Haber/ Didar DEMİRCİ

Sağlık çalışanlarının pandemi sürecinin başından itibaren canla başla halk sağlığını korumak adına mücadele ettiklerini dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şube Hukuk Sekreteri Hava Akcan, “Pandeminin başlarında alkışlanarak onore olsak da sonrasında Sağlık Bakanı tarafından sağlık emekçilerine 3 ay süreyle tavandan ek ödeme yapılacağı şeklindeki duyurusu, toplumda, sanki sağlık emekçilerine gerçekten tavandan ek ödeme yapılıyor ve tüm sağlık emekçileri de bundan yararlanıyormuş gibi bir algı oluşturarak toplumun yanlış yönlenmesine sebep oldu. Oysa bu 3 aylık dönemde sağlık kuruluşlarının birçoğunda tavandan ek ödeme yapılmadığı gibi, yapılan yerlerde de sağlık emekçilerinin küçük bir kısmını kapsadığından sağlık emekçileri arasına ayrımcılık sokarak iş barışının da bozulmasına sebep oldu” diye konuştu.

Akcan, Sağlık Bakanlığı'nın ve yönetenlerin yeniden tavandan ek ödeme yapacaklarını duyurduklarını hatırlatarak, “Anlaşılan önceki aylarda yaşananlardan ders çıkaramıyorlar; sağlığın bir ekip işi olduğunu anımsamıyorlar veya anımsamak istemiyorlar. En azından kendisi de bir hekim olan Sağlık Bakanı’nın bu durumun farkında olmadığı düşünülemeyeceğine göre bu uygulamada ve sağlık emekçileri arasında ayrımcılıkta ısrarı anlayışla karşılamamız beklenmemelidir” dedi.

Bahçeli’ye tepki

Akcan, sağlık çalışanlarının salgına karşı ne denli bir çaba içerisinde olduğunu yeniden hatırlatarak, “Salgının başlamasından bu güne kadar 100’e yakın sağlık emekçisi hastaları kurtarmaya çalışırken yaşamını yitirdi. 30 bine yakın sağlık emekçisi de Kovid-19 hastalığına yakalandı. Arkadaşlarımızı anmak, işimizi yaparken arkadaşlarımızın yasını tutmak için yakamıza siyah kurdele takmak bile bir siyasi parti lideri tarafından vatan hainliği olarak nitelendi güzelim memlekette” dedi. Akcan, Bahçeli tarafından vatan haini olarak nitelendirilen Türk Tabipleri Birliği için, “Yasayla kurulmuş; yönetimi tüm hekimlerin özgür iradeleriyle seçilen, ilke ve programları evrensel etik kurallara uygun olarak belirlenen; sağlık alanında çok büyük birikime ve deneyime sahip, yurttaşların ve toplumun sağlık düzeyini yükseltmeyi amaçlayan, 'sağlıklı birey, sağlıklı toplum' hedefiyle çalışan, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği’ni hedef haline getirerek, kapatılmasını isteyecek kadar akıl tutulmasıyla malûl, sağlıklı düşünmekten yoksun siyasi kişiliklerin de sağlıkta şiddetin artmasında katkıları maalesef büyüktür” ifadelerini kullandı.