Haber / Murat ERVİN

Döviz kurunun ilaçta 4.53 TL'ye sabitlenmesi nedeniyle firmalar Türkiye'ye ilaç göndermeyi bıraktı. Ülke genelinde 645 ilaca ulaşılamazken bir sıkıntı da medikal malzeme sektöründe baş gösterdi. Yaklaşık 16 milyar liralık alacak 20 aydır ödenmeyince devlet ve üniversite hastanelerinde kullanılan tıbbı görüntüleme, kan tahlili, kalp pili, kemoterapi materyali gibi medikal malzemeleri sağlayan 5 sektör temsilcisi bir araya gelip borçların ödenmesi için dilekçe yazdı.

ÖDENENE KADAR YOK

Ülke genelindeki 10 bin firma ve 250 bin medikal firmayı temsilen Hazine ve Maliye Bakanlığı'na dilekçe gönderen 5 meslek örgütü 10 yıldır güncellenmeyen fiyatlara dikkat çekti. Dilekçede, 'SUT fiyatlarının güncelliğini kaybetmesi, sağlık kurumlarının ödeme süresinin belirsizliği ve artan maliyetlerimizi karşılayamadığımız için borçların 60 gün içinde ödenmesini; belirlenecek fiyatların her yıl TEFE ve TÜFE ortalamasına göre artırılmasını talep ediyoruz. Aksi durumda sağlık kurumlarından gelecek talepleri karşılayamayacağız' ifadeleri yer aldı.

'İSTESEK DE VEREMEYİZ'

Ege Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçileri Derneği (EGEDER) Başkanı Onur Akgün, firmaların geri adım atmayacaklarını zaten paralarını alamadıkları için verebilecekleri ürünün de bulunmadığını söyledi. Akgün, “Elinde ürün yok ki hastanelere versinler. Yaklaşık 20 aydır ödenmeyen borçlardan dolayı yenisini alıp yerine koyamıyoruz. Vicdanen biz mal vermek isteriz ama elimizde de kalmadı ki, neyi verelim?” dedi. Medikal sektörünün devletten yaklaşık 16 milyar lira alacağı olduğunu vurgulayan Akgün, “Devletimiz bize 17 ay önce 'alacaklarınızdan yüzde 25 oranında feragat edin ödemenizi yapalım' dedi. Borçlarını biran önce kapatmak isteyenler bunu kabul etti fakat devlet bize verdiği sözü tutmadı. Sektör en son 2020 yılının haziran ödemesini alabildi” diye konuştu.

'AMELİYAT YAPILAMADI'

Manisa'dan bir vatandaşın kendisine ulaştığını ve ortopedi ameliyatı olacak annesi için tıbbi malzeme aradığını belirten Akgün, “Bir aydır ameliyat için bekliyorlarmış. Annesinin yatışı yapılmış fakat daha sonra yanlarına gelen doktor 'malzeme olmadığı için seni taburcu edeceğiz' demiş. Ortopedide yerli üreticimiz var ama üretim için gereken hammadde yurt dışından geliyor. Para olmayınca o da getirilemiyor” diye konuştu. İzmir'de yaklaşık 900 firmanın olduğunu bunlardan 100'den fazlasının üretici konumunda bulunduğunu sözlerine ekleyen Akgün, yaşanan sıkıntıdan ülke genelinde 260 bin medikal sektör çalışanı ve 1.5 milyona yakın ailenin olumsuz etkilendiğini vurguladı.

'NE EV KALDI NE ARABA'

İzmir Ticaret Odası 30. Tıbbi Cihaz Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ertan Yolcu, yeni malzeme almak için satacak ne ev ne de arabalarının kalmadığını açıkladı. Yolcu, “Planlı ameliyatların çoğu erteleniyor fakat aniden gelişen acil olaylara da artık müdahale edilemez noktaya gelmeye başladık. Bu iş, sarf malzemelere de yansıyacak. O zaman makineniz, cihazınız olsa da kullanacak sarf malzemeyi bulamayacaksınız. Kan tahlili bile yapılamaz hale gelmeye az kaldı” ifadelerini kullandı. Yolcu konuşmasını şöyle sürdürdü:

'ONLARDAN DA İSTENSİN'

“Devlet, kamuyla iş yapan başta inşaat firmaları olmak üzere tüm firmalara 'alacağınızın yüzde 25'inden feragat edin' dese biz de sunulan bu teklifi anlarız. Ama sadece medikalcilerden feragat etmeleri istendi. Şu an hastanelerin stokları da bitme noktasında. Kan testinden tutun da aklınıza gelen sağlıkla ilgili şeylerin hiçbirini yapamaz hale koşar adım gidiyoruz. Örneğin hastanelerde kullanılan MR gibi görüntüleme hizmetleri de kiralama yöntemiyle oluyor. Fakat firmalar parasını alamadığı için sözleşme bitiminde teklif vermeyecek ve cihazlarını alıp gidecek. Günde 1500'e yakın kemoterapi hastasına ilaç hazırlama hizmeti veren medikalciler var. Eğer bu tedarik sağlayamazsa o hastaların halini düşünün. Biz sadece devletin sözleşmeye uymasını istiyoruz.”