POLİTİKA

Erdoğan'dan İzmir'deki su sorununa 'Kerbela' benzetmesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin gençlik kampında yaptığı konuşmada, İzmir'de yaşanan su sorunlarını gündeme getirerek CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i eleştirdi. Erdoğan, İzmir'deki durumu "Kerbela susuzluğu" olarak nitelendirdi ve yerel yönetimin "iş bilmezlik" içinde olduğunu söyledi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Gençlik Strateji ve İstişare Kampı" kapanış programında yaptığı konuşmada, ana muhalefet partisi lideri Özgür Özel'e yönelik eleştirilerde bulundu. Erdoğan, konuşmasında İzmir'de yaşanan su krizine dikkat çekerek, CHP'li yerel yönetimi eleştirdi. Kentteki su sıkıntısına değinen Erdoğan, "Şayet patronlarından müsaade alabilirse, ellerinde su bidonlarıyla saatlerce güneşin altında beklettikleri İzmirli seçmenlerinin derdiyle dertlensin" ifadelerini kullandı.

Konuşmasında sorunu tarihi bir olaya atıfta bulunarak tanımlayan Erdoğan, "2025 Türkiye’sinde iş bilmezliklerinden dolayı Kerbela susuzluğuna mahkûm ettikleri kardeşlerimizin sorunlarıyla ilgilensin" dedi. Bu benzetme, sorunun siyasi boyutunu derinleştirirken, Erdoğan ayrıca Özel'in, AK Gençlik ile uğraşmaması gerektiğini belirterek, "Batılı televizyon kanallarına ülkesini şikâyet edenler kusura bakmasınlar ama AK gençliğe ne ahlak dersi ne de vatan dersi verebilirler" sözleriyle eleştirilerini sürdürdü.

İzmir'deki su sorununun mevcut durumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği su krizi, özellikle yaz aylarında İzmir'de yaşayan vatandaşları etkileyen somut verilere dayanıyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), artan nüfus ve kuraklık nedeniyle su rezervlerini korumak amacıyla bir dizi tedbir aldığını duyurmuştu. Bu tedbirler kapsamında, kentin önemli turizm merkezlerinden Çeşme'de, Kutlu Aktaş Barajı'ndaki su seviyesinin kritik eşiğe inmesi üzerine Temmuz ayının sonlarından itibaren 10 saati bulan gece kesintileri uygulanmaya başlandı.

Ağustos ayının başından itibaren ise kesintilerin kapsamı genişletildi. İZSU, Buca, Bornova, Karabağlar ve Karşıyaka gibi su tüketiminin yoğun olduğu dört merkez ilçede daha, Çeşme ile birlikte planlı ve dönüşümlü gece kesintileri (23:00-05:00) başlattığını açıkladı. İZSU yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda yaşanan kuraklığın son yılların en şiddetlisi olduğunu, barajlardaki doluluk oranlarının endişe verici seviyelere düştüğünü ve bu nedenle zorunlu kesintilere gidildiğini belirtti. Ayrıca, vatandaşlara yönelik su tasarrufu çağrıları yinelendi ve yağışların yetersiz kalması durumunda kesintilerin devam edebileceği bilgisi paylaşıldı.

Krizin nedeni: 'iş bilmezlik' mi, 'iklim krizi' mi?

İzmir'deki su sorununun temel nedeni konusunda iktidar ve muhalefet partileri arasında farklı görüşler bulunuyor. İktidar kanadı, sorunu tamamen CHP'li Büyükşehir Belediyesi'nin yönetimsel zafiyetine ve "iş bilmezliğine" bağlarken, yerel yönetim ise asıl nedenin küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklık ve merkezi hükümetten yeterli yatırım desteğinin alınamaması olduğunu savunuyor.

AKP temsilcileri ve eski bakanlar, geçmişte Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan Gördes Barajı gibi büyük yatırımların bile belediye tarafından verimli bir şekilde kullanılamadığını, mevcut altyapının yenilenmesi için gerekli adımların atılmadığını iddia ediyor. Bu görüşe göre, doğru bir planlama ve yönetimle İzmir'in su sorunu yaşamayacağı savunuluyor.

Buna karşılık, CHP'li yerel yöneticiler ve milletvekilleri ise, sorunun temelinde İzmir'in coğrafi yapısı ve iklim değişikliğinin getirdiği olağanüstü kuraklık olduğunu belirtiyor. DSİ'nin sorumluluğundaki barajlardan kente yeterli suyun verilmediğini, yeni su kaynakları yaratmak ve eskiyen altyapıyı yenilemek için hazırlanan projelerin merkezi yönetim tarafından onaylanmadığını veya finansal olarak desteklenmediğini öne sürüyorlar. İki taraf arasındaki bu karşılıklı suçlamalar, sorunun teknik bir altyapı meselesi olmaktan çıkıp, bir yetki ve sorumluluk tartışmasına dönüştüğünü gösteriyor.