Haber / Murat ERVİN - Gökçe ADAR

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un geçtiğimiz günlerde Çeşme Turizm Gelişim Bölgesi'ne 7 temalı köy ve 200'e yakın butik otelin yapılacağını açıklayarak, “Tıpkı Antalya gibi 12 ay boyunca özellikle yabancı turiste hizmet vermeyi hedefliyoruz” dedi. Proje turizmcileri ve üst gelir grubunu bu bölgedeki helikopter pistlerine taşıyacak hava ulaşım şirketlerini sevindirirken doğa severler ise bölgenin betonlaşmanın önünü açacağını söz konusu 200 otelin bile ilçeyi adeta 'beton kent' haline getireceğini vurguladı.

'MALDİVLER GİBİ OLURUZ'

Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, sadece Çeşme'nin değil İzmir'in yeni otellere ihtiyacı olduğunu ve bu projenin Çeşme'ye değer katacağını söyledi. Çeşme'ye yapılacak 200 civarındaki butik otellerin her birinin 80-100 oda civarında olacağını aktaran Demir, “Böylece 40 bine yakın ek bir yatak kapasitesi kazanmış olunacak. Bu büyüklükteki bir alanda ise yaklaşık 20 bin kişiye iş imkanı yaratılacak. Yat limanı, eğlence adası, temalı köylerde çalışanlar, güvenlik, restoran gibi hizmetlerdeki görevlilerle birlikte bu rakam 50 bin kişiye bulacaktır” ifadelerini kullandı. İyi derecede yabancı dil konuşan nitelikli personele ihtiyaç olacağını, bunun için de biran önce harekete geçilmesi gerektiğini belirten Demir, “Eğer bu projede başarılı olursak Endonezya'nın eğlence adaları veya Maldivler gibi turizm cenneti haline geliriz” dedi.    

HAVADAN ULAŞIM

Proje kapsamında ilçeye yapılacak helikopter pistlerinin havacılık sektörünün de hareketlenmesine neden olacağını açıklayan Betaz Havacılık yetkilisi Hasan Ören, “Bölgeye kruvaziyerle gelen turistler de Kuşadası, Selçuk, Didim gibi antik şehirlere de ulaşımı helikopterle çok daha rahat ve hızlı yapacak. Çeşme'deki turistleri helikopterlerle Pamukkale, Dalaman, Göcek gibi bölgelere de taşıyabiliriz” diye konuştu. Bu tür cazibe merkezleriyle İzmir'de havacılığın uçuşa geçebileceğini vurgulayan Ören şunları söyledi: “Yapılacak yeni pistlerle turizm acentelerinin müşterilerine 5'er kişilik gruplar halinde 20'şer dakikalık turlar satılabilir. Ayrıca Adnan Menderes Havaalanı ile Çeşme arasında hava yoluyla yolcu taşımacılığı da yapılabilir.”

ÇEVRECİLER KIZGIN

Dr. Ahmet Güler (Çeşme Çevre Platformu Sözcüsü): Çeşme Projesi, İstanbul Kanal projesinden hiçbir farkı olmayan bir rant projesidir. Bütün amaçları buradaki kıymetli arazileri ona buna satıp peşkeş çekmektir. Sayın Bakan Mehmet Ersoy’un turizm projesi açıklaması tam bir hayal kırıklığıdır. Çeşme rant projesine yandaş kazanmak amaçlı algı operasyonudur. Ortada turizm projesi filan yoktur, Çeşme rant, talan projesi vardır. Ülke ekonomisini düşünen bir yönetim önce Çeşme’deki, Urla’daki otelleri bir doldursun. Bunlar yüzde 20-30 kapasite ile çalışıyorlar. Şu an da Çeşme’de birçok otel 10 katlı 1+1 rezidanslara dönüştürülüyor.

'MERALAR TAHRİP OLACAK'

Av. Şehrazat Mercan: (Çevre Gönüllüsü): Çeşme Turizm Projesi'ne karşı çıkarak açtığımız davada bilirkişi heyet raporu bekleniyor. Ayrıca, projenin önünün açılması için yapılaşmaya elverişli hale getirilmesi için bölgenin Doğal SİT dereceleri düşürüldü. Biz duyarlı kişiler olarak bu kararın iptali için de dava açtık. Süreç devam ederken, 'bilgilendirme' adı altında yapılan bu açıklamalar bizi çok şaşırttı. Anayasa'ya göre; meralar tarım ve hayvancılık amacı dışında kullanılamaz ve köylere tahsis edilir. Fakat Cumhurbaşkanı kararıyla yarımadanın 3'te 2'sinde yabancılara özel mülkiyet hakkı tanınacak ve onların ormanlarına, kıyılarına, meralarına, adalarına ve denizlerine hiç kimse giremeyecek.

ÇEVRE PLATFORMU'NDAN 8 İTİRAZ

1- Turizm bölgesindeki 42 kilometrelik kıyının tamamı yerli ve yabanacı yatırımcıya irtifak hakkı tesis edilerek devredilecek. Bu kıyılardan tahsis sahibi dışında hiçbir yurttaş yararlanamayacak. Oysa Anayasa'ya göre kıyılar devletin hüküm ve tasarrufunda olmalı.
2- Toplam 20 milyon metrekarelik deniz alanına ve içindeki adalara hiç kimse giremeyecek. Çünkü deniz yüzeyleri ve adalar özel mülkiyette olacak.
3- 52 milyon 500 bin metrekarelik orman alanı tahsis sahibinin özel mülkiyeti gibi olacak. Burası kapatılarak hiç kimse içeri alınmayacak. Orman alanları kesilip 12 adet golf sahası yapılacak.
4- Turizm bölgesinin 6 milyon metrekaresi mera alanı. Anayasaya göre meralar tarım ve hayancılık amacı dışında kullanılamaz ve köylere tahsis edilir. Ancak 6 milyon metrekarelik mera alanı tahsis sahibinin özel mülkü olacağından hiç kimse meralardan yararlanamayacak.
5- Turizm Bölgesi'nin 1 milyon metrekaresi zeytinlik ve nitelikli tarım alanı. Bu alanlar da alanlara tahsis devredilecek.
6- Alaçatı Gölobası mevkii çok özel bir bölge olup Türkiye Natura 2000 habitatları arasında korunması öncelikli alanlar arasındadır. Ancak bu bölge golf sahası yapılacak.

7- Çeşme yarımadasının 3'te 2'sinin Turizm Bölgesi ilan edilmesiyle Cumhurbaşkanı kararıyla bu bölgenin tamamında yani yarımadanın üçte ikisinde bir yabancı lehine bir tür özel mülkiyet hakkı tanınacak.
8- Bir tür Turizm Bölgesi Cumhuriyeti olacak bu alanda Çeşme'nin yerli esnaf ve tüccarının para kazanma beklentisi boşuna. Hatta kendi elindeki değeri de kaybedecek.