EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muhsin Dönmez, İzmir'e kurulacak Teknoloji Üssü ile ekonomiye 25 milyar TL katkı, 40 bin çalışan, 800'e yakın şirket, 1.5 milyar TL'lik yatırım sağlanacağını söyleyerek üssün ülke genelinde önemli bir sinerji yaratacağını dile getirdi.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) haziran ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar'ın şehir dışında bulunması nedeniyle katılamadığı toplantıya konuk olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü Şefi Yener Ceylan, belediye bünyesinde kurdukları istihdam için meslek fabrikasının faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Doğrudan işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikler esas alınarak sektör ve alt sektörlere yönelik kurslar açtıklarını ifade eden Ceylan, "Kurslarımız doğrudan istihdama yansıyacak aranan eleman ihtiyacı bulunan sektörlerin taleplerine odaklanarak yerel işgücü piyasasına paralel bir şekilde sürekli güncellenmektedir. Sanat ve tasarım kursları, turizm yiyecek ve içecek hizmetleri kursları, güzellik ve saç bakım hizmetleri kursları, kişisel eğitim ve gelişim kursları açıyoruz. Karaburun, Urla ve Seferihisar'da gelir getirici kurslar açıyoruz. Sepet örme, sabun, pansiyon işletmeciliği gibi Beydağ ilçesinde ipek dokuma ve balık ağı donanımı kursu gibi kurslar yapıyoruz. Sektör buluşmaları, firma görüşmeleri, iş arama ve özgeçmiş hazırlama rehberliği kursiyer analizi yaparak hızlı bir şekilde onları yönlendiriyoruz ve yükselen sektörlerin analizlerini yapıyoruz" diye konuştu.

HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİ SIRALADI


EBSO Meclis Başkanı Salih Esen, mecliste yaptığı konuşmada Cumhuriyet tarihinde ilk defa yeni bir yönetim sistemine geçildiğini söyleyerek yeni dönemden ve yeni kurulacak hükümetten öncelikli beklentilerini sıraladı. Cumhuriyetin kazanımlarını koruyarak, ivedilikle ekonomiye odaklanılmasını isteyen Esen, bu talepleri her zaman dile getirdiklerini belirterek ekonominin siyasetin gölgesinde kalmaması gerektiğini savundu. Bölgedeki jeopolitik gelişmeler ve ulusal ölçekteki siyasi rekabet ve birbiri ardına gerçekleşen seçimlerin ekonominin uzun zamandır ikincil planda kalmasına sebep olduğunu öne süren Esen, "Bugün geldiğimiz nokta itibariyle, döviz kurlarında artış, gerileyen yabancı sermaye yatırımları, artan cari açık, işsizlik ve yükselen enflasyon gibi ciddi olumsuzluklarla karşı karşıyayız. Bugüne kadar çok sayıda ekonomi paketi açıklandı. Art arda birçok destekler sağlandı. Seçim sürecinde de tüm aday partilerin vaatlerini dinledik. Şimdi, yeni dönemin başlaması itibariyle vaat edilen ekonomik hedeflere odaklanılması ve olumsuzluklarla kalıcı olarak mücadele etme vaktidir. Katma değerli üretimin ve teknoloji ihracatının yeni dönemdeki öncelikli ekonomik hedeflerimiz olmasını temenni ediyorum. Ve tabi ki seçilen İzmirli vekillerimizi de tebrik ediyor, asıl görevlerinin şimdi başladığını, İzmir'in konularına, bizlerle birlikte sahip çıkmalarını gönülden diliyorum" diye konuştu.

