Haber / Murat ERVİN

Türkiye'de çiftçilerin tarımsal kredi borçları 117 milyar, takipteki borçların ise 5.2 milyar TL'yi buldu. Başta gübre olmak üzere ilaç, mazot ve diğer girdi fiyatlarının dolardaki artış nedeniyle ürünlerine gerekli malzemeleri tarım kredi kooperatiflerden çektikleri krediyle ödeyen çiftçiler, yetiştirdikleri mahsuller para etmeyince ekonomik sıkıntıya düştü. İcralık olan 4 bin 145 çiftçinin tarlasından çiftliğine, traktöründen biçerdöverine kadar bir çok üretim aracına el konuldu. Kamuya ait ilan.gov.tr portalında bin 517 parça tarla, tarım arazisi, bağ ve bahçe ile 40 parça çiftlik icradan satışa çıkarıldı. Ayrıca 861 adet traktör de yine icradan satışa sunulurken üretime devem etmek isteyen çiftçiler de maliyetlerini azaltmak için mahsullerine gübre vermekten vazgeçmeye başladı. 

'ÖKÜZLE SÜRECEKLER'

Artan dolar kurunun özellikle çiftçiyi ve mahsulü vurduğunu söyleyen Çiftçi-Sen Genel Sekreteri Adnan Çobanoğlu, Türkiye'nin yanlış tarım politikaları nedeniyle çiftçinin bu hale düştüğünü belirtti. Çiftçilere ucuz kredi imkanları sunularak borçlandırıldığı fakat üründen bu borcu ödeyebilecek para kazanamadığını aktaran Çobanoğlu, “Kimi traktörler icradan satılığa çıktığı için kimi traktörler de mazot konulacak para olmadığı için üretici eskiye dönüp öküzüyle tarlasını sürmeye başlayacak. Öküzü de bulamazsa herhalde insan gücüyle bunu yapmaya çalışacak. Gidişat onu gösteriyor” dedi.

MALİYET 381 TL, DESTEK 8 TL

Kullanılan gübrenin yüzde 95'inin ithal olduğunu ve gübreye son bir yılda yüzde 300 oranında zamlandığını vurgulayan Çobanoğlu, “Azotlu gübrenin fiyatı bin liradan 4 bin 50 liraya; üre gübresi ise bin 800 liradan 6 bin 850 liraya çıktı. Devletin buğdayda çiftçilere verdiği gübre desteği ise dönümde 8 TL oldu. Fakat dönüme 381 liralık gübre verilmesi gerektiği göz önüne alındığında bu rakam oldukça yetersiz kaldı. Bu durum çiftçilerin gübresiz tarıma yönelmesine dolayısıyla verimin düşmesine neden olacak” diye konuştu.

'PARASI OLAN ALABİLECEK'

Yabancı ülkelerin Türkiye'ye dayattığı hibrit tohumların da tarımı olumsuz etkilediğini kaydeden Çobanoğlu, “Bu tohumlar daha fazla su ve ilaca ihtiyaç duyuyor. Zaten amaç küçük üreticiyi tarımdan çıkarıp büyük şirketlerin kontrolünde üretime geçmek ve markete ulaştırılmasına kadar tek bir elden süreçlerin yönetmek isteniyor. Bugün Afrika'da açlığın nedeni yetersiz tarım alanları değil bu alanların şirketlerin elinde yönetiliyor olmasından kaynaklanıyor. Çiftçiler de bu şirketlerde işçi olarak çalışmaya başladı. Fakat bu gidişle sadece çok parası olan ürün alıp karnını doyurabilecek” ifadelerini kullandı. 

AİLELERE ÖZEL ÜRETİM

Toplum destekli tarım anlayışının her geçen gün daha fazla öne çıkmaya başladığını aktaran Çobanoğlu şunları söyledi: “Ekonomik durumu iyi olan aileler biraraya gelip çiftçiyle anlaşıyor ve tamamen organik bir şekilde kimyasal kullanmadan üretime yöneldi. Yani çiftçi sadece o kişiler için üretim yapıyor. Bu durum üreticinin de işine geliyor çünkü alacağını çok daha hızla ve hak ettiği şekilde alıyor. Aracıları da aradan kaldırdığı için her iki taraf da mutlu.”