İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Çakan, denizlerdeki ekosistemi tehdit ettiği için deniz patlıcanı avcılığının en az 2 yıl süreyle yasaklanması gerektiği yönündeki taleplerini Tarım ve Orman Bakanlığına ileteceklerini bildirdi.

Ege Denizi'ni büyük ölçüde tehdit eden kaçak avlanma konusu İzmir Ticaret Odası'nda (İZTO) düzenlenen istişare toplantısında ele alındı.

İzmir, Aydın ve Muğla bölgelerinden balıkçı kooperatifleri ile konuyla ilgili kurumların il müdürlerinin katıldığı toplantıda kaçak avcılığa yönelik çözüm önerileri tartışıldı.

Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Balıkçı İşadamları Derneği Başkanı Şahin Çakan, balıkçılık ruhsatına tabi olmayan çok sayıda özel tekne ile denizlerde yoğun bir şekilde kaçak avcılık yapıldığını belirtti.

Kaçak avcılığın sektördeki herkesin ortak sorunu olduğuna işaret eden Çakan, "Özellikle deniz ekosistemini büyük ölçüde tehdit eden deniz patlıcanı avcılığının en az 2 yıl süreyle yasaklanması gerekiyor. Akademisyenlerimizin ve balıkçılarımızın özellikle vurguladığı deniz patlıcanı avcılığının 2 yıl nadasa bırakılması yönündeki talebi içeren dosyayı en kısa sürede Tarım ve Orman Bakanlığımıza ileteceğiz." ifadelerini kullandı.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahdet Ünal da kalıcı çözüm bulunana kadar deniz patlıcanı avcılığının yasaklanmasını istedi.

Deniz patlıcanının yok olma tehdidiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:

"Sıfır ile 10 metre arasında bir tane bile deniz patlıcanı görülemiyor. Deniz ekosistemindeki çok önemli bir türden bahsediyoruz. Bu her türlü ihracat gelirinden daha önemli ve daha değerli bir konu. Eğer şu anda deniz patlıcanlarının korunmasına dair bir çözüm üretemiyorsak çözüm bulana kadar acilen bu konudaki avlanmayı durdurmalıyız. 10 yıl evvel deniz patlıcanı avlamak zaten yasaktı. Şimdi de denizlerimizi korumak için bu yasak geri getirilebilir."

 "Yeni kanun hayata geçecek"

Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de kaçak avcılığa karşı mücadeleye dikkati çekti.

Özgener, 48 yıl önce yayınlanan 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu yerine sektörün hızla değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek Avrupa Birliği'ne uyumlu yeni bir kanun taslağı hazırlanması önerilerinin dikkate alındığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"İnanıyoruz ki söz konusu kanun yakın bir dönemde hayata geçecek. Balık ve su ürünlerinin ekosisteme zarar verecek şekilde avlanmasına kimsenin hakkı yok. Doğanın sunduğu bu hazinenin gelecek nesillere aktarılması için bilimsel metotlarla ve kanunlara uygun avcılık yapılması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızca gerekli adımların en kısa sürede atılacağına inancımız tam."

Kaynak: aa