Hazırlayan/ Serdar ÇELENK

Ne kadar basit aslında değil mi? Kaynaklarımızı tüketmeden, her zaman kullanabileceğimiz şekilde kullanacağız, mükünse daha da geliştirmeye çalışacağız. Bu oksijen kaynağımız okyanusların, denizlerimizin temiz tutulması için de geçerli, yaşam kaynağımız toprağımız için de. Kültürel değerlerimiz, tarihi değerlerimiz, kültürümüz, günlük yaşamımız da bunun içinde.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da EMITT Turizm Fuarı vardı her yıl olduğu gibi. İlginç görüntüler yaşandı bu yıl. Bergama Kozak Yaylası'nda turizm işletmeciliği yapan Göbeller Mahallesi'nin al yazmalı kadınları, turizm dünyasında neler olup bittiğini yakından izlemek üzere EMITT Fuarı'na katıldı.

Bergama Belediyesi'nin organizasyonu ile İstanbul'a giden turizmci kadınlar, dünya'nın 4.'ncü büyük turizm ve seyahat fuarı EMITT' te olmanın heyecanını yaşadı. Kısa adı EMITT olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'nda profesyonel turizmcilerle Mahalle Muhtarı Ertan Sağlam ile birlikte bir araya gelen Bergamalı kadın turizmciler fuarın ilgi odağı oldu. Kendi mahallelerinde Kozak Yaylası'nda toprak ve doğal turizm faaliyetiyle uğraşan, özellikle ABD'den gelen turistlere bir günlük köy hayatını yaşatıp, bahçeden domates toplatıp, folluktan köy yumurtası aldırıp, fırında ekmek pişirten kadın işletmeciler, geleceğin gözde turizm yöntemini şimdiden mahallelerinde uyguluyorlar.

Toprak yoksa, turizm yok

Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği genel sekreteri Hüseyin Baraner ile de buluştu Bergamalı kadınlar. EMITT'te seminer alanına giden ve turizm dünyasındaki gelişmeleri yakından izleyen Bergamalı kadınlar Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner'in büyük ilgisiyle karşılaştı.

Seminer alanında Bergamalı kadınları profesyonel turizmcilerle tanıştıran Baraner: "Kendi köylerinde bu kadınlarımız çok önemli bir iş yapıyorlar. Geleceğin mega trendlerinin başında yeniden toprağa dokunma var. Bu New York'taki en zengin banka sahibi müşteri için de geçerli, Romanya'nın en zor şartlarında fabrikada çalışan işçi için de aynı duygu geçerli. Biz topraktan gelen canlılarız. Çoğumuz topraktan koptuk. Toprak olmayınca turizmde olmuyor. Herkes önlemini buna göre alsın. Geleceğin turizm potansiyeli bu yönde" dedi.

Başkan Hakan Koştu; "Biz yeni sistem turizmin merkezine kadınlarımızı aldık"

Bergama'nın turizmden daha çok kazanan bir şehir olması için çalışmaların aralıksız devam ettiğini söyleyen Belediye Başkanı Hakan Koştu: "Çalışmalarımızı şimdiden bu yönde planlıyoruz. Ev pansiyonculuğu, butik otel, cafe gibi küçük işletmelerle turizme şehrimizi hazırlamak için kollarımızı sıvadık. Kadınlarımızı merkeze oturttuğumuz meslek edindirme kursları ile sektörün iş gücü yetişmiş eleman açığı için önlem alıyoruz. Geleceğin trendleri arasında yer alan küçük işletmeli, köy hayatının yaşandığı turizm faaliyetlerinde Bergama olarak hazırlığımızı yapıyoruz. Bu amaçla EMITT'e gönderdiğimiz turizmle uğraşan kadınlarımızın sektörde neler olup bittiğini kendi gözleriyle görmelerini, profesyonel turizmcilerle tanışmalarını istedik"

Tarihte olduğu gibi, günümüzde de köylü toprağına çıkmak istiyor halkımız. İstiyor da onları kandıran, zorlayan çok uluslu şirketleri nereye koyacağız. Bunun yolu ulusal bilinçlenmeden geçiyor. Okursak, gündemi takip edersek geleceği daha iyi, daha yararlı planlarız. Ülkemiz yararına, halkımız yararına.

Konu turizm veya başka bir konu olması bir şey fark etmiyor. Yaşam kaynaklarımızı koruyacağız. Yaşamımızı çevremizle, değerlerimizle birlikte sürdürülebilir kılacağız. İşte o zaman turizmi de doğru yapabiliriz.