ŞİDDET SUÇUNA YAPTIRIM TALEBİ


Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınmanın ancak güçlü bir toplum anlayışıyla, birlik ve beraberlikle sağlanacağına dikkat çeken Salih Esen, kutuplaşmanın giderek derinleşmiş bir sorun olduğunu savundu. Birlik ve beraberliğin tekrar inşa edilmediği sürece, ekonomik güç elde etmenin bir hayal olduğunu öne süren Esen, şunları söyledi:

"Güçlü bir toplum olma yolundaki bir diğer engelimiz, savunmasız canlılara yapılan saldırı girişimleridir. Yeni dönemin, bize yakışmayan görüntülere de son vermesini diliyorum. Bunca çağrıya rağmen kadına şiddet, hayvanlara eziyet, çocuk istismarcılığı gibi olayların önüne geçilememektedir. Son örnekte olduğu gibi, bir insan evladının, savunmasız bir canlıya vahşice zarar verecek kadar kötüleşmiş olmasını anlamakta zorlanıyoruz. Bu suçlara ilişkin ceza ve yaptırımların artırılmasını ve caydırıcı önlemler alınmasını her zaman dile getirdik ve yine getiriyoruz. Ancak, olayın sosyolojik açıdan da kapsamlı biçimde ele alınması, sorunun kaynağında arayıp bulunması gerekiyor. Bu da bizi yine, tüm alanlarda olduğu gibi eğitim sistemine götürüyor. Çocuklarımızın, küçük yaşlardan itibaren doğa ve insan sevgisiyle yetiştirilmesi, bir eğitim politikası olarak ele alınmalı. Unutmayalım ki, bir toplumun gelişmişliği ekonomideki göstergelerle değil, sahip olduğu insani ve ahlaki değerleri ile ölçülür."

İHRACATÇI FİRMALARA TEBRİK


İstanbul Sanayi Odası'nın 500 Büyük Sanayi Kuruluşu ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ilk 1.000 ihracatçı firma çalışmalarının açıklandığını anlatan Esen, "Bu yıl, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasında 62 firmamız yer aldı. Ayrıca, ilk 1.000 ihracatçı firma içinde ise 49'u üyemiz olan 66 adet İzmirli firmanın olduğunu görüyoruz. İçinden geçtiğimiz zorlu dönemde bu önemli çalışmalarda listeye girmeye hak kazanarak, bölge ve ülke ekonomimize katkı sağlamaya devam eden tüm firmalarımızı kutluyorum" dedi.

TEKNOLOJİ ÜSSÜ İLE SIÇRAMA


Mecliste konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muhsin Dönmez, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine yüzde 87.5 gibi çok yüksek bir katılım oranı ile gidilmesinin halkın demokrasiye olan inancı açısından çok önemli olduğunu dile getirdi. İzmir'in çok önemli bir süreçten geçtiğini ifade eden Dönmez, İzmir ile ilgili teknoloji üssü hayali kurduklarını anlattı. Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımları ile 13 Haziran'da İzmir Teknoloji Üssü imza töreni gerçekleştirildiğini hatırlatan Dönmez, "Bakanımız Sayın Özlü'nün 'Sadece Urla'daki bölgeyi değil, İzmir'i büyük teknoloji üssü yapmak istiyoruz' sözleri çok önemlidir. Dünya çapında gerçekleştirilecek üs ile ekonomiye 25 milyar TL katkı, 40 bin çalışan, 800'e yakın şirket, 1.5 milyar TL'lik yatırım ilk etapta belki sadece İzmir'de sıçrama yaratacaktır ama devamında ülke genelinde önemli bir sinerji yaratmasını ümit ediyorum. O nedenle de, akıl ve bilimi temel alarak 'Teknoloji Üs' projelerini nitelikli, üretken bir yapı içinde kurgulayarak ülke geneline yaygınlaştırmalıyız. Çünkü, Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak dedik ki, bu bir İzmir meselesi değildir. Bu ülke meselesidir" dedi. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) konusundaki önerileri her fırsatta dile getirdiklerini belirten Dönmez, 5 Mega OSB arasına İzmir'in alınmasının önemine dikkat çekti.

