Hazırlayan/ Serdar ÇELENK

Bunlar zaten turizm için ihtiyacımız olanların tamamı gibi. Peki o zaman turizm için nelerimiz eksik ? Neyimiz eksik ki, turizmimiz şöyle şahlanamadı. Hem de Türkiye’de turizmin ilk başladığı nokta olmasına karşın.

Yanlış anlaşılmasın, on milyonlarca turist gelsin, turistten yollarda yürünmesin demiyorum. Elimizdeki olanaklarla maksimum gelir getirecek turisti nasıl getirip para kazanacağız, onu irdeleyelim o zaman.

En az turistle milyonlarca turistin getirisine nasıl ulaşılır ? Ki, doğamız bozulmasın, çevremiz kirlenmesin, fiyatlar uçmasın. Yani sürdürülebilir turizmi tariff etmeye çalışıyoruz aslında.

Bir de çok önemli bir konu var. Belki de en önemlisi. Turizm gelirinin sadece birkaç kişi ve kuruluş arasında dağılmamasını, tabana, halka yayılmasını, dağılmasını sağlamak.

Lafı uzatmadan söyleyelim artık. Turizmde İzmir’in neyi eksik ?

Madde 1 : Sahip olduğumuz değerleri kendimiz tanımıyoruz. Tarihi değerlerimizi, yakın tarihimizi maalesef bilmiyoruz. İzmir’in göbeğindeki Agora’yı, Kadifekale’yi, Arkeoloji Müzesini vs görmemiş turizmciler var. Peki bilmediğiniz şeyi nasıl satacaksınız?

Madde 2 : İzmir’in yemek kültürünün ne kadar zengin olduğunu biliyoruz. Gastronominin de hızla gelişen bir turizm trendi olduğunu da biliyoruz. Peki kaç turizmci merak ediyor da, bunları öğreniyor? Alaçatı Ot Festivaline grup gönderen acenteci, grubu götüren rehberlere sorun bakalım 10 tane ot ismini arka arkaya sayabilecekler mi?

Madde 3 : İzmir’e bir haftalığına gelen bir gruba kaç tane tur önerebiliyoruz ? Bu turları hazırlayıp sunamamamızın nedeni acaba bilgisizliğimiz olmasın, hatta merak yoksunluğu? Peki yapacak birşey öneremediğiniz turist İzmir’de neden kalsın ? Otelde uyumak için mi ?

Temcit Pilavı

Her turizm toplantısında bir temcit pilavı konur ortaya. “İzmir’in tanıtımı eksik” Peki neden kendi kendimize sormayız, “Neyi tanıtacağız?” diye. “Koş vatandaş koş” diye bir tanıtım olmuyor maalesef.

Bu programların yapılmasının arka planında çok yoğun bir çalışma gerekli. Ciddi ciddi emek sarf edeceksiniz. Tarih araştırması yapacaksınız. Değişik kombinasyonları deneyeceksiniz ve bunları sahaya uyarlamak için sokağa çıkacaksınız. Masa başında oturarak olmaz. Başkasının yaptığı programları kopyala yapıştır şeklinde program yapmak ise hiç olmaz.

Kırkbeş yıllık bir turizm deneyimi ve gözlemi ışığında bunları söylüyorum. Kimseyi eleştirmek için değil. Durumumuzu tam olarak bilerek, doğru turizmi yapmamız için. Sorun sadece makam işgal edip, “mış” gibi yaparak, salla başını al maaşını yapanlarda değil. Asıl sorun bu işi kendi acentesi, yani kendi kazancı için yapmayanlarda. Yapamayanlar demiyorum, çünkü bir insan niyetlendikten, azmettikten sonra her şeyi yapar.

Bir de tabi bir araya gelememe sorunumuz var. Turizm sektörünün bileşenleri her biri ayrı bir yöne çekince, sektörde ilerleme olmuyor. Ortak noktalardan hareketle birlikte güç birliği yapmak bu kadar zor mu acaba ?

Turizm Konseyi Gerekli

Turizm sektörünün paydaşlarını bir araya toplayacak, komisyonlar şeklinde çalışıp çözüm üretecek bir turizm konseyi oluşturulmalı. Yerel yönetim bunun merkezi olmalı. Ama laf olsun diye değil, gerçekten yapmak için. Ayda bir toplantı sadece, sorunları saptamak, çalışmaları değerlendirmek için olmalı. Ama sector temsilcilerinden oluşan komisyonlar sürekli çalışmalı.

İnanın o kadar gerideyiz ve o kadar çok yapılacak işimiz var ki. Bunları yapmamaya devam edersek, nal toplamaya da devam etmemiz kaçınılmaz.

Turizm Çalıştayı Yapılsın

Son olarak ; Hedefimiz once katma değeri yüksek, yıkıcı kitle turizmine hizmet etmeyen programlar yapmalıyız. Önce bu değerleri bilip, onlardan iyi ürünler çıkartmalıyız. Bu programlar sürdürülebilir, çevreye ve insane saygılı olmalı. Yöre insanını da içine katan, onların gelirden pay almalarını sağlayacak adil programlar olmalı.

İşte İzmir’in turizmde neyi eksik derken, organize olamamak, doğru ürün, hatta ürün yaratamamaktan bahsediyoruz. Oysa bunları başarmak için o kadar değerli malzememiz var ki. Haydi o zaman bir el verelim. Bir araya gelelim, bir çalıştay yapalım, neyi nasıl yapacağımızı hep birlikte belirleyelim.

Hiçbirimizin aklı, hepimizin aklından daha iyi olamaz.