Haber / Murat ERVİN
Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi tatlı fiyatları el yakıyor. Fıstıklı havuç dilim baklava, fıstıklı şöbiyet ve fıstıklı kare baklavanın kilosu 325 lirayı bulurken, içine fıstık yerine ceviz konulduğunda fiyatı 227 liraya iniyor. Havuç dilim olarak bilinen fıstıklı baklavanın bir kilosunda 8 dilim bulunuyor. Bu durumda 1 dilim baklava 40 lira 62 kuruşa geliyor. En ucuz baklavalar arasında yer alan cevizli baklavanın tanesi ise 8 lira 10 kuruş ediyor. En pahalı baklavanın dilimiyle 13.5 ekmek satın alınırken, cevizli baklavanın dilimiyle ise yaklaşık 3 ekmek alınabiliyor.
EV TATLISI BİLE 150 TL
Tatlısını evde yapmak isteyenler bile malzemesinden, fırının enerji giderine kadar en az 150 lirayı gözden çıkarmak durumunda. Örneğin cevizli kalburabastı yapmayı planlayan bir aile bunun için tereyağı, ceviz, şeker, un, yumurta, yoğurt, irmik gibi yaklaşık 12 malzemeden yararlarmak zorunda. Bu malzemelerden ise yaklaşık 20 adete denk gelen 1 kilo tatlı çıkıyor. Ev yapımı tatlının bile tanesi 7.5 liraya geliyor.
AÇ KALMADIĞI HER GÜN BAYRAM
İzmir Fakirler Derneği (İZFAK) Başkanı Bülent Tokalıoğlu, her geçen gün ağırlaşan yaşan koşullarının vatandaşı daha da yoksullaştırdığına dikkat çekti.Tokalıoğlu, “Fakir insanlarımız bırakın evine tatlı almayı, karnını doyurdukları günü bayram gibi görüyor. Bizler de vatandaşlarımıza yardımseverlerin desteğiyle hazırladığımız yardım kolilerini dağıtıyoruz. İki kilo baklava parasına, içinde ayçiçek yağından kahvesine, makarna, un, şeker ve yoğurduna kadar bir ailenin yaklaşık 2 haftalık ihtiyacını karşılayacak temel gıda ürünleri olan kolileri veriyoruz. Bayram tatlısı olarak bu insanlar, kolinin içindeki şekeri ve kadayıfı hazırlayıp gelen misafirine verebilecek, mahcup olmayacak” dedi.
'TATLI, LÜKS OLDU'
İzmir Şekerciler ve Pastacılar Esnaf Odası Başkanı İhsan Esen, vatandaşın artan fiyatlardan şikayetçi olmasını anladıklarını fakat geçtiğimiz yıldan beri kullandıkları tüm malzemeye 3 kat zam geldiğini söyleyerek, “Bu bayramda tatlının içi vatandaşı dışı bizi yakıyor” diye konuştu. Esen, “Pandemiden önce kolisini 10 liraya aldığımız yumurta bile 40 lirayı buldu. Şekerin çuvalı 130 lira civarındayken 920 lirayı geçti. Antep fıstığının kilosu bile 160 liradan 350 liraya çıktı. Tereyağı 120, çeviz ise 140 liradan aşağı piyasada bulunmuyor. Elektrik faturamız 2 sene önce kiranın 3'te 1'i kadarken şimdi kiranın 3 katına çıktı. Hal böyle olunca eskiden insanlar bayram öncesi tepsiyle baklava siparişi verirken şimdi yarım kiloyla bayramı geçirmeyi hedefliyor. Artık tatlı almak vatandaş için lüks oldu” ifadelerini kullandı.
'KUTUSU BİLE 5 TL'
Vatandaşın önce temel ihtiyacını karşılayayı hedeflediğini vurgulayan Esen, “Pazara gittiğinizde 10 liradan aşağı patates, soğan bile bulamıyorsunuz. İnsanlar karnını doyuracakları mutfak malzemesini me alsın yoksa tatlı mı? Tabi ki öncelik karnını doyurmaktan yana. Fakat bizim de maliyetlerimiz arttı bunu bilmiyor vatandaş. Baklavanın boş kutusunu bile 5-6 TL'ye alıyoruz. Eğer bir de özel çanta içinde veriyorsanız o çanta bile 10 TL. Şu anda ne sürümden kazanılıyor ne de satış yapılıyor. Piyasada 70-80 liraya da satılan baklavalar var ama onlar da şeker yerine glikoz şurubu, ceviz yerine başka malzemeler kullanılıyor. O nedenle vatandaşlarımız gerekirse az alsın ama bildiği, tanıdığı yerden alsın” şeklinde konuştu. Gariban tatlısı olarak bilinen tulumba tatlısının bile 60 liradan satıldığını aktaran Esen, evde yapılan tatlının bile artık çok pahalı hale geldiğini sözlerine ekledi.
'BOŞ BAKLAVA' BİZİ ÜZDÜ
Veysel Murat (İZTO Meclis Üyesi-Ağam Baklavaları Sahibi): Bir önceki yıla göre satışlarda düşüş yaşanıyor. Taşıma poşetinin bile maliyeti 1 liradan 2 liraya çıktı. Gelinen noktada üretici maliyetini bile cebinden karşılıyor. Vatandaş artık tulumba tatlısı bile alamayacak duruma geldi. Önceki yıllarda kalabalık gruplara iftar yemekleri verilirken bu yıl onlar da çok azaldı. Bu bile tatlı sektörüne olumsuz yansıdı. Fakat yine de ümitliyim çünkü 2 yıldır bayramlarda büyüklere gidilemedi. Ziyaretlerde illa ki bir tatlı ikramı olacaktır. Bir ara artan maliyetlere tepki amacıyla boş baklava yapılmıştı. Fakat özellikle yurt dışında bu ciddiye alındı ve ülkemize yönelik olumsuz haberlerin bu şekilde çıkması sektörümüzü üzdü. Tatlıdaki fiyat artışlarının tek nedeni ise neredeyse 3 kat artan maliyetlerdir ki biz o maliyetlerin hepsini fiyatlara bile yansıtamadık.