BÜYÜME RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ


Yılın açıklanan ilk büyüme verileri hakkında bilgi veren Muhsin Dönmez şöyle konuştu:

"ABD, yüzde 2.2, Euro Bölgesi yüzde 2.5, Almanya yüzde 2.3, Çin yüzde 6.8 ve Hindistan yüzde 7.7 büyümüştür. Yani rakamsal düzeyde çok başarılı bir büyüme. Peki nasıl büyüdük? Hormonlu diyen var, kalitesiz diyen var. Büyüme büyümedir diyen var. Buna cevabı biz katkı açısından verelim. Üretim kalemi açısından ilk 5 katkıyı listelediğimizde; en fazla katkının hizmetler sektöründen geldiğini görüyoruz. Onu, sanayi ve imalat sanayi izlemiştir. Sürdürülebilir büyüme için imalat sanayinin katkısı çok önemlidir. Dönüp harcamalar kalemine baktığımızda, hane halkı tüketimi öne çıkmaktadır. Onu gayrisafi sabit sermaye yani yatırımlar izlemektedir. Ne yazık ki ihracat binde 5 katkıda kalırken, ithalatın eksi katkısı yüzde 5 gibi oldukça yüksek bir orandır."

"REFORMLARA ODAKLANMALIYIZ"


KOSGEB tarafından yerli makine alan KOBİ'ye faizsiz kredi desteği verilmesinin çok doğru bir adım olduğunu savunan Dönmez, üretimle, yatırımla büyümenin dünyada örneklerinin bulunduğunu anlattı. Uluslararası doğrudan yatırımları Türkiye'ye çekmek gerektiğini dile getiren Muhsin Dönmez, "Aslında, 180 ülke içerisinde 27. sırada olmamız çok da kötü bir seviye değil. 2017'de rakam daha düşük. 2018 tamamında daha da düşmesi bekleniyor. Bununla birlikte, bir Polonya'nın, Macaristan'ın Çekoslavakya'nın AB avantajını da kullanarak çok ciddi yatırım çekmektedir. Bu noktada, bizim de yabancı yatırımcıların istediği hukuksa hukuk, teşvikse teşvik, kolaylıksa kolaylıkları sağlamamız kaçınılmazdır. Karşılıklı kazan-kazan ilkesini burada devreye sokmak zorundayız. Aksi takdirde, sıcak para ile bir yere kadar götürebildiğimizi görüyoruz. Artık, seçimi geride bıraktık ve belirsizlik sona erdi. Önümüze bakmak zorundayız. Yeniden, 2002-2007 döneminde olduğu gibi reformlara odaklanmalıyız. Uzun vade için bu süreç çok iyi değerlendirilmelidir" diye konuştu. Konut artışları ve satışlardaki durgunluğun son aylarda sıkça konuşulduğunu dile getiren Dönmez, inşaat açısından bakıldığında konut fiyat endeksinin, son zamanların en yüksek oranına ulaştığını belirtti. Dönmez, "Piyasada gözlenen mevcut durgunluk, inşaat sektörüne de yansıdı. Tabi ki bu sadece sektörün sorunu değildir. Beraberinde etkisi altına aldığı sektörler de bu gerilemeden ciddi şekilde rahatsızlık duymaktalar. Ancak, konut kredilerine ilişkin yapılan geçici düzenleme ile Mayıs ayı konut satışlarında veriler artışı göstermektedir. Bu Haziran'da da sürecektir" dedi.

Küresel ekonomide ucuz ve bol küresel likidite döneminin sona erdiğini ifade eden Başkan Vekili Muhsin Dönmez, dış kaynak bulmanın ve ticaret yapmanın çok daha zorlaşacağı yeni bir döneme girildiğini kaydetti. Dünya Ticaret Örgütü tarafından açıklanan son raporda; 2018 yılına ilişkin küresel ticaret artış oranının 2017'ye göre daha düşük tutulduğunu söyleyen Dönmez şunları söyledi:

"Bu ticaret savaşları karşılıklı devam ederse, korkarım ki, bu artışı sağlamak da mümkün olamayacak. Bundan hepimiz zarar göreceğiz. O nedenle de, bu noktada AB ile ilişkilerimiz çok ama çok önemlidir. Bu ay içerisinde Kanada'nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen G7 Zirvesi'ne yine Trump damgasını vurdu. Size 2 resim göstereceğim ve nedenini anlayacaksınız. Obama Döneminde yapılan bir G7 çalışma toplantısı ve Trump Dönemindeki çalışma toplantısı. Diğer liderlerle Zirvede de uzlaşamayan Trump, onların tepkisini çekerek böyle bir resme konu oldu. Dünya gündemi de ülke gündemi de çok yoğun ve ciddi mesailer gerektiriyor."