Haber/ Murat ERVİN
Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı, demokrasi ve özgürlüğün beşiği İzmir, modern Cumhuriyet’in de simge kentidir. Tüm bunların yanında İzmir, birlikte üretmeyi ve güç olmayı hedefleyen kooperatifleriyle de öne çıkmakta. Uzun yıllar “Komünist modeli” denilerek dışlanan, reddedilen, kamu kaynaklarından ve kamunun itici gücünden faydalandırılmayan İzmir genelindeki 74 Kırsal Kalkınma Kooperatifi bu simge kentte önemli başarılara imza atmayı sürdürüyor.

ORTALAMANIN ÜSTÜNDE

Tarımı kurtaracak model olan kooperatifleşme sürecinde İzmir, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yerel yönetimlerin de desteğiyle hızla büyüdü, gelişti. Bu model, İzmir’in Türkiye ortalamasının çok üstünde bir tarımsal üretime ulaşmasına destek oldu. Bugün Türkiye yüksek gıda fiyatlarını, tarım ürünlerinin ithalini kolaylaştıran gümrük kararlarını, beraberinde kırdan kente göçü, işsizliği ve yüksek enflasyonu konuşurken; İzmir, kırsalından merkezine gelen doğal sütü, peyniri, yoğurdu, fidanı, çiçeği, balı, zeytinyağını konuşuyor. Geçtiğimiz 2020 yılı İzmir makroekonomik verilerine göre Ankara ve İstanbul’da tarımın ekonomiye katkısı sıfıra yakınken, İzmir’de bu oran yüzde 4.4 oldu. Yani İzmir tarımı, Türkiye tarımının 4 katından fazla büyüdü.

DIŞLANAN MODEL ÖRNEK OLDU

İzmir tarımı, bu mucizevi büyümeyi “komünist modeli” denilerek dışlanan kooperatifleşme modeliyle gerçekleştirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tire’de köylülerin kooperatife verdikleri sütü satın aldı ve “Süt Kuzusu” isimli bir proje kapsamında kentteki 1-5 yaş arası çocuklara ücretsiz dağıttı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'in 25 ilçesinde 2020 yılının ilk 9 ayında 10 milyon litre süt dağıttı. Büyükşehir Belediyesi, bu yılın sonuna kadar 165 bin çocuğa 15 milyon 850 bin litre süt dağıtmayı hedefliyor.

DÜNYA TANIDI

Bu yolla Tire, Bayındır, Torbalı bölgesinde üreticiler hayvanlarını satmak zorunda kalmıyor, değerinde sütünü yine kendi kurmuş oldukları kooperatif üzerinden belediyeye satıyor. Bu şekilde büyüyen kooperatiflerden biri olan Tire Süt Kooperatifi büyükşehirlerdeki marketlere süt, peynir, yoğurt ulaştırabiliyor; hatta Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından dünyaya örnek gösteriliyor.

KENTE GÖÇ DURDU

Kooperatifçilik sayesinde bugün İzmir’de önemli ölçüde kırdan kente göç durduruldu. Hatta İzmir kırsalının nüfus artış oranı, İzmir kent merkezini bile geçti. Zaten son derece yüksek olan işsizlik rakamlarının daha yükselmesi kısmen engellendi. Bu durum sadece Türkiye kamuoyunun değil dünyanın da ilgisini çekti. Çeşitli toplantılarda ve ekonomik forumlarda İzmir’in bu kalkınma modeli yakından incelenmeye başlandı.

TERCİH ZAMARI

İzmir’de bu modelin Türkiye’ye örnek olmasının önünde hiçbir engel yok. Üretici birliklerini, kooperatifleri desteklemek ve kırsal kalkınmayı sağlamak için ihtiyaç duyulan tek bir şey var o da siyasi irade. Bu irade artık, üreticisini yok fiyatlara mecbur edip işsizler ordusuna dahil etmek ile kooperatifler ve üretici birliklerini destekleyerek kalkındırmak arasında bir tercih yapmak zorunda. Aksi takdirde bu verimli tarım ülkesi tarım ürünlerinde de ithalat cennetine dönüşecektir.