bir gelir elde etme modeline dönüştürülmesi, hukuki durumu tamamen değiştiriyor.
Savcılığın soruşturması, eylemin kendisinden çok, bu eylem üzerinden kurulan ticari yapının yasallığını sorguluyor. Özellikle, bu yolla elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi, beyan edilmesi ve kaynağının meşruluğu gibi konular, soruşturmanın temelini oluşturuyor. Dolayısıyla, dava sadece bir "fal uygulaması" davası olmaktan çıkıp, bir organize mali suç ve teknoloji yoluyla haksız kazanç elde etme davasına dönüşüyor. Hukukçular, bu davanın sonucunun, benzer şekilde çalışan diğer dijital platformlar için de emsal teşkil edebileceğini belirtiyor.
Milyonluk gelirin sır perdesi: suç gelirleri yurt dışına mı çıkarıldı?
Soruşturmanın en ciddi ve kritik boyutunu ise elde edilen gelirlerin yurt dışına çıkarıldığı iddiası oluşturuyor. Bu suçlama, davayı basit bir vergi veya ticaret usulsüzlüğü davasından, uluslararası para aklama ve mali suçlar kategorisine taşıyor. Suç gelirlerinin aklanması, Türkiye'de ve dünyada çok ağır yaptırımları olan ciddi bir suç olarak kabul ediliyor.
Savcılık, Faladdin ve Binnaz uygulamalarından elde edilen milyonlarca liralık gelirin, yasal olmayan yöntemlerle ve vergi cenneti olarak bilinen ülkelere transfer edilip edilmediğini araştırıyor. Bu kapsamda, uluslararası banka transferleri, paravan şirketler ve karmaşık para hareketleri inceleniyor. Eğer bu iddialar kanıtlanırsa, Sertaç Taşdelen'i çok daha ağır bir hukuki süreç bekliyor olacak. Bu tür suçlamalar, genellikle uzun hapis cezaları ve yüksek para cezaları ile sonuçlanabiliyor.
Bir teknoloji girişimcisinin yükselişi ve düşüşü mü?
Sertaç Taşdelen, Türkiye'nin son yıllarda yetiştirdiği en başarılı teknoloji girişimcilerinden biri olarak tanınıyordu. Özellikle Faladdin uygulaması, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde milyonlarca kullanıcıya ulaşarak büyük bir başarı hikayesi yazmıştı. Sanal kahve falı, tarot ve astroloji gibi hizmetler sunan uygulama, yenilikçi iş modeliyle dikkat çekmişti.
Taşdelen, katıldığı konferanslarda ve verdiği röportajlarda sık sık yapay zeka ve teknolojiyi kullanarak geleneksel bir kültürü nasıl küresel bir ürüne dönüştürdüğünü anlatıyordu. Bu başarı hikayesi, onu genç girişimciler için bir rol model haline getirmişti. Ancak, şimdi karşı karşıya kaldığı bu ciddi suçlamalar, "başarıdan düşüşe" uzanan dramatik bir hikayenin kapılarını aralıyor. Teknoloji dünyası, bu parlak girişimcinin kariyerinin nasıl bir yöne evrileceğini merakla izliyor.
Milyonlarca kullanıcının cebindeki 'falcı': faladdin fenomeni
Faladdin, kısa sürede sadece bir mobil uygulama olmaktan çıkıp kültürel bir fenomene dönüştü. Kullanıcıların, içtikleri kahve fincanının fotoğrafını çekip göndererek "sanal falcılardan" yorum alması konsepti, özellikle gençler arasında büyük bir popülerlik kazandı. Uygulamanın ücretsiz temel hizmetler sunması ve ek özellikler için ücret talep etmesi (freemium model), geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmasını sağladı.
Uygulamanın başarısı, yapay zeka destekli yorumlama algoritmaları ve esprili diliyle de yakından ilgiliydi. Kullanıcılar, uygulamayı sadece fal baktırmak için değil, aynı zamanda eğlenceli bir sosyal aktivite olarak da görüyordu. Binnaz uygulaması ise daha çok gerçek falcılarla kullanıcıları buluşturan bir platform olarak hizmet veriyordu. Bu iki uygulama, Sertaç Taşdelen'in kurduğu şirketi, dijital hizmetler pazarında önemli bir oyuncu haline getirdi.
Gözaltı sonrası süreç nasıl işleyecek?
Sertaç Taşdelen hakkında verilen gözaltı kararının ardından hukuki süreç işlemeye başlayacak. Taşdelen, polis ekipleri tarafından gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülerek ifadesi alınacak. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunun ardından, savcılık tarafından mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.
Mahkeme, savcılığın talebi doğrultusunda şüphelinin tutuklanmasına, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına veya tamamen serbest bırakılmasına karar verecek. Suçlamaların ciddiyeti ve yurt dışına para çıkarma iddiası göz önüne alındığında, tutuklama talebinin güçlü bir olasılık olduğu belirtiliyor. Davanın ilerleyen aşamalarında, el konulan dijital materyaller ve banka kayıtları üzerindeki incelemeler, soruşturmanın seyrini belirleyecek.
Teknoloji dünyasında emsal karar olabilir
Bu davanın sonucu, Türkiye'deki teknoloji ve dijital hizmetler sektörü için önemli bir emsal teşkil edebilir. Özellikle "gri alanlarda" faaliyet gösteren, gelir modelleri ve vergisel yükümlülükleri konusunda net düzenlemeler bulunmayan uygulamalar için yeni bir hukuki çerçevenin çizilmesine neden olabilir.
Bu operasyon, dijital girişimcilere, yenilikçi iş modelleri geliştirirken yasal sınırlara ve mali yükümlülüklere azami dikkat göstermeleri gerektiği yönünde güçlü bir mesaj veriyor. Faladdin ve Binnaz davası, Türkiye'de dijital ekonominin hukuki altyapısının nasıl şekilleneceğine dair önemli ipuçları sunacak ve teknoloji sektöründeki diğer oyuncular tarafından yakından takip edilecek.
