Haber/ Gökçe ADAR

Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi, Türk Eğitim-Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı İrfan Toksoy, 2020 yılında kamu emekçilerinin taleplerini dile getirerek, memurların açlık sınırının altında çalıştıklarını söyledi. 2020 yılında kamu emekçileri için belirlenecek olan verginin adaletli olmasının altını çizen Toksoy, “Ne yazık ki ülkemizde ağırlıklı olarak dolaylı vergilendirme uygulanmakta, kaynağından kolay tahsilat sağlandığı için ücretlilerden alınan gelir vergisi, toplam vergi gelirleri içinde yüksek bir paya sahip olmaktadır. Çalışanlar kısa sürede en alt vergi oranı olan yüzde 15’lik limiti aşmakta ve büyük oranda yüzde 20, yüzde 27 oranında gelir vergisi ödemektedir. Hal böyle olunca ödedikleri vergi miktarı yükseldiği için yıl ortasında çalışanların geliri düşmekte ve büyük bir mağduriyet ortaya çıkmaktadır. Vergi adaletsizliğinin giderilmesi için bütün kamu görevlilerinin gelir vergisi oranı yüzde 15 sabit olarak belirlenmelidir” dedi.

Zam yetersiz

Ekim ayı Asgari Geçim sonuçlarının değerlendirilme oranlarının yüzde 22.58'in belirlendiğini ve bu durumda kamu emekçilere yapılan yüzde 4'lük zammın yetersiz olduğunu ifade eden Toksoy, “Yüzde 22.58 olarak belirlenen bir ortamda memur maaşına yapılacak olan yüzde 4’lük zammın ne denli yetersiz olduğu bu rakamlarla bir kere daha ortaya çıkmıştır. 4 kişilik bir ailenin insanca yaşayabilmesi için gerekli olan en düşük harcama tutarı aylık 7 bin liraya dayanmıştır. Ama memur maaşları ortalama olarak bu aylık harcamanın ancak yüzde 58’ini karşılayabilmektedir. Dolayısıyla memurların büyük çoğunluğu yoksulluk sınırının altında maaş almaktadır. Ekonomik gerçekler ortada iken, hayallerle maaş belirlemek memur ve emeklilerimizi felakete sürüklemek anlamı taşımaktadır. Bu olumsuz durumun ve memurların ekonomik sorunlarının ortadan kaldırılması bu maaş artış sistemiyle çözülemeyecektir. Memurlar milli gelirden almaları gereken payı alamayacaktır. Maaş artışlarının hedeflenen enflasyon değil de gerçekleşen enflasyon üzerinden yapılmasının zaruridir.Türkiye Kamu-Sen olarak bu duruma sessiz kalmadık. Yaptığımız eylemlerle kamu çalışanlarının sesi olmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

Beklemek istemiyor

2020 yılında kamu emekçilerinin talepleri olduğunu ifade eden Toksoy, “Konfederasyon olarak 'Memur Paketi' adı altında bir düzenleme çıkarılmasını talep ediyoruz. Kamu çalışanlarının tüm gelirlerinin emekliliğe sayılmasını, 3600 ek gösterge düzenlemesinin tüm çalışanları kapsayacak şekilde çıkarılmasını, 1 buçuk yıldır verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Biz de, daha önce 3600 ek göstergenin nasıl olması gerektiğini belirten kanun taslağı hazırladık. Siyasi partilere ve ilgili kişilere gönderdik. Sayın Cumhurbaşkanına çağrımız; bu düzenlemenin hakkaniyetli bir şekilde çıkarılmasını sağlamasıdır. Böylece emekli olmak için düzenlemenin çıkmasını bekleyenler istihdamın artmasını sağlayacaklar. İşsizlik oranı da nispeten düşmüş olacaktır. Kamu çalışanları artık daha fazla beklemek istemiyor” diye ekledi.

İnsanca yaşamak istiyoruz

Türkiye Kamu- Sen olarak taleplerini sıralayan Toksoy, şu ifadeleri kullandı: “Memurlarımızın aldığı tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. Sözleşmeli çalışmanın zaten verimliliğe katkısı olduğunu kimse söyleyemez. Aile bütünlüğü olmayan bir sistemdir bu. Aileler parçalanmış, çocuklar perişan. Bunu kabul etmek mümkün değil. Biz bu konuda çok dramatik şeylere şahit olduk. İş güvencesi ve mobbing kendini bir kez daha gösterdi. Biz güvenceli bir çalışma sisteminden yanayız. İş güvencesinden vazgeçmeyeceğiz, müdahale edilmek istenirse biz karşısında duracağız. Vekil ebe, vekil hemşire, vekil imam var bu ülkede. Onlarca istihdam modeli var aynı işi yapıyorlar, ücretleri ayrı. Böyle bir ortamda çalışma barışını nasıl sağlayacaksınız? Yardımcı hizmetliler, üniversiteli işçiler vs. çözüm bekleyen bir çok başlık var ve biz bunların çözülmesi için mücadele ediyoruz. Kamuda ikramiye almayan tek kesim kamu çalışanları. Biz artık memurlara da bayram ikramiye verilsin istiyoruz. Kamu çalışanları, huzur istiyor, iş barışı istiyor, milli gelirden payına düşeni eksiksiz almak istiyor, insanca yaşamak istiyor.”