Türk Sağlık-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, Ödemiş Devlet Hastanesi’nde Yöneticisi Vakkas Kara'nın aynı anda iki nöbeti birden tutmuş görünüp, yüklü miktarda haksız kazanç sağladığı olayın kapatılmak istediğini söyledi. Doğruyol, Kara hakkında, görevi kötüye kullanma ve zimmet iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, Kara hakkında idari ve adli dava sürecinin neden başlatılmadığını sordu. Sendikanın Ödemiş Devlet Hastanesi temsilcileriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında Kara’nın korunduğunu iddia eden Doğruyol, “Bu işlem öyle söylendiği gibi yanlışlıkla birkaç kez değil yıllarca uygulanmış, diğer çalışanların hakları gasp edilmiştir” dedi.
SONUÇ ALAMADIK
Kara’nın bir sendikanın İzmir İl Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunduğunu hatırlatan Doğruyol, “Bu sendika haksızlık ve hukuksuzluğun temsilcisi haline gelmiştir. Sendika yöneticisi olan Kara, hastanede diğer çalışanlara karşı mobbing de uygulamaktadır. Kara’nın yıllarca aynı anda iki nöbeti birden tutmuş görünüp haksız kazanç elde ettiğini ve bu nöbetlerin ekonomik karşılıklarını aldığını biliyoruz. Bu şahıs, hastane acilinde nöbetçiyken aynı anda süpervizör nöbetçisi, icap nöbetçisi gibi nöbetlerin ekonomik karşılıklarını almış. Bunun 3-5 yıl bu şekilde yapıldığına inanıyoruz. Banka ve Mal Müdürlüğü kayıtları incelenebilir. Maalesef yöneticiler konuyu kapatma peşine düşmüşlerdir. Bir şahsın bir hastanede fazla nöbet parası alması demek, fazla nöbet ücretlerinin döner sermaye gelirlerinden ödenmesinden dolayı o hastanede çalışan diğer personelin cebinden para alması demektir. Fakat gerekli yerlere suç duyurusu yapmamıza rağmen söz konusu kişi cezalandırılmak yerine o kuruma müdür muavini yapılmıştır. Bu da hastanedeki iş barışını bozmuştur. Biz bu durumu çeşitli partilerin milletvekilleri ile de görüşüp bilgi verdik ama ne yazık ki bir sonuç alamadık” dedi. Engin YAVUZ
KHK’LER MAĞDURİYET YARATTI
Türkiye’deki sağlık sisteminin sıkıntılarla birlikte yoluna devam ettiğini iddia eden Doğruyol, çeşitli Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kurumun önce 3’e bölündüğünü, sonra yineden birleştirildiğini ve liyakatin ortadan kaldırıldığını belirterek, sağlık sisteminin milli bir dava olduğunu ve bu davada herkesin söz sahibi olması gerektiğini ifade etti.
